Gökhan Ahi: “Salgın döneminde şirketlerin yapabilecekleri en iyi şey: anla ve anlaş!”
İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Merkezi Kurucusu Gökhan Ahi, Marketing Türkiye New Step canlı yayınında koronavirüs sürecinin adalet sistemine etkilerini değerlendirdi. İşverenlerin salgın döneminde hukuksal olarak dikkat etmesi gereken noktalara değinen Gökhan Ahi, “Salgın döneminde şirketlerin yapabilecekleri en iyi şey: anla ve anlaş!” ifadesini kullandı.
Her hafta gündemin en sıcak konularını tartışmaya açan Marketing Türkiye New Step’in son konuğu İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Merkezi Kurucusu Gökhan Ahi oldu. Programda Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen ve Marketing Türkiye Haber Müdürü Ferruh Altun’un sorularını yanıtlayan Gökhan Ahi, koronavirüsün adalet sistemine etkilerini değerlendirdi.
Koronavirüs sürecinin adalet sistemine etkileri, son dönemde artan bilgi kirliliği ve sosyal medya yasaklarının ele alındığı programda Gökhan Ahi birbirinden özel çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ahi’in öne çıkan söylemlerini sizler için derledik:
“Devletler, hükûmetler bugün sosyal medyadan rahatsız. Bugün gelişmiş ülkelerde basın bir rejime tabidir. Bir basın yayın organı açmak istediğinizde devletin belirli mekanizmalarından izin almak durumundasınız. Ancak sosyal medya da durum böyle değil. Bir izin gerektirmeyen herkesin dilediği yayını yapabildiği ortam. Bu da “kontrolsüz” bilgi akışına yol açıyor.”
“Sosyal medya ifade özgürlüğümüzü en yaygın kullandığımız alan. Çünkü okuyucu, dinleyici ve izleyici olmaktan çıkıp aktif içerik üreten insanlara dönüşüyoruz. Bu da bizi çok kuvvetlendiriyor. 4. kuvvet basınsa bugün artık 5. kuvvet olarak sosyal medya var. Bunu artık hiçbir şekilde inkar edemeyiz.”
“Gezi olaylarından sonra devlet sosyal ağları keşfetti. Bu alanı devlet ve parti politikaları olarak aktif kullanmayı başladı. Sosyal medya da yapılacak her kısıtlayıcı hareket bugün propaganda yaptığı alanı yani kendilerini de etkileyecek.”
“Türkiye’de hukuk sistemi şu anda durmuş noktada ve salgın sebebiyle birlikte ticaret hayatında büyük bir kafa karışıklığı var. Salgın döneminde şirketlerin yapabilecekleri en iyi şey: anla ve anlaş!”
“Sosyal medyada en çok hakaret suçları konusunda dava açılıyor. Bununla birlikte özel hayatın gizlilik ihlali ve içerik engelleme konularında da oldukça fazla başvuru oluyor.”
“Yaşadığımız pandemi durumu daha önce hiçbir kimsenin, herhangi bir devlet yetkilisin başına gelmiş bir durum değil. İlk defa karşılaştığımız bir durum. Baktığınızda alınan tedbirlerin büyük bir çoğunluğu sosyal medyada toplanan birtakım fikirlerden oluşuyor. Bugün bazı meslek gruplarındaki uzman kişilerin fikirleri uygulamaya geçmişse bu sosyal medyanın başarısıdır.”
“Hakimlerimiz ve savcılarımız çok sık değişiyor. Uygulama birliği olmadığından da kararlar yeterlince açık ve gerekçeli olmuyor. Bugün Yargıtay’ın bir dairesinden çıkan kararın tam karşıtı başka bir zaman farklı daireden çıkabiliyor. Sürekli değişkenlik gösteren hukuk sisteminde bir stabilize de bekleyemezsiniz. “