Süper Çocuklara Süper Hobiler
Çocuk büyüdükçe ve hayatındaki diğer olaylar sayesinde özgüvenini kazandıkça süper kahramanları, çizgi romanları birer birer unutuyor ama hobilerinin getirdiği alışkanlıklar ömür boyu sürüyor. O yüzden biz de kids marketing çalışmalarımızda çocukların hayal dünyalarında sınırsız yaratıcılığın keyfini çıkarmaları için fırsatlar yaratmayı ve geleceklerini şekillendirecek deneyimler yaşamalarını sağlamayı amaçlıyoruz.
AG Event olarak kids marketing etkinliklerimizde süper kahramanlar ve çizgi roman karakterleri eksik olmuyor. Bu etkinliklerde tanıştığımız anne-babaların bir kısmı süper kahramanlara pek de sıcak bakmıyorlar. Bir yere kadar haklılar. Günümüzde her yerde karşımıza süper kahramanlar çıkıyor. Üstelik hepsi de birbirine benziyor. Çocuklar ise onlara bayılıyor. Filmlerini izliyor, oyuncaklarını biriktiriyor, kostümlerini giyiyor ve bunlar yetmezmiş gibi onları taklit ediyor. Aslında endişelenmeye gerek yok. Ne kadar küçük olurlarsa olsunlar bu “süper” çocuklar ne yaptıklarının farkında.
Süper çocuklar
Arizona Üniversitesi’ndeki sosyal psikoloji uzmanları, psikolojik açıdan bakıldığında süper kahramanlara özenmenin aslında çocuklar için iyi bir şey olabileceğini düşünüyor. Küçük çocuklar kendilerini güçsüz ve savunmasız hissediyor. Süper kahramanları taklit etmek onlara özgüven ve kendi kendine yetme hissi kazandıran, onları birer “süper çocuk” haline getiren davranışlardan sadece biri.
Altı yaşındaki bir çocuk bir doktor veya bir bilim insanının ne kadar önemli görevler başardığını kavrayamaz. Ancak bir süper kahramanın yıkılan bir binayı tutup yüzlerce insanı kurtarmasını anlamlandırabilir. Çocuk bu hikayeleri tekrar etmek yerine hayal gücüyle birleştirip yepyeni hikayeler ve oyun senaryoları yaratır. Bu hikayeleri kullanarak sözlü iletişim, resim veya yazı yeteneklerini geliştirir.
Bilimsel kahramanlar
Dünyanın en ünlü çizgi roman yayıncısı Marvel Yayınları’nda birçok süper kahramanın doğuşuna imza atan Stan Lee şunları söylüyor: “Herhalde dünyada bilimden en az anlayan kişi benimdir. Yine de karakterlerimi oluştururken bilimsel yönleri de olsun istedim. Örneğin; Örümcek Adam radyoaktif bir örümcek tarafından ısırıldığı için Örümcek Adam olmuştu. Bunu yazarken çok mantıklı, inandırıcı ve bilimsel olduğunu düşünmüştüm.”
İnsanlar önyargılarını bir kenara bırakıp süper kahramanları yakından incelediğinde onlardan bilimsel gerçekler öğrenilebileceğini görecekler. Burada önemli olan çocuklara çizgi romanların bu yönlerini vurgulamak. Kim bilir, belki de çizgi roman okuru çocuklardan bazıları bu hikayelerden etkilenerek yakında bilim-kurguyu gerçek bilim haline getirecek birer bilim insanı olabilir.
Çocuğu hobileri geliştirir
Süper kahramanlar ve çizgi romanlar çocuğun bir hobisi olarak değerlendirildiğinde onun gelişmesine katkı sunacak birer araç olarak kullanılabilir. Çocuğun bir hobisinin olması onun sosyalleşmesine de yardımcı olur. Aynı zevklere sahip çocuklarla daha kolay iletişim kurar ve arkadaşlık eder. Çocukların bir hobi sahibi olmaları genellikle beraberinde soru yağmuru getirir ve entelektüel heyecanlarını da artırır. Çocuğun hobisi için yaptığı araştırmalar, müze ziyareti, rol yapma oyunları gibi ailecek yapılan etkinlikler haline getirilebilir.
Çocuğun hobisi geleceğini nasıl etkiler? Öncelikle; çocuğun bir hobi sahibi olması mimar, müzisyen, bilim insanı ya da doktor olacağının göstergesi değil. Hobisi ileride belki ona bir meslek kazandıracak olmasa da hobiyle birlikte edindiği yan uğraşlar çocuğun yeteneklerini geliştiriyor. Okul öncesi başlayan hobiler genelde birkaç yıl içinde yerini başkalarına bırakıyorlar ve okulun getirdiği sosyalleşmeyla birlikte farklı ilgi alanlarına yönelim başlıyor.
Dehanın ortaya çıkışı
Belki de çocukluk hobisi geleceğini şekillendiren insanlara en iyi örneklerden biri ünlü yönetmen Steven Spielberg’tir. Onlarca sinema şaheserine imza atan Spielberg’in filmlerinde yararlandığı en önemli materyali çocukluğu ve çocukluk hayalleri.
John Baxter tarafından yazılan biyografisine göre; çocukluğunda TV’nin başından ayrılmayan Spielberg’in ilk kurgusu bir filmde gördüğü sahneyi oyuncak trenlerini çarpıştırarak yeniden canlandırmak oluyor. 8 yaşındayken arkadaşlarına kukla gösterileri yapan Spielberg ilk kamerasına da bu dönemde sahip oluyor. Babasına hediye edilen kamerayı, babasının kötü çekimler yaptığını öne sürerek kendisi kullanmaya başlıyor. Farklı çekim açıları ve teknikleri deneyen Spielberg bir süre sonra kameranın teknik yetersizliğinden yakınıyor ve yeni bir kamera aldırıyor. Bu kamerayla macera filmleri çekiyor.
12 yaşında senaryolu ilk amatör filmi olarak bir western çeken küçük yönetmen, filmlerin gösterimini evde para karşılığında yapıyor, misafirlere pop corn satıyor. 12 yaşında ise kostümlerini annesine hazırlattığı, arkadaşlarının rol aldığı “Escape to Nowhere” adlı 40 dakikalık bir savaş filmi çekiyor ve bu filmle Canyon Film Festivali’nde ödül kazanıyor. 16 yaşında ise 140 dakikalık bir bilim-kurgu olan Firelight’ı 400 dolar bütçe ile çekip filmin yaşadığı yöredeki bir sinema salonunda gösterilmesini sağlıyor. Filmin gösteriminden sonra yerel gazeteler 16 yaşındaki bu çocuğun büyük gelecek vaat ediğini yazıyor. Hikayenin gerisini biliyorsunuz.
Yaratıcılık deneyimle başlar
Çocuk büyüdükçe ve hayatındaki diğer olaylar sayesinde özgüvenini kazandıkça süper kahramanları, çizgi romanları birer birer unutuyor ama hobilerinin getirdiği alışkanlıklar ömür boyu sürüyor. O yüzden biz de kids marketing çalışmalarımızda çocukların hayal dünyalarında sınırsız yaratıcılığın keyfini çıkarmaları için fırsatlar yaratmayı ve geleceklerini şekillendirecek deneyimler yaşamalarını sağlamayı amaçlıyoruz.