Popüler kültür ve gençlik
Popüler kültür bir toplumun en önemli aynalarından birisidir. Toplumda dinlenen şarkılardan, izlenen dizilerden ve filmlerden, yazılan kitaplardan, popüler şarkıcılardan ve oyunculardan yola çıkarak toplumu okumak mümkündür. Bu tür bir okuma toplumda yükselen değerleri, egemen olan yargıları, toplumsal ilişkilerin dinamiklerini, toplumsal çatışma ve dönüşümleri net bir şekilde önümüze koyar. Popüler kültür çok önemli bir hazinedir. Toplumun nereden gelip nereye gittiğinin haritasını sunar, toplumsal çelişkilerin göze görünür olmasını sağlar.
İyi bir pazarlamacının ve marka yöneticisinin en önemli ödevlerinden birisi de toplumu doğru analiz edebilmek ve bir sosyolog titizliğiyle toplumu anlamaktır. Başarılı pazarlamacıların aynı zamanda iyi bir sosyal bilimci, sosyolog bakış açısına sahip olması tesadüf değildir. İşini layıkıyla yapan bir pazarlamacı Aşk-ı Memnu dizisinin neden televizyonlarda tekrar yayınlandığında bile hala yüksek bir seyirci kitlesine sahip olduğunu ya da gençlerin neden bu dizinin repliklerini ezbere sıralayabildiğini bilmeli, rap müziğinin popülerleşmesinin dinamiklerini çözebilmeli, Diriliş: Ertuğrul dizisinin toplumda yarattığı etkiyi analiz edebilmeli ve Sezen Aksu’nun 45 yıldır bu topluma hitap edebilmesinin sırrına vakıf olmalıdır.
Toplumu doğru okuma konusu araştırmacılar için tartışmaya bile kapalıdır; usta bir araştırmacı toplumu bilmek, tanımak ve anlamak zorundadır. Pazarlamacılar için artı olan bu değer, araştırmacılar için olmazsa olmaz koşullar arasındadır. Popüler kültür hem pazarlamacılara hem de araştırmacılara sonsuz kapılar açar.
Ve Z Kuşağı’nın Yeniden Keşfi
Siyasi gelişmelerin de neticesinde bugün Türkiye gündeminde en çok konuşulan ve tartışılan toplumsal gruplardan biri Z kuşağıdır. 2000’li yıllarda doğan ve 21. yüzyılın ilk çocuklarını ve gençlerini kapsayan bu kuşak hakkında bugüne dek bir çok tanımlayıcı profil çizildi, bu çocuk ve gençlere bir çok özellik atfedildi.
Bu profilleme çalışmalarını bir yana bırakıp öncelikle üzerinde hemfikir olmamız gereken bir iki konu bulunuyor. 2000’li yıllarda doğan her birey birbirinin aynısı değildir, ne Z kuşağındaki ne de diğer kuşaklardaki bireyler kopyala yapıştır mantığında çoğalmıyorlar, birbirlerini eş değerler ile çoğaltmıyorlar. Kuşakların sahip olduğu özellikler toplumdan topluma, hatta ülke içinde yaşanan coğrafi bölgeye, mensubu olduğunuz sınıfa göre değişim gösteriyor.
Kuşaklar ile ilgili hemfikir olmamız gereken ikinci konu ise süreklilik. Toplumlar bir kuşaktan diğerine geçerken, bıçakla kesilmiş gibi keskin bir şekilde değişmezler, dönüşmezler. 1998 yılında doğan bir çocuk ile 2003 yılında doğan bir çocuk farklı kuşaklara mensup diye birbirinden çok farklı iki birey olmak zorunda değildir. Toplumlar bir süreklilik içinde değişir ve dönüşürler.
Kuşaklar ayrıştırıcı değerler, tutumlar ve davranışlar üzerinde birbirinden farklılaşır ve bize farklı insan portreleri çizer. Biz araştırmacıların görevi bu ayrıştırıcı özellikleri keşfetmek ve bu özelliklere anlam yüklemektir.
