
Sanipak’ın sürdürülebilirlik manifestosu: Kadın, çevre ve hijyen
Sürdürülebilirlik ve daha iyi bir gelecek hassasiyeti tüketicilerden kurumlara dek hızla yükselirken, Sanipak bu doğrultuda attığı somut adımlarla dikkat çekiyor. Kadınların teknik alanlarda güçlenmesi için yürüttüğü “Mesleğim Benim Geleceğim” projesinden, sıfır atık vizyonuna ve bioçözünür ambalajlardan hijyen eğitimine kadar Sanipak, sürdürülebilirliğe hem toplumsal hem de çevresel boyutlarıyla yaklaşıyor. Sanipak İnsan Kaynakları Direktörü Sinem Kıranta, Sanipak Medya ve İletişim Müdürü Ayşen Akalın ve Sanipak İnsan Kaynakları Müdürü Sibel Öksüz markanın tüm bu sürdürülebilirlik adımlarını özel bir buluşma ile aktardı. Gelin bu buluşmadan öne çıkanlara ve Sanipak’ın sürdürülebilirlik vizyonuna daha yakından bakalım…

Teknik alanda kız öğrencilere tam destek: “Mesleğim Benim Geleceğim”
- Sanipak, kadın istihdamını teknik üretim alanında güçlendirmek amacıyla hayata geçirdiği “Mesleğim Benim Geleceğim” projesiyle yalnızca bireyleri değil, sektörün geleceğini dönüştürmeyi hedefliyor.
- Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen ve Karamürsel 100. Yıl Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde başlatılan proje kapsamında 120 öğrenciye ulaşılan bu pilot proje, bakım, mekanik – elektronik, kimya, bilişim teknolojileri ve makine gibi alanlara odaklanarak kadın teknik iş gücünü güçlendirmeyi amaçlıyor.
- Staj simülasyonlarından mentorluk görüşmelerine, fabrika saha turlarından kariyer sohbetlerine kadar çok yönlü bir program sunan proje; öğrencilerde kariyer farkındalığını artırıyor, teknik eğitimlere ilgiyi yükseltiyor. 13’ü teknik bölümlerden olmak üzere toplamda 20 kız öğrenciyle yapılan birebir mentorluk görüşmeleri, proje yaklaşımının derinliğini de ortaya koyuyor.
Sanipak’ta toplumsal yatırımlar çevre, hijyen ve kadın odağında şekilleniyor
Sürdürülebilir ambalajda ve geri dönüşümde yeni nesil çözümler
Sanipak, Selpak ve Solo gibi markaları aracılığıyla ambalaj atıklarını azaltan ve doğa dostu teknolojilere yönelen ürünlerle de dönüşüme katkı sağlıyor:
- Selpak’ın tüm plastik ambalajları 2025 itibarıyla bioçözünür hale getirildi.
- Solo Dev Rulo ürünleriyle yüzde 47 daha az sera gazı salınımı ve yüzde 88 daha az karton tüketimi sağlanıyor.
- Selpak Professional Recycled Serisi, hem yüzde 100 geri dönüştürülmüş malzeme hem de yüzde 100 doğada çözünebilir ambalajlarla fark yaratıyor.
- Yalova fabrikasında kurulan Atık Su Geri Kazanım Tesisi sayesinde atık suyun yüzde 70’i yeniden kullanılarak, yılda 2 milyon kişinin tüketimine eş değer su tasarrufu sağlanıyor.
- Manisa ve Gebze fabrikalarında kurulan GES sistemleriyle enerji ihtiyacının önemli bir kısmı güneşten karşılanıyor.
- Çevre bilinci, yalnızca üretimle sınırlı değil: 783 turizm çalışanına “Sıfır Atık Mavi” eğitimleri verildi.
Hijyen eğitimiyle sağlıklı nesiller
Sanipak’ın sosyal yatırımları yalnızca çevreyle sınırlı değil. Solo, Selpak, OKEY gibi markalarla yürütülen hijyen ve sağlık projeleriyle topluma çok yönlü katkı sağlanıyor:
- “Okullarda Hijyen” projesiyle çocuklara hijyen eğitimi verilerek Yatılı Bölge Ortaokullarında tuvaletler yenilendi.
- OKEY, cinsel sağlık konusunda Rayka Kumru ve TAPV iş birliğiyle üniversite öğrencilerine yönelik dijital eğitim programları ve danışma hattı sundu; toplamda 30 bin öğrenciye ulaşıldı.
- “Selpak Tuvalete Merhaba” projesiyle 6 ilde 350 binden fazla ebeveyne eğitim verildi.
“Kadınlar varsa, dönüşüm kalıcı”
Sanipak’ın sürdürülebilirlik yaklaşımı yalnızca teknik eğitime değil, kurumun iç dinamiklerine de yansıyor.
Kadın istihdamını destekleyen “İşte Bizim Annemiz” programı, çalışan kadınların hamilelikten işe dönüş sürecine kadar profesyonel destek aldığı bütüncül bir yapıya sahip.
2025 itibarıyla, Sanipak’ta beyaz yakalı işe alımlarda kadın oranı yüzde 53’e, yönetimde kadın oranı ise yüzde 39’a ulaştı. Bu da markanın fırsat eşitliğini sadece söylemde değil, somut verilerle sahiplendiğini gösteriyor.
Sürdürülebilirliğe tek seferlik değil, sürekli yatırım
Sanipak, “Mesleğim Benim Geleceğim” projesini büyütmeyi ve teknik eğitimde kadın temsilini artırmayı amaçlarken, çevre yatırımlarında da çıtayı yükseltmeye devam ediyor. Her yıl güncellenen müfredat, okul-sanayi iş birlikleri ve mentörlük mekanizmalarıyla projeler yalnızca anlık değil, kalıcı etki yaratmayı hedefliyor.