İşte tekmili birden “Adanalılar” ve hayallerindeki yaşam…

Elbette konut sahiplerinin beklentilerini bir araştırma sonucunda belirleyen türünün ilk örneği değil ama onu başlı başına farklı kılan araştırma yapılan ilin Adana olması. Bir yaşam kültürü olarak bakıldığında Adanalıların özgün kimlikleriyle farklı bir dünyası var. Bakalım Adanalılar nerelerde, nasıl yaşamak istiyorlarmış!

Göktekin Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Göktekin aslen Mardinli ancak Adanada doğup büyüyenlerden. Ben bilirim dememiş, işi de şansa bırakmamış.   Göktekin Yapı Adana ve Çevresi Konut, Sosyal Alanlar ve Hizmet Beklentileri Araştırmasıyla hem markalı lüks segment inşaatın Adana versiyonunu hayata geçirmek hem de “iyileştirmenin sonu yoktur” diyerek konut sahipliğinde beklentiyi öteye taşımak istemiş. İncelikle tasarlanmış bir araştırmanın sonunda bakalım Adanalılar, “Adana işi” bir konuttan neler bekliyorlarmış!..

Araştırmanın metodolojisi ve sorular

Araştırma 2020 Mayıs ayında dijital anket yöntemiyle açık uçlu sorular sorularak yapılmış. Özel bölgesel hedef kitle (örneklem) olarak Adana, Mersin, Osmaniye illeri tanımlanmış ve tamamı doldurulan 3678 form üzerinden gerçekleştirilmiş.

Araştırmanın amacı, pandemi günlerinde evde geçirilen zaman diliminde evin fiziksel özelliklerine yönelik beklentiler başta olmak üzere, yaşam alanı (site, bina bahçesi, muhit) çevresinde olması istenen sosyal imkanların ve hizmetlerin anlaşılması olmuş.

Araştırmaya katılan iller ve katılım oranları:

Beklentiler çok ve çeşitli ama en çok havadar olması isteniyor.

Araştırma sonuçlarına bakınca bir zamanlar günlük yaşamını çardaklarda, damlarda, bahçelerde ve bağ evlerinde zaman geçirmeyi tercih eden tipik Akdeniz insanını yansıtıyor. Geniş balkonlara yönelik taleple birlikte, bu cevabın detayında yer alan “…Balkonda mini bahçem olsun.”, “…Yazın açıp kışın kapatabileceğim cam balkonum olsa.” gibi cevaplarla evden dışarı açılan alanlara olan özlem dikkat çekiyor.

En çok mutfağa ilişkin beklentiler öne çıkıyor

Göktekin İnşaat YK Başkanı Serdar Göktekin araştırmanın sonuçlarını ayrıntılarıyla yorumluyor, “Bir diğer önemli bulgu özellikle Doğu Akdeniz insanının yıllarca güneydoğunun zengin yemek kültüründen etkilenen yapısıyla ilgili olabilir. Bölgenin toplumsal yapısının belki de İstanbul’dan sonra Türkiye’nin en fazla kültürel çeşitliliği yansıtan bölgesi olması da gözden kaçırılmamalı.”

Araştırmada mutfağın büyüklüğünün yanı sıra “…Mutfağımda daha çok dolap olsaydı.”, “…Mutfakta ayrı bir kapalı kızartma odası olsaydı.”, “…Mutfak zemini kir tutmayan kolay temizlenen malzemeden olsa ne güzel olurdu.” vb. cevaplar da dikkate alınırsa katılımcıların yüzde 60’ının mutfakla ilgili en az bir talebi olduğu ortaya çıkıyor.

YK Başkanı Serdar Göktekin yeme içme kültürünün öne çıktığı bölgede göçer toplum olmanın izlerini gördüğünü söylüyor, “Kiler ve saklama alanlarına ihtiyaç artıyor. Kökeni göçebe yapıya dayanan bir toplumun yerleşik hayata geçince yolda gerekli olur diye aldıklarından vazgeçememesinden de midir bilinmez herkesin fazla eşyaları için daha fazla saklama alanına ihtiyacı var. Cevapların detaylarında balkonda, giyinme odasında, yangın kaçış alanlarında, özetle ev içinde atıl görülen her yerde bir depolama alanı olmasına yönelik özlem gizli. Araştırmada ev içinde değiştirilmek veya eve eklenmek istenen bir diğer alan da giyinme odası (olanlar da daha genişini istiyor).

Güneşe kurşun yağdırıyor ama Adanalı eve şömine istiyor!