Türkiye’de gençlik üzerine yakın dönemde yapılmış bir çok değerli araştırma bulunuyor. Sia Insight’ın gerçekleştirdiği ve Fatoş Karahasan’ın Açılın Gençler Geliyor adlı kitabında yer alan Türkiye Gençliği: Çatışmadan Konformizme araştırması, The British Council’ın YA DA ve YDN Gençlik Platformu işbirliğinde gerçekleştirilen Next Generation: Voices of Young People in Turkey çalışması, SODEV’in 2020 Gençlik Araştırması yakın dönemin gençlik araştırmaları arasında yer alıyor. Z kuşağının popülerleşmesi ile birlikte bu alanda yapılan çalışmalar daha da çoğalacaktır.
Gençlerin Rol Modelleri
Ülkemizde 2000 yılı sonrasında doğan ve üç büyük ilimizde yaşayan 15-20 yaş grubu gençlerin idollerine ve popüler kültürde sevdikleri ünlülere dair bilgiler bize Z kuşağı hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.
Öncelikle hemen belirtmek gerekiyor ki, metropollü gençlerin beşte biri kendisine hiç kimseyi rol model olarak almıyor. Rol model sıralamasında ilk sırada ebeveynler bulunuyor (yüzde 19) ve onları Atatürk izliyor (yüzde 15). Üçüncü sırada benzer bir yüzdesel değer ile diğer aile büyükleri ve Recep Tayyip Erdoğan bulunuyor (yüzde 6).
Bu ana figürler dışında gençlerin rol modelleri arasında Bill Gates ve Elon Musk gibi işadamları; Acun Ilıcalı ve Müge Anlı gibi televizyon yapımcıları; Kıvanç Tatlıtuğ ve Tarkan gibi ünlüler; Ekrem İmamoğlu gibi siyasetçiler de var ve bu isimler az sayıda gencin rol modeli olarak listede yer alıyorlar. Sınırlı sayıda genç için öğretmenleri ve Alaattin Çakıcı (yüzde 2) rol modeli olarak görülüyor.
Bu listenin yapısı ve içerdiği isimler bugünün genç kuşağı ve Türkiye hakkında bize önemli mesajlar veriyor.
Z Kuşağı gençler için aile her şeyin ötesinde en önemli kurum ve gençler bugün sahip oldukları toplumsal değerleri bu kurum içinde öğrenip, toplumda yeniden üretiyorlar. Eğitim sistemimiz geçmiş yılların aksine bugün rol modeli sunmaktan oldukça uzak bulunuyor. Gençlerin rol modeli olarak zihinlerinde yer edinen Atatürk ve Recep Tayyip Erdoğan toplumsal tahayyüllerimizin de sınırlarını çiziyor ve bizi geleceğe bağlıyor. Rol modelleri listesinde Alaattin Çakıcı’nın yer alması toplumda egemen olan değerler hakkında çok şey söylüyor.
Gençlerin Gönlündeki Ünlüler
Bugünün gençlerini daha iyi anlamak için, 15-20 yaş grubu gençlerin gönlünü kazanan popüler figürlere bakacak olursak, müzik dünyasındaki sıralamayı Tarkan, Sezen Aksu, Mustafa Ceceli, Ezhel, Sıla ve Nazan Öncel’in oluşturduğunu görüyoruz.
Bu liste hakkında söylenmesi gereken ilk söz Ezhel dışında tüm şarkıcıların sadece Z kuşağının değil, önceki kuşakların da gönlünü kazanmış isimler olduğu. Popüler kültür ikonları kuşaklar boyunca başarılarını sürdürebiliyorlar, kuşaklar kendi idolleri kadar önceki kuşakların idollerini de beğeniyorlar. Toplumsal süreklilik popüler kültürde de kuşaklar arasında var oluyor.
