Z kuşağına mensup çocukların yüzde 24’ünün bilgisayarı, yüzde 13’ünün cep telefonu var…
2000 yılından sonra doğanları kapsayan Z Kuşağı bugün 20 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye’nin neredeyse yüzde 30’unu oluşturuyor… Ancak birkaç yıl içinde en büyük tüketici gurubunu oluşturacak olan bu kitle tabiri caizse bir “sır küpü.” Kantar Medya Consumer Intelligence Müşteri İlişkileri Direktörü Mustafa Bölükbaşı, TGI Türkiye Araştırması 2015 Sonbahar verileriyle işte bu sır küpünün kapağını araladı ve Z Kuşağı’nın hayata bakışını ve özelliklerini Marketing Türkiye okurları için analiz etti…
Bir kuşağı diğerinden ayıran özellikleri nerede aramalı? Farklı kuşaklar birbirlerini anlamakta neden zorlanır? Teknoloji gündelik ilişkileri nasıl dönüştürür? “Çocuk olmak” tarihe ve kültüre has bir olgu mudur? Kantar Medya Consumer Intelligence Müşteri İlişkileri Direktörü Mustafa Bölükbaşı “Z Kuşağı’nı analiz ederken bu sorulardan olabildiğince çok soralım. Çünkü diğer kuşaklara kıyasla Z Kuşağı hakkındaki bilgilerimiz şimdilik sınırlı. Ancak büyüdükleri çevreyi gayet iyi biliyoruz” diyor.
Z Kuşağı kavramını genellikle 2000 yılından sonra doğanları tanımlamak için kullanıyoruz. En büyükleri henüz ergenlik döneminde olan bu kuşak, 20 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye’nin neredeyse yüzde 30’unu oluşturuyor. Peki Z Kuşağı’nı farklı kılan özellikler neler? Öncelikle bu kuşak bambaşka bir dünyanın içerisine doğdu. Y Kuşağı’ndan farklı olarak internet ve yeni teknolojilerin öncesindeki bir hayatı hiç deneyimlemedi. Oyuncak yerine tabletlerle eğlenen, tüm ekranlara dokunmak isteyen, altı yaşından büyük olanlarının yarısından fazlasının sosyal medya ağlarını kullandığı bir kuşak bu…
TÜİK’in Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanımı ve Medya (2013) araştırmasına göre son yıllarda bilgisayar ve internet kullanma yaşı 6, cep telefonu kullanma yaşı ise 7’ye kadar inmiş durumda. Çocukların yüzde 24’ünün kendisine ait bir bilgisayarı, yüzde 13’ününse kendisine ait bir cep telefonu var.
Ayrıntılar Marketing Türkiye Mayıs sayısında