Kaliteli iç tasarım talebi altında alınan açık uçlu cevaplarda kullanıcı deneyimine dayalı mimari ipuçları gizli. Zeminin silinebilir parke, duvarların silinebilir boya olmasından, zor temizlenen girintilerin azaltılmasına, açık renk ve ferah duvarlardan hamam tarzında mermerin daha çok kullanıldığı jakuzili banyo hayallerine kadar liste uzayıp gidiyor. Neredeyse yılda 2-3 ay ısınma ihtiyacı hissedilen Adana’da yaşayanlardan gelen cevaplarda şömine bile var. Bu sonuçlardan anlaşılan o ki özellikle bu dönemin de etkisiyle evlerimizi daha fazla kalemiz, yaşam alanımız, bizi keyifli kılacak, dışarı özlemini hissettirmeyecek geniş ve ferah ama korunaklı kozalar gibi görüyoruz.

Kebapsız da olmaz sporsuz da!

Göktekin İnşaat YK Başkanı Serdar Göktekin çocuklu ailelerin yaşam alanında ilk gündem maddesinin çocuklarının keyfi, huzuru ve güvenliği olduğunu söyleyerek, “Son yıllarda ev içinde olmasa da evin bulunduğu alandaki sosyal donatıların beklentiyi karşıladığı, geniş sosyal alanlar sunan site yaşam tarzının cazibesi artıyor. Araştırmanın da bu dönemde bu eğilimi doğrular nitelikte sonuçları var. Birçok farklı talep ve beklentinin içinde çocuklar gizli. Katılımcıların ev içi ve çevresi için sorulara verdikleri cevapların içeriği tek bir başlık altında ‘çocuğum’ kelimesi süzülerek yapıldığında cevaplayıcıların %70’inin cevaplarında en az bir kez çocuklara vurgu yaptıkları anlaşılıyor. Özellikle yeşil, ağaçlı ve açık/kapalı kullanım imkanı sunan hijyenik kaliteli malzemeden üretilmiş oyun alanları isteniyor.” diyor.

Serdar Göktekin son pandemi döneminde sosyalleşmenin giderek önem kazandığını da söyleyerek bazı alanların kendi amacının ötesinde bu amaca hizmet ettiğinin altını çiziyor, “Yine son yılların önemli trendlerinden birisi olan spor, egzersiz, sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşamla ilgili eğilimlerin de araştırma sonuçlarına yansıdığı anlaşıldı. Açık ve kapalı spor alanları, yürüyüş parkurları, bisiklet parkurları, basketbol, futbol sahaları, açık ve kapalı havuz gibi spor alanlarının sitenin içinde veya yakınında olması bekleniyor.

Araştırmanın bölge insanını yansıtan önemli bir sonucu da sosyalleşme ihtiyacı ve bu ihtiyacı yaşam alanıyla birleştirme özlemi oldu. Belki biraz da pandemi etkisiyle sosyal etkileşim ihtiyacının arttığı günlerde cevaplayıcıların yaşam alanlarıyla sosyalleşebilecekleri alanları birleştirmek istedikleri anlaşıldı. Verilen cevaplar yakından incelendiğinde kameriyeler, barbekü alanları, dairelere özel oturma alanları, site içinde çeşitli toplantı, kutlama ve etkinliklerin yapılabileceği kapalı alanlar ile ilgili taleplerin olduğu anlaşıldı.

Yaşam alanına yönelik bu cevaplar bir bütün halinde incelendiğinde bölge insanın kültürel ve sosyal alışkanlıklarına uygun talepleri fark ediliyor. Korunaklı, güvenli, şık bir ev olsa da tüketiciler artan metrekare maliyetlerinin ve iç alanların bu nedenle küçüldüğünün farkında. Bu farkındalık bina çevresinde ortak kullanılabilecek alanlara olan talebi arttırıyor. Bölge halkının eskiden beri devam eden havanın güzel olduğu her zaman açık havada olma istekliliği, bugünün gerçekleriyle birleşince daha düzenli, hijyenik ve tanıdığı/bildiği kişilerle kontrollü bir sosyalleşme yapısına dönüşmüş durumda.”

Hizmet hemen yanı başımda olsun

Adanalılar gerek yaşam alanında gerek yakın çevrede olması istenen ve beklenen hizmetlere ilişkin sorulara en çok alışveriş kolaylığı sağlayan noktalar olsun demişler. Mümkünse site içinde veya yaya olarak ulaşılabilecek mesafede gıda alışverişine uygun işletmeler isteniyor. Bu kapsamda değerlendirilebilecek ve dördüncü sırada en çok istenen bir diğer hizmet grubu da yakınlarda cafe, restoran hatta eve servis hizmetlerinin olması. Bu da günümüz tüketicisinin kolaylık temelli yaklaşımının bir sonucu.

