Kaynaklar, 200 milyar dolara yakın büyüklüğüyle dünyanın en büyük elektronik şirketi olarak gösteriyor Samsung’u.
Akıllı telefonlarda Apple’ın, toplam telefon satışlarında ise Nokia’nın önünde. Kaldı ki şirketin işi sadece elektronik de değil; inşaattan otomobile, kahverengi eşyadan uzay araştırmalarına kadar pek çok alanda iddialı. Güney Koreli Samsung, 1990’dan sonra ülke dışında da büyüme kararı vermiş. Apple ile tutuştuğu kavgayı, nerdeyse ABD sınırları içinde satılamaz kararı verilmesini ve “intihal var” denilerek 290 milyon dolar cezaya çarptırılmasını hatırlarsınız. Her ne kadar Amerikan mahkemeleri Samsung’a teknolojisi çalıntı diyerek ciddi cezalar verse de şirket dünyada IBM’den sonra en çok patente sahip.
Kabul edelim ki güçlü rakiplerin bulunduğu sektörlerde hareket, harekette de bereket var. Apple’ın algıyı yönetmekteki başarısı tartışılmazsa da Samsung Elektronik agresif pazarlama stratejisiyle 2000-2005 yılları arasında rekor büyüme elde ederek dünyanın en değerli markaları sıralamasında 2. numaraya yerleşti.
Samsung’un vizyonu, “Teknolojinin insana dokunduğu her alanda var olmak.” biçiminde şekillendirilmiş. Bu da daha çok Ar-Ge, daha çok yenilikçi ürün ve zamana karşı yarış demek. Samsung’un 10 milyar dolarlık devasa Ar-Ge bütçesi 5 bin doktoralı mühendis tarafından değerlendiriliyor. Son dönemde giyilebilir teknolojiler üzerine yoğunlaşan Samsung’un bir sonraki buluşunun ne olacağını ise kimse bilmiyor.
2013’te Samsung Elektronics Küresel Pazarlama Başkanı Sue Shim, Türkçede “Hızlanan Keşifler ve Olasılıklar” anlamına gelen “Accelerating Discoveries and Possibilities” stratejisini duyurmuştu. Bu stratejiyle 70’ten fazla ülkede 175 bin çalışana daha hızlı çalışacaksınız mesajı verilmiş oldu. “İdeal Markaya” ulaşmak için tüm olasılıklar rakiplerden önce değerlendirilmeliydi.
Türkiye Kurumsal Pazarlama Direktörü Can Emci ve Mobil Pazarlama İletişimi Müdürü Şule Bülbülkaya ile küresel şirketin Türkiye operasyonunu konuşuyoruz. 2010 yılında Türkiye ofisini kuran Samsung, her yıl iki haneli büyüyerek bizde de açık ara pazar liderliğini almış. Küresel şirket yönetimi Türkiye’de hâlâ büyük bir potansiyel olduğuna inanıyor. Samsung Türkiye küresel vizyona uygun olarak ülkemizde de inovasyon kavramıyla yan yana duracak. Pazarlama yatırımlarını ise yine yenilikçi disiplinler üzerinden gerçekleştirecek.
Kurumsal Pazarlama Direktörü Can Emci, süreçlere eğitimi gereği mühendis mantalitesiyle yaklaşıyor. “Pazarlama yatırımlarımızın geri dönüşünü görmeliyiz.” diyor. Türkiye’de de ilk kez uygulanan ikinci ekran uygulamasıyla markalı içerik yönetimini popüler kültür dizileri MedCezir ve Kara Para Aşk üzerinden gerçekleştirmişler. Samsung ürün gamı öylesine akıllıca yerleştiriyor ki, dizinin akışını unutan izleyenler, elindeki cihaza ve onun yeteneklerine odaklanmışlar.
Bilmediğin teknolojiyi kullanamazsın!
MedCezir’e 1 koyup 5 almışlar; ürün yerleştirmede çok dikkatli olmak gerekiyor. Kör parmağım gözüne yerleştirmeler tüketicinin tepkisini alıyor. Bu nedenle MedCezir’de Samsung ürün ve teknolojileriyle hayatlarının nasıl kolaylaşacağı, özendikleri içerik ve karakterler üzerinden anlatıyor. Galaxy modelleri diziye entegre edilerek aslında gerçek hayatta olmayan Eylül karakteri üzerinden bir moda/yaşam blogu oluşturulmuş. Aralık 2013’te, yılbaşı öncesinde Samsung mağazalarına trafik yaratmak amacıyla, ‘Eylül’ün Yılbaşında Giyeceği Kombini Sen Seç!’ duyurusu yapılmış. Yaklaşık 50 bin kişinin oy kullanarak gerçekte var olmayan Eylül karakterinin kombinini seçmiş. “En Güzel Hediye” kampanyası sonrasında Galaxy Gear satışlarında yüzde 20’e varan artış gerçekleşirken Samsung’un beğenilme yüzdesi yüzde 74’e çıkmış. Bu oran yüzde 40’lık sektör ortalamasının üzerinde gerçekleşmiş.
Kara Para Aşk’ta ikinci ekran uygulaması yapılarak dizi ile konuşan bir aplikasyon yapılmış. Diziseverler polisiyeyi aplikasyon üzerinden izlemiş. Galaxy S5’in parmak izi tarayıcı, kalp ritmi sensörü ve HDR kamerasıyla dizi arasında etkileşim sağlanmış. Dizi içine yerleştirilen Civolution SyncNow® ses filigran teknolojisiyle yayın sırasında markalanan özel içerikler aplikasyonu tetiklenmiş. Gerçek zamanlı ipuçlarının yer aldığı uygulamada ekrana gelen soru, ipucu ve videolarla izleyenlerle etkileşim kurulmuş. Samsung Galaxy S5’in “Hayat Senin Elinde” sloganına, #katilseninelinde “hashtag”i ile gönderme yapılmış.
Türkiye’de ilk defa TV ile senkronize çalışan bir içerik uygulaması tasarlanırken 53.800 kişi uygulamayı indirmiş ve uygulamayı indirenlerin yüzde 76’sı diziyle gerçek zamanlı etkileşim kurmuş. Kara Para Aşk uygulaması, 2 hafta içerisinde App Store’da en iyi yeni uygulamalarda ilk 10’a girmiş.
Yukarıdaki iki örneği özellikle ayrıntılarıyla paylaştım çünkü teknolojinin sağladığı olanakları iyi bilmek gerekiyor. Eğer bilinmiyorsa, gerçek ve sanalın birbirine geçtiği böylesine kampanyaları düşünmek de gerçekleştirmek de pek o kadar kolay olmuyor. İnanıyorum ki zaman içinde dünyanın teknoloji üzerinden gittiği yeri daha iyi anlayacağız ama daha şimdiden zamanı yitirmemek lazım çünkü günümüzde fırsatlar daha görmeden kaçıyor.
