Ya kökleriniz birgün sizi çağırırsa!
Susanna Tamaro’nun, 20’li yaşlarda yazdığı ilk ama en son basılan “Kökler, Yollar ve Yitik Benler” kitabını veriyor kızım. “Altını çizdiğim satırlar var. Belki senin de okumak isteyebileceğini düşündüm” diyor. Bu bir ilk. Onun okuduklarını ardından okumuşluğum var ama ilk kez ısrarla kucağıma bırakıyor kitabı. Eğitimini yurtdışında alıyor. Yılbaşı tatili için üç haftalığına geldiğinde bu kez nedense hiç geri dönmek istemedi!
“Kökler, Yollar ve Yitik Benler” bir kendini arayış romanı. Romanın kahramanı uzun yıllar önce terk ettikleri topraklarda ailesinin izlerini arıyor, kendiyle de hesaplaşarak. Kitapta kızım tarafından altı çizilen satırlar bu hesaplaşmanın birer yansıması. Sindirerek okuyorum. Anlıyorumki ait olmadığını düşündüğü bir evrende izlerini kaydederken geçmiştekilere sahip çıkmaya çalışıp epey yorulmuş.
Tamaro’nun kitabını okuyor olmak garip bir tesadüf olsa gerek! Can Dündar, Nebil Özgentürk ve Coşkun Aral’ın suyun öte yanında geçmişin izlerini aradıkları “Biz – Kültür Yolcuları” belgeselinin tanıtımı için Üsküp’e davet ediliyorum. Üç usta kültür kaşifinin hazırlayıp sunduğu “Biz – Kültür Yolcuları” Kafkas yaylalarına, Sulukule sokaklarına, ada sahillerine, Balkan köprülerine, Abdal düğünlerine, Diyarbakır dengbejlerine ve Akdamar’a uzanıp efsanelerinden alaturka sohbetlere kadar kültürümüzün zenginliği ve kardeşliğimizin köklerini keşfetmeye daha doğrusu hatırlatmaya çalışıyor. Belgeselin ilk bölümünü izleyince oradan buraya savrulan hayatların bıraktığı izler ne oldu diye düşünüyorum.
Gündelik kaygılarla göz ardı edilen kültür zenginliği
Üç kültür kaşifini büyük ustalar da yalnız bırakmamış. Yaşar Kemal’le dengbejler, Ara Güler’le Ermeni ustaları konuşulurken Zülfü Livaneli ile Livane Kalesi’ne tırmanılmış. Fazıl Say, adalarda, Ayşe Kulin ve Suzan Kardeş’le “suyun öte yanında” ve Musa Eroğlu ile Erenler diyarına uzanılmış. Hangi coğrafyada olursa olsun ortak dil müzik elbette. Ahmet Özhan eski fasıllardan, Burhan Öçal Sulukule kültüründen dem vururken Abdallar da unutulmamış. Erol Parlak ve Kubat Abdallar diyarından, Garo Mafyan ise Van Gölü’nden müzikleriyle seslenmiş gelip göçenlere.
Lider sahiplendiğinde proje anlam kazanıyor
Projeye destek vermekten memnuniyetini her defasında dile getiriyor Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş. “Biz – Kültür Yolcuları”nın “insanımızın” hikâyesi olduğunu, faaliyet gösterdikleri coğrafyanın geçmiş ve geleceğini yansıtan böylesine anlamlı bir projede yer almaktan büyük mutluluk duyduğunu söylüyor. Elbette kurumlar kendilerini üzerinde ifade edecek platformlar oluşturuyorlar ancak Hakan Ateş’in Denizbank’ın rotasını kültür gibi derinlikli bir alanda sürdürüyor olması şahsen “iyi ki” diyeceğim bir tercih.
10 bölümden oluşan belgeselin müziklerini Kardeş Türküler yapmış. Çalışmanın bir de kitabı hazırlanmış.
“Biz – Kültür Yolcuları” belgeseli kökleri öte yanda olanlar için daha anlamı olabilir ama geçmişte bıraktıkları izleri yitirmeden dönmek isteyen modern çağın gezginleri için de kökler en az onlar kadar önemli.