“İkinci sırada ise güvenlik geliyor.” diyor Serdar Göktekin ve “Bunun altında yatan beklentinin sadece bir site güvenliği veya apartman görevlisi olmadığı ise cevap detaylarında ortaya çıkıyor. Site/Bina içine kontrollü girişin sağlanması, misafirlerin karşılanması ve ev sahibine haber verilmesi, canlı kamera vb. teknolojik imkanlarla çocuklar bahçede, kapalı ve açık çocuk alanlarında oynarken evden ebeveynlerin onları takip edebilme imkanı gibi detaylı talepler incelendiğinde insanların yaşam alanlarında aradıkları güvenlik hizmetinin daha titizlikle ele alınması gerektiği anlaşılıyor. Bu araştırma sonucu yakın zamanda yapılmış birçok farklı araştırmayla birlikte değerlendirildiğinde geleceğin yaşam alanlarında sıkı ama içerdeki yaşamı sıkmayan güvenlik ihtiyacının daha da artacağını söylemek mümkün.” diye devam ediyor.

Adanalı “beni yorma” diyor

Göktekin Yapı Adana ve Çevresi Konut, Sosyal Alanlar ve Hizmet Beklentileri Araştırmasıyla sonuçlarına göre fizyolojik ihtiyaçlardan ve güvenlik ihtiyaçlarından sonra kişisel bakım ve sağlık ihtiyaçlarına yönelik hizmetlerin talep edildiği anlaşılıyor. Yaşanılan sitede veya aynı bölgede kuaför ve temel sağlık hizmetleri sunan yerler isteniyor. “…Sitemde bir mini kuaför olmasını isterdim.”, “…Kalabalık sitelerde bir sağlık kabini veya revir olması zorunlu olmalı.” “…Özellikle temel sağlık hizmetlerinin sunulduğu bir sitede ev sahibi olmak isterdim.” Gibi tüketicilerin kendi yorumlarıyla açık uçlu cevaplar olarak belirttikleri isteklerinin oldukça önemli olduğu ve gelecekte proje planlamasında mutlaka dikkate alınması gerekiyor.

Hizmetler konusunda bir başlık altında toplanabilecek önemli bir diğer beklenti de dairelere sunulan kişisel hizmetlerle ilgili. En sık gelen cevaplardan birisi olan apartman görevlisi cevaplarının detayına bakılacak olursa tüketicilerin beklentisi Bizimkiler dizisindeki Cafer’den çok temizlik, çöp toplama, bina hijyeninin ve dezenfeksiyonun sağlanması, sipariş alıp zamanında teslim etme gibi işleri yapması bekleniyor. Araştırmanın en ayrıntılı, en uzun cevaplarının geldiği bölüm hizmetler bölümü olmuş. Bu sonuç hizmet pazarlamasının ve hizmet sunumunun “sunulan hizmetlerin tüketici beklentilerine göre iyileştirilmesiyle müşteriye farklı bir değer önermesi yapılabilir sonucunu çıkarıyor.  Bakalım bilimsel bir metotla nabzı tutularak tasarlanan evlerde Adanalılar ne kadar mutlu olacaklar!..

 SERDAR GÖKTEKİN Hakkında

Göktekin Yapı Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı 1980 Adana doğumlu. Mersin Üniversitesi İşletme mezunu. Okuldan hemen sonra aile şirketinde babası Osman GÖKTEKİN’in kurmuş olduğu, elektronik ve elektrikli ev aletleri sektöründe Irak ve İran’da 6 yıl çalışmış. GOSONIC Irak Serdar Göktekin’in döneminde her yıl yüzde 50 büyüyerek 2011 yılında 40 milyon US$ ciroya ulaşmış.

Kendi topraklarımıza yatırım yapalım fikri doğunca 2013’de Göktekin Yapı’yı kurmuş. Bu girişimi hayatının yeni bir dönemi olarak tanımlayan Serdar Göktekin, Adana’nın farklı noktalarında konut ve iş yeri projelerini hayata geçirmiş. Yapageldiklerini daha da öteye taşıma prensibini vizyon olarak seçen Göktekin İnşaat, “iyileştirme sonsuzdur” prensibiyle yoluna devam ediyor.