Z kuşağının beğenilen şarkıcılar listesinde dikkat çeken ikinci özellik listedeki sanatçıların nispeten küçük yüzdesel değerler ile gençlerin gönlünü kazanması. Geçmiş kuşaklarda gözlemlediğimiz en beğenilen sanatçı yüzdelerinde Sezen Aksu ve sonra da Sezen Aksu ile Tarkan beğenilerin büyük bölümünü kendilerinde toplar ve rakiplerinden açık ara önde olurlardı. Bugünün gençlerinde daha parçalı bir beğeni değerlendirmesi ile karşı karşıya bulunuyoruz.
Bunun en temel nedeni, günümüzde starlık ya da güncel deyimiyle celebrity mekanizmasının artık farklı işlemesi. Geçmişin ulaşılmaz starları; şarkıcıları ve oyuncuları bugün artık çok daha erişilebilir bir statüde bulunuyorlar. Bugün starlar ve fanları arasında daha “eşitlikçi” bir ilişki bulunuyor. Starlar artık eski star statüsünde değil, buradaki iktidar ve güç ilişkisi alt üst olmuş durumda bulunuyor. Ulaşılabilir olmak beraberinde güç ve iktidar kaybını getiriyor.
Üstelik bugün ünlü olmak için şarkıcı ya da oyuncu olmanız da gerekmiyor. Celebrity olmak bugün çok daha kolay. Sıradan bir beceri bile sizi ünlü yapmaya yetiyor. Bu becerinin çoğu zaman sanatla yakından uzaktan bir ilişkisi bulunmuyor.
Bunların da ötesinde bugün daha fazla sayıda müzisyen farklı kanallardan gençlerle buluşabiliyor. Bir durum olarak çokluk starlık ve hatta idol olma mekanizmasını güçsüz kılıyor.
Bu arada hemen belirtmek gerekiyor ki, gençlerin beğeni listesinde sahip olduğu bir özellikten dolayı Mustafa Ceceli dikkat çeken bir isim olarak karşımıza çıkıyor. Diğer tüm isimler, gençlerin ait olduğu toplumsal ya da siyasi duruştan bağımsız bir şekilde her kesimden beğeni kazanırken, bir tek Ceceli kendisini İslamcı ve/ veya Muhafazakar olarak tanımlayan gençler tarafından beğeniliyor. Onun yıldızı özellikle bu kesimde parıldıyor. Onun sıralamada yer almasını sağlayan da bu kesim.
Son olarak, Z kuşağı ve beğenilen şarkıcılara müzik türleri açısından yaklaşacak olursak, gençlerin beğenilerinin başında pop müziğin geldiğini görüyoruz ve burada Demet Akalın, Mabel Matiz ve Göksel gibi isimler de beğenilen şarkıcılar arasına isimlerini yazdırıyorlar. Ancak, burada asıl dikkat çeken husus rap müziğinin yükselişi ve gençler arasında yakaladığı ivme. Bugünün gençlerinin ayrıştırıcı özelliği de işte bu: rap müziği. Burada Ezhel dışında farklı rap dalgalarından gelen Sagopa Kajmer, Ceza ve Ben Fero gibi isimler gençlerin beğeni listelerinin başında yer alıyorlar.
Nasıl ki bir dönem arabesk müzik Türkiye’de toplumda yükselen bireyselleşme taleplerinin taşıyıcısı olduysa, bugün de rap müzik yükselen özgürleşme ve değişim talebinin aracısı olarak gençlerin sesi oluyor. Rap müzik ve rap kültürü daha yakın değerlendirilmeyi hak eden toplumsal bir olgu olarak karşımızda duruyor.
Z kuşağı ve popüler kültür ilişkisi üzerine temel bir okuma bile bugünün gençlerini ve toplum yapısını anlamak ve geleceği öngörmek için bize birçok kapıyı aralıyor. Gençlik üzerine daha söylenecek çok sözümüz var.