Yakın gelecek 2040! peki, siz buna hazır mısınız?
Biz pazarlamacıların 2040’a hazırlanması gerekiyor. Neden 2040? Çünkü geleneksel satın alma alışkanlıklarına bağlı ve online doğmayan jenerasyonların ekonomiden çekilerek yerlerini tamamen jenerasyon Z ve Alpha’ya bırakacakları dönem, 2040. Onlar, online alışverişi sonradan öğrenen değil, online alışverişi bilerek doğan ilk jenerasyon.
Teknolojik değişimler hayat tarzımızla birlikte pazarlama ve ürün ihtiyaçlarımızı da hızla değiştiriyor. Özellikle televizyon, bilgisayar, internet ve akıllı telefonların ve onları takip eden sosyal medya entegrasyonlarının hayatımıza girişiyle biz pazarlamacıların stratejileri, yöntemleri ve markaların varlıkları hızla değişti. Bu değişimleri önceden gören markalar pazar paylarını hızla büyütürken değişime ayak uyduramayanlar tüm varlıklarını kaybetti. Pek çok insan bu değişimleri önceden göremedi. IBM Başkanı Thomas J. Watson, “Dünya piyasalarında bilgisayarlardan en fazla beş tanesine yer olduğunu düşünüyorum” dediğinde yıl 1943’tü. Bundan bir sene sonra Century Fox’un başkanı Daryik F. Zanuck Twentieth, “Televizyon en geç altı ay içinde piyasadan silinecektir. İnsanlar her akşam böyle bir kutuya bakmak istemezler” dedi. Şu an hayatımızın tam ortasında duran televizyon ve bilgisayar için belki de birçok markanın geç harekete geçtiği dönemlerdi.
Değişimi önceden görmek
Pazarlama genelde terimsel olarak yanlış adlandırılıyor. Pazarlama sadece reklam, yaratıcılık ya da tanıtım aktivasyonlarından oluşmuyor. Geldiğimiz yoğun pazar savaşı ve marka karması içerisinde pazarlamacılar birer analist, fütürist ve stratejiste dönüştü. Özellikle fütürist kelimesinin altını önemle çizmek gerek. Değişimleri önceden görmek ve bu değişimlere markaları hazırlamak gerekiyor. Dönüşüme ayak uydurabilmek için değişimi önceden görmek çok önemli.
2010 yılında bir markanın kurumsal iletişim direktörü “Facebook çok popüler oldu, herkes reklam veriyor ve marka hesaplarını stratejik yönetiyor, biz de yapalım” dediği anda iş işten çoktan geçmiş oluyor. Oysa fütürist bir pazarlamacının bunu 2007 yılında şöyle söylemesi gerekiyordu: “Akıllı telefonlar gitgide gelişiyor ve bununla birlikte yakın zamanda 3G isimli hızlı bir mobil internet bağlantı geçişi olacağı ön görülüyor. Facebook adlı platformu insanlar yakın gelecekte çok kullanabilir. Bizim için burada nasıl fırsatlar olabilir araştırmamız gerekiyor.” İki farklı yaklaşım ve arada üç senelik stratejik hareket kabiliyeti var!
Alpha jenerasyonu geliyor
Peki, toplumsal yaşamı etkileyen tüm icatlar yapıldı mı? Bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi çok farklı bir Z kuşağı yetişiyor. Adını söylemeden iPad’i açmasını ve aplikasyon kullanmasını öğrenen, aileye soru sormak yerine Google’ı dinleyen, fiziksel ve gerçek oyunlar yerine aileleri izin verdiği sürece online oyun oynayan ve her şeyi çok hızlı tüketen bir nesil…
Bu nesil teknoloji içinde doğuyor ve dünyayı daha çok iPad ekranından öğreniyor. Önde gelen fütüristlerden Marc McCrindle’a göre Z kuşağı sonrasında yetişen jenerasyon “Alpha” olarak adlandırılıyor. Her hafta ortalama iki buçuk milyon yeni Alpha doğuyor. Marc’a göre bu jenarasyon tamamen online iletişim üzerinde yaşayacak ve bir klavye üstünden değil sanal gerçeklik üstünden tüm dünyayla sosyal bir hayatı paylaşacak. Çok daha online, çok daha anlık yaşayan bir jenerasyon.
