Yeni başlayanlar için Cannes rehberi
Dünyanın dört bir yanından 10 binlerce reklam ve pazarlama profesyonelini ağırlayacak olan 61’inci Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali, 15 Haziran Pazar günü başlıyor. Yaklaşık 500 konuşmacının katılacağı etkinlik, 250 oturumdan oluşacak ve bir o kadar da workshoplar, film gösterimleri, kokteyller gerçekleştirilecek.
Fransa’nın güneyinde, Akdeniz kıyısında yer alan; uluslararası Cannes Film Festivali’nin de yapıldığı Cannes şehri bu yıl 61. kez Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali için gelen konuklarını ağırlayacak. Peki, Cannes Lions’a ilk kez katılacak olanlar Cannes’a nasıl gidecekler? Festivale gitmişken gezilmesi gereken yerleri de görmek isteyenler, nereleri gezecekler, hangi restoranlara gidecekler? Bu sorulardan hareketle Cannes’a ilk kez gidecek olanlar için Cannes rehberi hazırladık.
Festivalleriyle ünlü olan Cannes şehri, lüks mağazaları, gece hayatı, casino’ları ve plajlarıyla her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Cannes’a hiç vakit kaybetmeden gitmek isteyenler, İstanbul’dan direkt olarak Nice’te bulunan Cote D’Azur Havaalanı’na uçabilir oradan da Fransız Ulusal Demiryolları Şirketi olan SNCF’den hemen her saat başı kalkan trenle yarım saat içinde Cannes’a ulaşabilir. Ama otobüsle giderim derseniz, 1,5 saati gözden çıkarmalısınız veya kiralanabilecek bir otomobille de bir saat içinde Cannes’a ulaşabilirsiniz. Ancak önce Paris’i veya Lyon’u görmek isterim derseniz, İstanbul, Antalya, İzmir ve Ankara’dan, Charles de Gaulle Uluslararası Havalimanı’na veya Orly Havalimanı’na uçarak Paris’e; Saint Etienne Havaalanı’na uçarak da Lyon’a ulaşabilir; oradan da yine SNCF’nin rahat ve hızlı trenlerini kullanarak Cannes’a gidebilirsiniz…
Gezilmesi gereken duraklar!
Eğer Cannes’a gelmişken gezmeden dönmem derseniz gezmeniz gereken çok güzel duraklar bulunuyor. Cannes, Eski ve Yeni Cannes olmak üzerek iki ayrı bölümden oluşuyor. Yeni Cannes, sahil boyu otellerin, lüks mağazaların, restoranların olduğu, alışveriş meraklılarının gözünü burada açtığı bölgeden oluşuyor. Kentte alışverişin kalbi, Yeni Cannes’da yer alan La Croisette Bulvarı’nda atıyor. Dünyaca ünlü mağazaların olduğu bu bulvar, her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Bulvarın arkasında yer alan Rue d’Antibes ve Rue Hoche ise Cannes’da gezilmesi gereken sokaklardan… Eğer çok lüks markalarda gözüm yok, üstelik hem alışveriş etmeyi hem de pazarlık yapmayı seviyorum, derseniz size tavsiyemiz Rue Meynadier’da yer alan dükkânları ziyaret etmeniz…
Eski Cannes ise Le Suquet denilen şehrin tepesinde bulunan mahalleye deniliyor. Le Suquet tepesinde bulunan Castre Müzesi; St. Marguerite adasındaki Musee de la Mer (Deniz Müzesi); Saint Honorat adası ve Pablo Picasso’dan, Edith Piaf’a, Christian Dior’dan Winston Churchill’e dek çok sayıda kişinin uğrak yeri olan Mougins gezip görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor.
61’inci Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali’nin yapılacağı Palais des Festivals ise Yeni Cannes’da bulunuyor. Festivalin yoğun programından gezmeye vakit bulamam, seminerlere, workshop’lara girip çıkmaktan başka bir şey yapamam, derseniz plajların hemen arkasında yer alan Massena Caddesi, restoranların, cafelerin olduğu en işlek caddelerinden biri oluyor. Saint Paul De Vance’daki Colombe D’or; Da Laura restoranı; deniz mahsülü sevenler için Astoux de Brun; Cafe de Roma; Gaston Gastounette; reklamcıların uğrak yerlerinden biri olan Martinez’in önündeki 72 Croisette’e uğramanızı tavsiye ederiz.
Cannes’da oteller merkezi bölgelerde ise çok pahalı. Şehrin biraz daha uzak sahillere dağılmış uygun fiyatlı oteller bulmak mümkün veya trenle yarım saat mesafede bulunan Nice’te de daha uygun fiyata otelde kalınabilir. Bunun dışında bireysel olarak değil de grup olarak Cannes’a gidiyorsanız daire kiralayarak da daha uygun fiyata konaklayabilirsiniz…