Dijitalde olmak ya da olmamak! İşte bütün mesele bu
Dijital teknolojiler günlük alışkanlıklarımızı hızla değiştirirken, şirketlerin dijitalleşme adımları da daha çok tüketici bakış açılarıyla şekilleniyor.
İletişim önemli bir yönüyle dijital ortama taşınırken, sosyal ve dijital medya da pazarlama iletişimi çalışmaları içinde önemli bir araç ve yöntem haline geldi. Bütünleşik-entegre pazarlama iletişimi yaklaşımı dijital mecraların da işin içine girmesiyle birlikte büyük bir değişime girdi. İçinde bulunduğumuz yeni dönemde; teknolojinin tam anlamıyla kullanıldığına şahit olduğumuz, tüketici ve müşterileri odak noktasına koyan ve iletişim sürecinin interaktif şekilde yürütüldüğü bir pazarlama iletişimi yaklaşımıyla karşı karşıyayız. Sosyal medyanın ekonomik boyutuna baktığımızda da Facebook, Twitter, YouTube gibi sosyal medya platformlarının insanlar arasındaki iletişimi etkileyerek, yeni sosyal ilişkiler ortaya koyduğunu; bunun yanı sıra şirketler açısından da önemli bir tüketici havuzu oluşturma işlevini yerine getirdiğini söyleyebiliriz.
Akıllı cihazların hayatın merkezine geçtiği şu günlerde, güncellenen aplikasyonlar, sosyal medya platformlarının yeni yatırımları, birleşmeler, platformlar arasındaki rekabet de gündeme geliyor. Türkiye’de akıllı telefon kullanma oranı 16-24 yaş arasındaki tüketicilerde yüzde 72, 25-34 yaş arasındaki tüketicilerde ise yüzde 51. Akıllı telefon üzerinden internet kullanımının yüzde 70’i ise sosyal ağlara erişim amacıyla gerçekleştiriliyor. Yeni nesil tüketici gümbür gümbür dijitalde yaşıyor. Son olarak Facebook, iş arama konusuna da el atacağını duyurdu. Facebook, getireceği yeni özellik sayesinde küçük çaplı şirketler kendi sayfalarında iş ilanları yayınlayabilecek ve ilgilenenler anında başvuru yapabilecek. Durum böyleyken, geçmişte ürün ve hizmetlerini tanıtırken, hedef kitlesi ile iletişim kurarken gazete, dergi, radyo, televizyon gibi geleneksel medya araçlarını ve açık havayı (billboard, clp, megalight vs.) tek taraflı olarak kullanan firmalar, bugün sosyal medyayı keşfederek aslında interaktif iletişime dayanan bir düzene ayak uydurmak zorunda. Çünkü sosyal medya, hedef kitleyi pasifleştiren ve tek yönlü mesaj akımına dayanan geleneksel medyanın aksine, birbirleriyle tutkuları, ilgileri, hobileri, işleri, politik görüşleri etrafında bir araya gelen, kendi kendine organize olabilen milyonlarca insan topluluğunun iki yönlü etkileşim kurmasını sağlıyor.
Dijitalleşmeyle hayatımıza giren kitle kaynak kullanımı, büyük veri, duygu analizi ve mobil uygulamalar, işe alımdan kariyer yönetimine kadar tüm insan kaynakları fonksiyonlarında da kullanılıyor. Yeteneklerin de hızla dijitalleştiği günümüzde bu hıza ayak uyduramayan şirketler, bu yetenekleri çekmek ve elde tutmakta giderek daha fazla zorlanacaklar.
İnternet devi Google’ın tüm şirketlerini Alphabet çatısı altında toplamasının ardından bu çatı altına giren Google şirketlerinden Google Capital, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir güncellemeyle yeniden markalama projesi bünyesinde adını ve kurumsal kimliğini değiştirerek CapitalG olarak anılmaya başlayacağını duyurdu. Yatırım yaptığı şirketleri listeleyen CapitalG, sayfada Snapchat logosuna yer vermesiyle Snapchat’e yatırım yaptıklarını resmen açıklamış oldu. Sosyal medya platformları arasında yükselen bir grafik çizen Snapchat yeniden gündeme oturdu…
Markalar artık pazarlama iletişimi faaliyetlerine tüketicilerini yakalayabilecekleri sosyal medya platformlarını da göz önünde bulundurarak yön veriyor. Tıpkı Brezilyalı moda markası Hering gibi… Hering, markalar için yaratıcı bir mecra olarak görülen ve hızla büyüyen sosyal ağ Snapchat’i kullanarak ‘Snap Black Friday’ kampanyasını gerçekleştirdi. Hering’in snapchat üzerinden paylaştığı farklı indirim kuponlarının ekran görüntülerini doğru zamanda kaydeden takipçiler, elde ettikleri kodlarla web üzerinden alışveriş yapma şansını yakaladılar. Kampanya ile 24 saatten kısa bir sürede 100.000 üzerinde ekran görüntüsü alındı. Geçen yılın aynı dönemine göre de Hering’in satışları yüzde 50 artış gösterdi.
Bu iletişim yönetimi mesleğinin yönünü de değiştirmiş; bugün iletişimciler, interneti iletişim planlamasına aktif bir şekilde dahil etmekle yetinmeyerek bu ortamdan bir sinerji elde etme yoluna gitmişlerdir. Dolayısıyla bugün sosyal ve dijital iletişim, profesyonellere, müşterilerle bağlantı kurmak, marka farkındalığının geliştirilmesini sağlamak, müşteri araştırmaları yapmak gibi önemli faydalar sağlamaktadır.
Diğer yandan sosyal medya, reklamcılık sektöründeki etkisel gücünü de artırmaktadır. Sosyal medyaya hayat veren Web 2.0 teknolojisi, çekici, eğlenceli, komik, bilgi verici, güvenilir ve farklı yöntemlerle tüketicilerin yaşamlarının içerisine giren çeşitli reklam fırsatlarının doğmasına yardımcı olan reklam ortamları sunmaktadır. İletişim sektörü dijital dönüşüm ve entegrasyondan nasibini alıyor. Bugün geleneksel ile yeni medyaların birbirleri ile entegre edildiği, tutarlı ve hikayesi olan çalışmalar yürütmek başarının temel şartı.