O zaman biz pazarlamacıların da 2040’a hazırlanması gerekiyor. Neden 2040? Çünkü geleneksel satınalma alışkanlıklarına bağlı ve online doğmayan jenerasyonların ekonomiden çekilerek yerlerini tamamen jenerasyon Z ve Alpha’ya bırakacakları dönem, 2040. Onlar, online alışverişi sonradan öğrenen değil, online alışverişi bilerek doğan ilk jenerasyon.
Sanal Gerçeklik savaş alanı haline gelecek
“Virtual Reality” yani sanal gerçeklik (VR) şu anda Google, Amazon, Samsung, HTC ve Facebook gibi teknolojik devlerin girdiği bir yarış olsa da iki sene içerisinde markaların savaş alanı haline gelecek. Markalar müşterilerine evlerinden çıkmadan yaşayabilecekleri içerik ve deneyimlerden sunacak. Yani Redbull ile motocross yarışı izlemekle yetinmeyecek, bu deneyimi sanal ortamda motor sürücüsü olarak evlerinizde yaşayacaksınız. Coca-Cola mutluluk dünyası içinde dolaşıp oyunlar oynarken, Tesco’larda markete gitmeden online alışverişi market içinde geziyormuş gibi yapacaksınız.
Belki 2040’da evlerimizde TV olmayacak, sadece sanal gerçeklik gözlüklerimizle tatil ihtiyacımız, dışarı çıkma alışkanlığımız iyice azalacak. 3D yazıcılarla istediğimiz ürün evimizde üretilecek. Sinir uçlarını tetikleyen simülasyonlarla VR deneyimlerimiz bizim fiziksel hislerimizi de tetikleyecek. Dokunma, sıcaklık, acı ve korkuyu gerçekmiş gibi hissedeceğiz. Googgle’ın şu anda üstünde çalıştığı online koku makineleriyle sanal mekanlarda gerçek kokuları hissedeceğiz. Bu noktada fiziksel mağazalar, restoranlar ve marka merkezleri önemini yitirecek. 2040’ta öngördüğümüz gibi zaten online alışverişe hazır bir nesil yetişiyor ve onlar için bu alışkanlıklar çok farklı gelişmeyecek.
Pazar araştırmalarına hemen başlayın!
Bu yarışta stratejiler şimdiden geliştirilmeli. Öncelikle tamamen sanal bir ortama geçmeden bugünün çocukları, geleceğin marka müşterileri olan Z jenerasyonuna marka sadakatini ve sevgisini şimdiden aşılamak gerekiyor. Onların kahramanları ve bilinçaltındaki ilk tercihleri olmak önemli. Bize ilk kumbaramızı veren İş Bankası, filmlerini izleyerek büyüdüğümüz Volkswagen ve Harbie, sayıları öğreten Susam Sokağı ve Kurabiye Canavarı gibi gördüğümüz anda ilk tercihimiz olan markalar oluşturmalıyız.
Pazarlamacılar olarak VR gözlük, içerik ve sanal mağazacılık için altyapı yatırımlarını ve araştırmalarına hemen başlamalıyız. 2040’ta sanal dünya içerisinde fark yaratmak için gerçek mağazalarımıza getirecek deneyim alanlarının tasarımlarını oluşturmalıyız. İnsanların evinden çıkarak mağazaya gelmesi için eşsiz deneyimler yaratmalıyız. Reklam verdiğimiz alanları hızla değiştirmeye hazır olmalıyız. Şimdiden jenerasyonları etki altına almayı ve onlara yenilikleri ilk gösteren markalar olmalıyız. Ürün transformasyonunu aşama aşama ve gelecek yıllara göre planlamalıyız. Online satış sonrası ürün teslimatı ve lojistik için planlamaları ve teknolojik yatırımları yapmalıyız. Şu an yeni yeni genel kullanıma açılan 3D yazıcıları hayatımızın odak noktası haline getirmeliyiz.