Çalışanlarını dinledi, hem kâr etti hem yüzde 20 büyüdü
Uzun zamandır, “Zarar da, Tür-kiye’den çıkıyor!” haberlerini duyduğumuz CarrefourSa’nın küçük hissedarı Sabancı Holding geçtiğimiz yıl yönetim hisselerini devralarak payını 50,2’ye çıkardı ve yönetimin başına TeknoSa’daki başarılı çalışmalarıyla tanıdığımız Mehmet T. Nane getirildi.
Aradan bir yıl geçti, konuşma zamanı geldi diyerek Genel Müdür Nane’yi arıyorum. İnsanı merkeze alan yeni yönetim anlayışını, yeni yatırımları ve CarrefourSa’nın geleceğini konuşuyoruz. Rahmetli Sakıp Sabancı’nın da kendisine hitap ettiği gibi Bay Nane’nin 25 yılı aşan mesleki deneyimini de içeren yönetim yaklaşımı CarrefourSa’yı ilk 6 ayda 4,5 milyon TL kârla yüzde 20 büyümeye taşımış. Bu büyüme son beş yılda yaşanan yüzde 30 enflasyona rağmen büyümeyen dev perakende zinciri için kalma kararının da nedeni olmuş.
Bay Mehmet Nane’nin 5 basamaklı yönetim yaklaşımı
1-İnsana yatırım; çalışanlar eğitilecek, dinlenecek; elbette tedarikçilerle müşteriler de…
İnsanları dinlemeyi seviyor. Dinleyerek çok şeyin öğrenileceğine ve özellikle süreçtekiler iyi dinlendiğinde çözümün de geldiğine inanıyor. Üç aşamalı dinleme seansları yapıyor. İlk iki ay mağazaları gezip önce çalışanları sonra bir araştırmayla binlerce müşteriyi ve konuya odaklı daha küçük gruplarla istişare ederek sürekli dinliyor. 3. adımda kendinden önceki genel müdürlerin yapmadığı bir şey yaparak tedarikçileri dinliyor. Üreticiyle tarlada, kabzımal ile halde buluşuyor. Dikkatle dinleyerek not aldığı ziyaretlerin sonunda ortak problemleri kümeliyor ve kendisine bir yol haritası belirliyor. İkinci aşama kültür değişimi olarak belirleniyor. Bir ilk daha gerçekleştirilerek müfredatı Sabancı Üniversitesi tarafından hazırlanan Carrefour Akademi kuruluyor. İşe yeni başlayanlarla 3 yıl içinde çalışanların tamamı hedefiyle eğitimlere başlanıyor. Eğitim modülleri tasarlanıyor ve internet e-learning çalışması planlanıyor.
2-Maliyetler gözden geçirilecek, masraflar düşürülecek.
Yapılacaklar köklü değişiklikler üst yönetimin onayını gerektirdiğinden anlaşılır, yapılabilir ve başarılır üçlemesinden yola çıkıp iki temel hedef belirleniyor; kârlılık ve sürdürülebilir büyüme. Çalışmaya “Beşte Beş” adı veriliyor.
Kritik alan masrafların yüksekliğidir. Girdi-çıktı dengesine bakılıyor. Bay Nane, CarrefourSa Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer’in de yönetim değişikliğine gidilmesi ısrarının gerisinde bu alanda yapılması gerekenler olduğunu dile getiriyor.
3-Altyapı IP yatırımları ihtiyaca yetecek ve gelecek için öngörülü yatırımlar yapılacak.
Carrefour’un engin global birikimiyle Sabancı’nın perakendede olmazsa olmaz yerel bilgisi birleştirilir. “Yüzlerce çeşit üzümün yetiştiği ülkemizde beyaz üzüm deyince İzmirli ile Malatyalının aynı üzümden söz etmediğini ancak bu ülkenin insanı anlar.” içgörüsü ile tanımlar, kavramlar ve anlamlar tekrar gözden geçirilir. Ortak bir dil oluşturulur.
4- Büyüyor kâr etmiyorum, büyümüyor kâr ediyorum anlayışı kabul edilmeyecek.
60 yöneticiyle yapılan arama toplantısında “Beşte Beş” stratejisine uygun 30 proje ortaya çıkar. Mesela halden alınan ürünlerin yüzde 80’i toplandıktan 72 saatten sonra mağazaya ulaştığı ve tazeliğini yitirdiği tespit edilip “Tarladan Sofraya” projesiyle nakliye süresi 36 saate indirilir. Sonuç daha taze ürün ve daha az maliyet ve daha çok satış olarak döner.
5-Hedefe kâr etmek ve sürdürülebilirlik konulacak. Bu bölümü iş erbabına sanırım açıklamam gerekmiyor!
Ekonominin barometresi perakende sektörüdür
“Rakibini küçümseyen kendini de küçümser.” diyor Mehmet Nane ve rekabetin hem tüketici hem de kendileri için çok faydalı olduğuna inanıyor. Rekabeti daha iyisini yapmak adına bir motivasyon kaynağı olarak görüyor. Müşteri neden CarrefourSA’yı tercih etmeli sorusunu müşteri tercihlerini en çok etkileyen faktörler; fiyat, yakınlık, çeşit, kalite-hijyen ve müşteri şikayetlerini yönetmek olarak sıralıyor.
Mehmet Nane şöyle devam ediyor: “Perakende bir moral hali ve müşterinin moralitesini birebir ölçebilen tek sektör perakende. Eğer ekonomik haberler iyiyse müşteri alışveriş yapıyor. Haberler kötüyse içine kapanıyor ve alışverişi bırakıyor. Perakende sektörü ekonominin nabzını ölçmenin yanı sıra üretim çarkının da tetikleyicisi konumunda. Eğer biz satış yaparsak, tedarikçiyi ve istihdamı tetikleriz yani tetiği çeken biziz.”
Bu gidişin bir duruşu olacak mı?
Mehmet Nane ile söyleşimizi ülkemizdeki son hafta karışıklıkları olmadan yapmıştık. Bu nedenle tüketici moralitesi açısından söylemlerini 5 ile çarpmak gerek. “Yaklaşık 280-300 milyar dolar civarında bir büyüklüğe sahip bir pazarın yüzde 35-40 kadarı organize perakendeden oluşuyor. Seçimlerin bitmesinin verdiği bir moralite var elbette ancak buna karşın IŞİD, Suriye ve Ukrayna gibi çözülmeyen problemler de var. Dünyanın başına sıkıntı çıkarabilecek ve gittikçe şiddetlenen bir ortam var. Üstelik bunların hepsi bizim bölgemizde cereyan ediyor. Bu etkiler iç pazarı da etkileyecek gibi görünüyor. İki milyon Suriyelinin Türkiye’ye gelmiş olması bile başlı başına bir sorun.”
CarrefourSa’da yıl sonuna kadar 100 yeni mağaza daha açılarak 330 mağaza hedefine ulaşılacak. Geçtiğimiz yıl 2,6 milyar TL ciro yapılmış. Bu yıl yüzde 20 artışla 3 milyar TL olması hedeflenmiş. 2023 hedefine ise şu an 39 ilde faaliyet gösteren zincirin 81 ilde olması planlanıyor.