Türk gençliğinde “anlam” arayışı bitiyor! Peki neden?
Dünya Ekonomik Formu WEF’e bağlı ve kendilerini “Genç İnsanlar Ağı” olarak tanımlayan Global Shapers Community tarafından 186 ülkede 18-35 yaş arası 24 bin gençle yapılan The Annual Survey 2017, KOÇ Holding’in Bizden Haberler kurumsal dergisinin ekim sayısında “Gençlik Rüzgârı Nereye Doğru Esiyor” başlıklı yazıda yer almış.
Yazıda dünya gençliğine ilişkin verilerin yanı sıra Türk gençliğinin durum ve meselelere yaklaşımı da konu edilmiş. Universum İdeal İşverenler Araştırmasının 45 bin gence sorarak yaptığı araştırmada Türk gençliğinin geleceğe ilişkin görüşlerine yer verilmiş.
Bizimkilerin dünya gençliğinden daha başka dertleri olsa da dünya tarihinde en çok gencin yaşadığı günümüzün fotoğrafını çeken araştırmada ilginç bulgular var.
“Kimliğinizi nasıl tanımlarsınız?” gibi en temel soruya verilen yanıtların oranı dünyada milliyet kavramının tartışıldığını gösteriyor.
- İnsanım %40,8
- Dünya vatandaşıyım %18,6
- Bir ülke vatandaşıyım %13
Bir toplumu daha özgür kılmanın yolu nerden geçer dersek ne dersiniz?
- Herkese eşit imkânlar sağlamaktan geçer, %51
- Korkmadan yaşama şansı sağlamaktan geçer, %32,2
- Dilediği yerde yaşayıp çalışabilme şansı sağlamaktan geçer, %25 diyerek sosyal adalete ve fırsat eşitliğine vurgu yapmışlar.
Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek sizce en çok kimin görevidir?
- Bireylerin %34,2
- Hükümetlerin %29
- Uluslararası organizasyonların %9
- Çokuluslu ve yerel büyük şirketlerin %9
- Akademik kurumların %7,8
- STK’ların %4,5
- Diğer %6,5
Oranlara bakıldığında gençler iş başa düştüğünde göreve hazırım diyorlar.
“Doğayı ve çevreyi kurtarmak için bugünkü yaşam şeklinizi değiştirmeyi kabul eder misiniz?” sorusunun yanıtları gençlerin özverili olduklarını göstermesi açısından çok önemli.
- Evet %78,1
- Belki %20,1
- Hayır %1,8
Ayrıca İklim değişikliğinin sorumlusu insanlardır diyenlerin oranı %69,6. Kısmen katılıyorum %21,7 diyenlerle birlikte toplam %91.3’lük bir oranla asıl suçunun insanlar olduğuna inandığını söylüyor gençler.
Peki, size göre günümüzde dünyayı etkileyen en önemli konu nedir dersek ne dersinize bakınız ne demişler?
- İklim değişikliği ve doğanın yıkımı %48
- Büyük çatışmalar/savaşlar %38,9
- Eşitsizlik %30,8
- Yoksulluk %29,2
- Dini çatışmalar %23,9
- Şeffaflık %22.7
Araştırmayı değerlendirdiğimizde gençlerin ilk “küresel nesil” olarak benzer davranışlar gösterdiğini, gerçek zamanlı meselelerden haberdar olduğunu ve örgütlü medyaya, bankalara ve hükümetlere güvenmediklerini görüyoruz.
Peki, neye inanıyorlar, güveniyorlar? Okullarına, uluslararası kuruluşlara ve mahkemelere.
En çok neden rahatsız oluyorlar? Açık ara rüşvetten!
Türk gençliğinde “anlam” arayışı neden bitiyor?
Universum İdeal İşverenler Araştırmasında Türkiye’de 25-35 yaş arası 27 milyon, 18-25 yaş arası ise 20 milyon genç olduğu söyleniyor. Türk gençleri için yüreği coşturan tanımlar var; özgürlüğüne düşkün, kolay adapte olan ama çabuk vazgeçen, iyi eğitimli, otoriteye meydan okuyan, teknoloji hayranı! Böyle bakınca “helal” diye haykırasım geliyor!
Her ne kadar dünya gençliğiyle benzeşen yanları varsa da Deloitte Y kuşağı Araştırması 2017 sonuçları bizimkilerin hayattaki duruşlarına ilişkin farklılıklarını veriyor.
Türk gençlerinin en çok endişe duyduğu konu gelecek.
Nasıl olmasın! 15-29 yaş arası gençlerde işsizlik oranı yüzde 30 deniyor. Hal böyle olunca Batılı genç iş ve yaşam dengesine, hayatın anlamına takmışken bizimkiler girişimciliği ve yaratıcılığını kullanabileceği bir iş istiyor.
“Bir işe giriyorlar altı ay ila bir yıl arasında tüm kariyer planları değişiyor. Para kazanmak ilk sıraya yerleşiyor (Onları kim eleştirebilir ki!) Yani baştaki anlam arayışı erozyona uğruyor. “Madem bir şeyi değiştiremiyorum o halde parama bakayım” diyenlerin oranı yüzde 30 ve giderek artıyor.
Ayrıca bizimkiler iş dünyasındaki liderlerin sesi çıkmayan kesimin sesi olmasını, kendilerini net olarak ifade etmelerini, düşüncelerini tutkulu bir şekilde dile getirmelerini ve değişimler konusunda hızlı olmalarını da istiyor. İşletme lideri değil de ülkeye lider arar gibiler. Bu da var olan liderlik yapısından tatmin olmadıklarını gösteriyor.
Gençliğin ateşiyle 18 yaş altındakiler, “yüzde 71 ile ben tuttuğumu koparırım” diyor yani delikanlılar kendini pek önemsiyor.
Varsın daha da çok önemsesinler ama söylemlerinin içini de doldurup kolay vazgeçmesinler…