Mobil uygulamaların kullanıcıları izleyip takip ettiğine yönelik endişeler arttı
Mobil uygulamaların takip özellikleri kullanıcılar için bir endişe kaynağı haline geldi. Çoğu kullanıcı, internet bağlantılı cihazlarının kendilerinin takip edip ne yaptığını izlemesinden veya verilerini paylaşmasından endişeleniyor.
Tüketiciler internetteki faaliyetlerinin ne kadarının izlendiği veya internette bıraktıkları izlerle ne kadar takip edilebilecekleri konusunda endişe duymaya başladı. Kaspersky Lab, Türkiye’de kullanıcıların yüzde 57’sinin konum bilgilerini websiteleri ve uygulamalarla paylaşmak istemediğini ortaya çıkardı. 2016’da yüzde 42 olan bu oranın büyük ölçüde arttığı görülüyor.
Ayrıca, Türkiye’de kullanıcıların yaklaşık yarısı (yüzde 56) cihazlarında yaptıkları veya izledikleri her şeyin başkaları tarafından görülmesinden endişeleniyor. Benzer bir oranda (yüzde 54) kişi ise cihazlarındaki coğrafi konum bilgileriyle takip edilebileceklerinden korkuyor.
Tüm bu endişeler aslında sağlam temellere dayanıyor. Kaspersky Lab uzmanları, uygulamaların yalnızca büyük miktarda veriye (kullanıcıların konumu, kişi listesi hakkında bilgiler, faaliyetler gibi önemli detaylar) erişmekle kalmayıp çoğu zaman kullanıcıların bilgisi dışında arka planda çalıştıklarını tespit etti. Yapılan araştırmaya göre, Android uygulamalarının yüzde 83’ü kullanıcıların hassas verilerine erişiyor ve yine Android uygulamalarının yüzde 96’sı kullanıcı rızası olmadan çalışabiliyor. Bu erişim ile ilgili endişeler bazı basit güvenlik önlemleriyle giderilebiliyor.
Ancak insanlar rahat etmelerini sağlayacak veri güvenliği ve gizlilik önlemlerini almaktan kaçınıyor. Örneğin, kullanıcıların yarısı (yüzde 40), Android ve iOS cihazlarına ön yüklü olarak gelen mobil uygulamaların izinlerini kontrol etmediğini belirtiyor. Kullanıcıların yüzde 10’u ise mobil cihazlarına yeni uygulamalar indirip kurarken izinlere bakmıyor. Bu nedenle mobil kullanıcılar, endişeleri artmalarına rağmen potansiyel veri sızıntılarına karşı korumasız kalıyor.
Kaspersky Lab Ürün Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Dmitry Aleshin konu hakkında şunları söylüyor: “Uygulamalar günlük yaşantımızın önemli birer parçası haline geldi. Fotoğraf düzenlemekten sosyal medya hesaplarımızı güncellemeye, oyun oynamaktan bir restoranda yer ayırmaya kadar her şey için uygulama kullanıyoruz. Ancak bu araştırma, uygulamaları ne kadar çok sevsek de onlara güvenmediğimiz gösterdi. Kullanıcılar uygulamaların, internetteki faaliyetlerini takip etmesi konusunda daha uyanık hale gelse de kendilerini potansiyel sorunlara karşı korumak için önlem almıyor. Burada kullanıcıların içinin rahat etmesine yardımcı olabiliriz. Ürünlerimiz insanların dijital yaşantılarını rahat sürdürmeleri ve endişe duymadan internetin keyfini çıkarmaları için özel olarak tasarlandı.”