“Yapay zeka”nın küresel ekonomiye katkısı 16 trilyon dolar
PwC’nin araştırmasına göre, yapay zeka teknolojisinin gelişmesi 2030’da küresel ekonomiye 15,7 trilyon dolarlık katkı sağlayacak
Yapay zeka teknolojisinin gelişmesinin, 2030’da küresel ekonomiye 15,7 trilyon dolar katkı yapması bekleniyor.
PricewaterhouseCoopers (PwC) tarafından hazırlanan araştırmaya göre, küresel gayri safi milli hasıla 2030’da yapay zekaya dayalı teknolojiler sayesinde yüzde 14 artacak. Yapay zeka teknolojileri küresel ekonomiye Çin ve Hindistan’ın şu anki toplam ekonomik büyüklüğünden (yaklaşık 13,3 trilyon dolar) daha fazla katkı sağlayacak.
Yapay zekanın, ekonomiler için en büyük ticari fırsat oluşturabileceğine işaret edilen araştırmaya göre, 2030’a kadar yapay zekadan elde edilecek tüm ekonomik kazançların yarısından fazlasının verimlilik artışından, kalanının da yapay zekaya dayalı ürünlere tüketici talebinin yükselmesinden kaynaklanacak.
Konuya ilişkin açıklamada bulunan Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Levent Akın, söz konusu uygulamaların benzer ülkelere göre Türkiye’de oldukça az olduğunu söyledi.
Akın, Türkiye’de akıllı otomasyon uygulamalarının yapay zeka uygulamalarına göre daha fazla sayıda olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
“Özellikle robotik süreç uygulamaları birçok sektörde kullanılıyor. Uluslararası Robotik Federasyonu (IFR) tarafından yayınlanan 2016 yılına ait rapora göre Türkiye, dünyada robot kullanımında 17. sırada yer almasına rağmen üretimde çalışan 10 bin işçi başına düşen robot sayısı oldukça düşük. Dünya ortalaması 70 iken Türkiye’de 19. Robotlar en çok taşımada, kaynak işlerinde ve otomotiv sektöründe kullanılıyor. Türkiye’de yaklaşık 7 bin 900 robot olduğu tahmin ediliyor. Otomasyonunun yaygınlaşması halinde üretimde de ciddi artışlar ve bugüne kadar yapılamayan stratejik, katma değeri çok yüksek ürünlerin de yapılabileceği öngörülüyor. ”
Türkiye’deki yapay zeka uygulamalarının ise şu anda genellikle prototip halinde olduğunu ifade eden Akın, “Çok sayıda yeni kurulan şirket ürün geliştirme çalışmaları yapıyor. Henüz bunlardan yaygın olarak kullanılanlar oldukça az. Yurt dışında geliştirilen uygulamaların ise özellikle yerelleştirilmesindeki güçlükler yaygın kullanılmasının önündeki temel engel. Bunların kısa zamanda aşılması halinde özellikle hizmet sektöründe mevcut uygulamaların çok daha verimli yapılması ve yeni uygulamalara geçilmesi doğrultusunda büyük bir potansiyel var. Bu potansiyeli değerlendirebilmek için Türkiye’nin yapay zeka alanında çalışacak insan kaynağını hızla artırması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Dünya gazetesi