Gelelim “Biz-Kültür Yolcuları” belgeselinin gündemi kültür ve sanattan uzak ülkemize. Umuyorum ki bu belgeselle aslında bir ve birlikte olduğumuzu, (biraz beylik olacak ama) farklılıklarımızın anlaşmazlığımızın gerekçesi değil de zenginliğimiz temeli olduğunu keşke demeden bir anlasak!
Geleneksel yöntemlerle boğuşmayı bırakın artık!
Yeni nesil şirketler geleneksellere, “Siz iyi yaptığınız asıl işinize odaklanın diğer alanları biz hallederiz” diyor. Bunları diyenler teknolojinin getirdiği avantajları önceden gören öncü şirketler. Bir yandan kazanıyor diğer yandan şirketleri teknolojiyle buluşturuyorlar. Böyle bakınca yeni nesil şirketlerin ekonomi için katma değerleri epey yüksek görünüyor.
Soner Cesur’u Sony Ericsson Ülke Müdürü’yken tanımıştım. Sonra NetApp’de Kanal Müdürü olarak görev aldı. Yani başlangıçtan bu yana kariyeri teknoloji üzerinden yürüyenlerden o. Dünyanın önde gelen medya kuruluşlarından Alman Bertelsmann Grup’un şirketlerinden biri olan dış kaynak hizmet ve know how kuruluşu Arvato Bertelsmann’ın ülke müdürü olunca bir kez daha buluştuk. Takdir edersiniz ki dünya devi yeni nesil şirketlerden Arvato’nun ne iş yaptığı hakkında okuma yapılsa da bir çırpıda hepsini anlamak pek mümkün değil. Bu sadece benim başıma gelmemiş. Dokuz ay süren transfer süreci boyunca şimdi Türkiye operasyonunun başında olan Soner Cesur için de aynı durum söz konusuymuş.
Soner Cesur ile Zorlu Center Morini’de buluşuyoruz. Ama ne büyük talihsizlik ki sosyetemizin hayırsever hanımlarının bir kermesi var. Biz bir başka dünyayı konuşmak için oradayız. Magazin dergilerinden tanıdığım yüzler etrafta neşeyle sohbet ediyor. Birbirimizi duyma gayretiyle yorulduğumuz ama Arvato’nun ne iş yaptığını ayrıntılarıyla öğrenmeyi başardığım bir sohbet yapıyoruz.
İşte size fırsat, satın almalarla büyüyecek
Arvato Bertelsmann, “Siz yeter ki üretiminize devam edin ben: 1- Çağrı merkezi 2- Lojistik desteği 3- Sadakat programlarınızı 4- Finansal ve 5- IT hizmetlerinizi vereceğim” diyor. “Bir örnek üzerinden anlatır mısınız?” dediğimde de hepimiz için çok ufuk açıcı olduğuna inandığım e-ticaret üzerinden şu örneği veriyor Cesur: “Online’dan sipariş verdiniz. Zamanlı bir teslimat istiyorsunuz. Teslim edilecek kişiye belirtilen zamanda teslimat yapıldığını da siz bilmek istiyorsunuz ama faturanın şirketiniz adına kesilmesini ve oraya teslim edilmesini istediniz. İşte bütün bunları Arvato hizmetlerinden faydalanarak yapabiliyorsunuz. Bir tüketici günde sekiz kez bizim hizmetlerimizle karşılaşıyor. ”
Bertelsmann Group 110 bin kişinin çalıştığı 12 milyar euro’luk bir dünya devi. Arvato da bu grup içinde 65 bin çalışanıyla 39 ülkede 5 milyar euro’luk büyüklüğe sahip. Bentelsmann Group’a Türkiye, Çin, Brezilya ve Hindistan yatırım bölgesi olarak cazip gözüküyor. Bu kapsamda 2004’ten beri faaliyet gösterdikleri ülkemizde 2012’de öncelikli statüsüyle yatırımlar yapmaya başlamışlar. Büyüme, satın almalarla yürüyecek gibi görünüyor. Limango’ya lojistik hizmet veren OGLİ’nin satın alınması bu stratejinin bir parçası. Arvato Bertelsmann’ın İstanbul, Elazığ, Gümüşhane ve Adana’da 30 dilde hizmet verdiği çağrı merkezleri de var.
