PR sektöründe yarışmacı sayısı artıyor!
Son aylarda PR sektörü hiç olmadığı kadar hareketli günler geçiriyor. Yılbaşından beri ardı ardına yeni PR ajanslarının kurulduğuna şahit oluyor sektör… Güncel verilere göre Türkiye’de halkla ilişkiler alanında faaliyet gören şirket sayısı 600’ü aşmış durumda. Buna bir de bireysel danışmanlık veren profesyoneller eklenince rakam katlanarak artıyor. Ajans bolluğunun uzunca bir süredir fiyat rekabetiyle başı dertte olan halka ilişkiler sektörünü nasıl etkileyeceği ise merak konusu…
Haber: Ali Cemal Karabudak [email protected]
Kuşkusuz halkla ilişkiler disiplini modern iletişim stratejilerinin vazgeçilmez bir parçası artık. Öyle ki, artık pazarlama iletişimi konusunda iddialı olup da bir PR şirketiyle çalışmayan marka yok gibi.
Önemi günden güne artsa da PR sektörünün geçmişten getirdiği pek çok kronik sorun var. Kaliye elaman sıkıntısı, stratejik planlama ve yaratıcılık eksikliği, dijital dönüşümü gerçekleştirme sancıları bir yana halkla ilişkiler sektörü bir süredir önü alınamayan bir ajans enflasyonu yaşıyor. Tabiri caiz ise yeni PR ajansları “pıtrak” gibi yayılıyor. Aralarında “bir masa bir kasa” kurulanlar da var, dört başı mamur stratejileriyle fark yaratacağı şimdiden belli olanlar da… Peki, sektörün önde gelen isimleri PR cephesinde yaşanan bu ajans enflasyonuna nasıl bakıyor? Ardı ardına açılan ajanslar sektördeki dengeleri nasıl değiştirecek?
kiler sektörü bir süredir önü alınamayan bir ajans enflasyonu yaşıyor. Tabiri caiz ise yeni PR ajansları “pıtrak” gibi yayılıyor. Aralarında “bir masa bir kasa” kurulanlar da var, dört başı mamur stratejileriyle fark yaratacağı şimdiden belli olanlar da… Peki, sektörün önde gelen isimleri PR cephesinde yaşanan bu ajans enflasyonuna nasıl bakıyor? Ardı ardına açılan ajanslar sektördeki dengeleri nasıl değiştirecek?
Yeni ajansların fark yaratıp kendilerini göstermeleri için neler yapması gerekiyor? Hepsinden önemlisi sektördeki yat rekabetini aşmanın yolları neler?
Türkiye’de kayıtlı 600 civarı PR şirketi var
Danışmanlığı Şirketleri Derneği (İDA) Başkanı Işıl Arıdağ, yeni şirketlerin bu durumu sözde değil, özde aşabilecek anlamlı ve değerli bir farkı olması gerektiğini savunuyor. PR şirketlerinin sürdürülebilir ve kaliteli hizmet sunmak için doğru yat politikası uygulamaları gerektiği uyarısında bulunan Arıdağ, hizmet anlaşmalarınınsa uzun soluklu bir işbirliğine imkan verecek ve PR şirketinin doğru yapılanmasını sağlayacak şekilde yapılmasının gerektiğine vurgu yapıyor. Güncel verilere göre, Türkiye’de halkla ilişkiler alanında 600 civarında kayıtlı şirket olduğunu belirtiyor Arıdağ. Bugünün rekabet ortamında “farklılaşmanın” temel kanun haline geldiğini söyleyen Türkiye Halkla İlişkiler Derneği Başkanı Gonca Karakaş ise farklılaşmanın markalar açısından “yer çekimi kanunu” kadar gerçeklik haline geldiğinin altını çiziyor. Dünle kıyaslanmayacak ölçüde artan iletişim ihtiyacının, kurumları profesyonel yapılar kurmaya yönelttiğini kaydeden Karakaş, “10 yıl öncesine kıyasla baktığımızda kurumların gerek kendi bünyelerinde gerekse PR ajanslarından aldıkları profesyonel destekle etkin bir iletişim politikası belirlemeye daha fazla ihtiyaç duyduklarını görüyoruz. PR’a olan ihtiyacın artması sektörde her gün yeni bir ajansın veya bireysel danışmanlığın kurulmasını, ortaya çıkmasını beraberinde getirdi” diyor.
Detaylar Marketing Türkiye Nisan sayısında…