Türkiye’de aynı hizmetin farklı parçalarını veren rakip şirketler varsa da tamamını entegre bir biçimde vereni yok.
Arvato yılda 700 milyon sevkiyat gerçekleştiriyor, 300 milyon tüketiciyle müşteri ilişkileri yönetiminde etkileşime giriyor, 180 farklı para biriminde her gün 100 milyon adet online reklam harcaması tahsilatı gerçekleştiriyor, müşteri sadakat sistemlerinde 40 milyon tekil ve nihai kullanıcıya hizmet veriyor, 3.2 milyar euro üzerinde finansal tahsilat gerçekleştiriyor, 68 milyonun üzerinde e-ticaret kredi kartı ödemesinin onay ve takibini yapıyor, 750 milyon kitap ve 2 milyar broşür üretiyor…
Yapılan işten ziyade işi yapma fikrine dikkatinizi çekmek isterim. Bizde meşhur bir özlü söz vardır ya, “At binenin kılıç kuşananın.” Bırakın geleneksel metotlarla boğuşmayı! Ya siz de bir yeni nesil iş yapın ya da yaptığınız işe yeni nesil katma değer katın.
Anadolu Efes’ten sürdürülebilir KSS
Anadolu Efes Holding bu yıl ikici kez “Sürdürülebilir Turizm” yaklaşımıyla Göbeklitepe, Aslantepe ve Safranbolu evlerinde bölgeye katma değer yaratacak projelere destek veriyor. Dünya Turizm Örgütü’nün araştırmaları turizmin dünya ve Türkiye ekonomisinde azımsanmayacak bir paya sahip olduğunu gösteriyor. Uluslararası seyahat eden kişi sayısı 2013’ün ilk sekiz ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artarak, 747 milyon gibi rekor bir rakama ulaşmış. Katma değer büyük ama sektörün denetimsiz ve kontrolsüz ilerleyişi sağladığı faydanın zaman içerisinde yerini zarara bırakacağı kaygısını doğuruyor. Oysaki turizm ülke ekonomileri için alternatif kalkınma aracı olarak gözüküyor.
“Gelecek Turizmde” projesiyle sihirli dokunuşlar
“Gelecek Turizmde” olarak adlandırılan proje Anadolu Efes Holding’in turizm projelerinin çatısı olarak 2007’de başlamış. İşe kökten çözüm üretme yaklaşımıyla beş yıl boyunca Boğaziçi Üniversitesi ile birlikte 27 ilde turizm eğitimleri verilmiş. Bu çalışmalar sonucunda birçok yerel derneğin kurulmasına destek sağlanırken pansiyonların sayısı da artmış.
2013’de “Gelecek Turizmde” projesine “Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu” adıyla devam etmeye başlanmış. Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu’nun ana hedefi, yerel turizm aktörleriyle sivil toplum örgütlerinin, kamu ve özel kuruluşlarla işbirliğini geliştirmek olarak belirlenmiş. Çalışmanın odağına yerel projeler ve kadın emeği alınmış. 2012 yılında ön araştırmaları tamamlanan çalışmanın 2013’te “Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu” teklif çağrısı yapılmış. İlk yılda 63 ilden 252 proje başvurusu alınmış. Nihai proje tekliflerinin değerlendirilmesi ve saha ziyaretleri sonucunda üç projenin fon tarafından desteklenmesine karar verilmiş. İlk yıl Mardin, Bursa Misi Köyü ve İzmir Seferihisar’dan başvuran projeler Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu’ndan destek almaya hak kazmış.
Üç projeden biri olmak büyük başarı
Destek verilecek projeler bir jüri tarafından belirleniyor. Bu yıl başvuran 417 proje arasından, Şanlıurfa Göbeklitepe’den “Dünyanın En Eski Tapınağı Göbeklitepe’de Taş İşçiliği”, Malatya’dan “Malatya’nın Mirası Arslantepe” ve Safranbolu’dan “Safranbolu Hatırası” seçilen projeler arasında. Projeleri değerli kılan yerel yönetim, bölge halkı ve akademinin birlikte hareket etmesini sağlayacak bileşenleri içermesi.
Gelelim Anadolu Efes’in yedi yıldan bu yana ince ince ördüğü projenin benim için ifade ettiklerine… Bir kere turizm alternatif kalkınma aracı ki buna çok ihtiyacımız var. İkincisi kadınları odağa alan yaklaşım konuya pozitif ayrımcılık yapmama neden oluyor. Ve elbette projelerden biri Malatya’da Aslantepe Höyüğü olunca memleket damarım kabarıyor.
Terzi dikimi şirket satışı
Şans Restoran bana göre ciddi iş görüşmelerinin yapılacağı ender mekanlardan biri. Çünkü hem işi olan geliyor hem de beraberinde hiçbir sürpriz olmadan alışageldiği lezzette yemek yiyor. Şans’ın patronu Niso Adato ile yine yatırım dünyasından tanıdığımız Garanti Yatırımın ve Dream Group of Restaurants’ın kurucusu ve üst düzey yöneticisi Metin Ar ile birlikte kurdukları private equity fonlardan biri olan Canyon Venture Partners’ın tanıtım toplantısında ayak üstü laflamıştık. Metin Ar’ın başarılı iş kariyerinin yanı sıra mutfaktaki yeteneklerini de gösterdiği gecede dünyada kendisine yatırım alanı arayan 100 kadar fonun Türkiye temsilciliğini aldıklarını anlatmışlardı. Haber kendi başına değerli. Demek ki ülkemize yatırım yapmak isteyen bunca fon var. Kalabalık grupta soramadığım sorular var aklımda. Mesela hangi alanlarda yatırım yapılmak isteniyor? Yabancı yatırımcı hangi büyüklükte şirketlerle ilgileniyor? Gündemi siyasi politik olan bir ülkede yatırımlar güne göre artıp azalıyor mu? Niso Adato yabancı fonların hesaplarını uzun vadeli yaptıklarını anlatıyor. Ancak Gezi olaylarının bir milat oluşturduğunu, öncesi ve sonrası olmak üzere iki farklı dönemden söz edebileceğimizi söylüyor. Belli ki fonlar tedbirli davranıyor. Sağlık, eğitim, hızlı tüketim ürünleri ve eğlence odaklı yatırımların daha şanslı olduğunu söyleyen Adato, “Sağlık deyince aklınıza sadece hastaneler gelmesin. Sağlık başlı başına bir evren. Cihazdan hastane ürünlerine, hizmetten binalara kadar pek çok ayrıntısı var” diyor. Canyon Venture Partners’ı yatırım bankalarından farklı kılan en önemli özelliği alıcıyla satıcıyı bire bir eşleştirdikten sonra karşılaştırıyor olması. Yatırım bankalarının satıştaki şirketi tanımladıktan sonra tüm fonlara aynı anda duyuruyor. İlgilenen de oluyor ilgilenmeyen de ama bu arada şirketin satışta olduğu duyuluyor ve pazarlık süreci sündürülüyor.
Büyümek istiyorum ya da altyapımı güçlendirmek istiyorum diyenler Canyon Venture Partners’ın kapısını çalabilir. Süreç bir sayfalık bir “Executive Summary”ye indirgeniyor ilgilenebilecek yatırımcıya ulaştırılıyor. Satın alma sürecinin uzaması satıştaki şirket için yıpratıcı olabileceğinden sonuçlar kısa sürede alınıyor.
Ülkemiz KOBİ cenneti. Anadolu’daki ziyaretlerimden biliyorum ki finansal zorluktan bir yere gelip takılmış pek çokları çıkış arıyor. Ancak tüm KOBİ’ler Canyon Venture Parters’ın ilgi alanına girmiyor. Rakam 20 milyon dolarlık bir cirosal büyüklükle belirlenmiş. Bana göre Niso Adato ve Metin Ar girişimindeki en önemli avantaj girişimin dar bir çevrede kalıyor olması. Konuyla satmak, almak ve satın alabileceklerle satanları karşılaştırmak açısından ilgilenenlerin Canyon Venture Partner’a ulaşmasını öneririm.