İşte gündemin öne çıkan başlıkları…
Ajans Press’in medya analizlerine dayanarak hazırladığı 8 Temmuz 2014 tarihli Türkiye ve dünya gündeminde öne çıkan başlıklar şöyle:
Dünya
AFGANİSTAN’DA ZAFER GANİ’NİN…
Afganistan’da 14 Haziran’da yapılan devlet başkanlığı seçimini eski maliye bakanı Eşref Gani Ahmedzay kazandı. Afganistan Bağımsız Seçim Komisyonu, oyların sayımının tamamlandığını, Gani’nin oyların yüzde 56,49’unu, Abdullah Abdullah’ın ise yüzde 43,56’sını aldığını bildirdi. Ancak komisyon, seçimde hile yapıldığı iddialarını araştıracaklarını ve kesin sonuçları bunun ardından açıklayacaklarını da belirtti. Seçimi kaybeden aday Abdullah Abdullah ise sonuçları tanımadığını ifade etti. Abdullah’ın sözcüsü Mucib Rahman Rahimi, ” Bunu, halkın iradesine darbe olarak görüyoruz.” dedi.
‘TÜRKİYE BAĞIMSIZLIĞA KARŞI ÇIKMAZ’…
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani, Almanya’da yayımlanan Die Welt gazetesine verdiği röportajda, Irak’ın içine düştüğü durumdan Bağdat hükümetinin başbakanı Nuri Maliki’yi sorumlu tuttu ve “İnsanlar sadece gönüllü olarak birlikte yaşayabilir, zorla değil” ifadelerini kullandı. “Bağımsızlık her milletin doğal hakkıdır” diyen Barzani ABD’nin ve Türkiye’nin bağımsız bir Kürt devletinin ilanına karşı çıkmayacaklarını tahmin ettiğini söyledi. Bağdat’taki yetkililerin Sünnilere zarar veren hatalı politikalarından dolayı halkın Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) gibi bir terör örgütüne destek verdiğini savunan Barzani “Kürt bölgesi şiddetten kaçan toplumlar için ‘güvenli bölge’ haline gelmiştir” dedi. IŞİD tehdidinin sürdüğü başkent Bağdat’ta ise dün bir kontrol noktasına ve yolcu otobüsüne düzenlenen saldırılarda 13 kişi hayatını kaybetti, 19 kişi de yaralandı.
İŞ ADAMLARI İLE ÇİN’E GELEN MERKEL, 100 HELİKOPTER SATTI…
Almanya Başbakanı Angela Merkel kalabalık bir iş adamı heyeti ile Çin’e geldi. Yedinci defa bu ülkeye gelen Merkel, üç gün boyunca Çin ile ekonomik ilişkileri geliştirmek için temaslarda bulunacak. Merkel, ilk olarak Çinli mevkidaşı Li Keqiang ile görüştü. İki ülke liderlerinin görüşmesinden dev bir ticari anlaşma çıktı. Airbus Grup, Çinli şirketlere 100 helikopter sattı. Merkel, Çin Başbakanı Li Keqiang ile tekrar bir araya gelecek. Çin Başbakanı, görüşmede iki ülke arasındaki karşılıklı güvenin teşviki başta olmak üzere, ticaret, finans, sürdürülebilir kalkınma ve kültür, uluslararası ve bölgesel konularda iletişim ve koordinasyon konularının görüşüleceğini açıkladı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Çin ile ikili ilişkilerin çok önemli olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesinin sadece Çin ve Almanya’yı değil; dünyayı olumlu etkileyeceğini öne sözlerine ekledi.
AVRUPA PARLAMENTOSU’NDAN UYGUR ORUÇ YASAĞINA TEPKİ…
Çin’in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde memurlar ve öğrencilere uygulanan oruç yasağına Avrupa Parlamentosu(AP) üyesi Sajjad Karim’den tepki geldi. İngiliz Muhafazakar AP Üyesi Sajjad Karim, Pekin yönetiminin bu kararından derin endişe duyduğunu ve bu yasaklamadan derhal geri dönülmesi gerektiğini belirtti. AP-Çin Dostluk Grubu üyesi de olan Karim, AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’a bir mektup gönderekrek, konunun Çin makamlarının gündemine getirilmesini istediği belirtildi. Karim, Ashton’dan Sincan’daki şiddetin tırmanmasının önlenmesi ve sıkıntı içindeki topluma yardım için hangi adımların atılacağı sorusuna cevap istemesini talep etti. Karim, ayrıca Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde memurlar ve öğrencilere oruç tutma, camiye gitme dahil “tüm dini faaliyetleri” yasaklama kararından dönmemesi halinde AB’nin “gerekli adımları atmasını” istedi.
‘MERHUM’ KIBRIS RUM VEKİLİ KIZDIRDI
Türkiye’nin, AB-Türkiye Bağlantı Konseyi’ne sunduğu iddia edilen bir belge, Yunanistan’la Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında diplomatik krize neden oldu. Güney Kıbrıslı Avrupa Parlamentosu üyesi Eleni Theoharus’un, Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Bağlantı Konseyi’ne sunduğu iddia edilen belgede, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “klinik açıdan öldüğü” ve “merhum” olduğu şeklinde ifadelerin yer aldığını ileri sürerek Yunanistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos’u Kıbrıs konusunda kabul edilemez şekilde atıl kalmakla suçladı ve nedenini sordu. Venizelos Rum vekilin bu tavrının Yunan devletine hakaret olduğunu vurgulayarak Rum Dışişleri Bakanlığı’ndan konuya sözlü olarak açıklık getirmesini istedi. Bakanlık, Atina’nın Kıbrıs konusunda tatmin edici çalışmalarda bulunduğunu belirterek durumu yatıştırmaya çalışırken, Venizelos Theoharus’u milli hassasiyetleri kullanarak puan toplamaya çalışmakla suçladı. Theoharus ise Venizelos’un kendisini susturamayacağını dile getirdi.
DÜNYA SUSUYOR…
Son bir haftada Gazze’de onlarca hedefi vuran Israil önceki gece en kanlı operasyonlarından birini gerçekleştirdi. Bölgeye düzenlenen hava saldırılarında 9 Filistinli ölürken 7’si çocuk 12 Filistinli de yaralandı. Hamas “İşgalciler, Izzeddin el-Kassam Tugaylarına yönelik suikastların bedelini ödeyecek” dedi. Üç Yahudi gencin öldürülmesinden sonra “intikam” amacıyla diri diri yakılarak öldürülen 17 yasındaki Filistinli Muhammed Abu Hudayr, direnisin sembollerinden biri olurken cenaze töreninde gözaltına alınarak Israil askerleri tarafından işkence gören kuzeni Tarık Ebu Hudayr, keyfi olarak gözaltına alındığını söyledi. ABD’nin İsrail şiddetini kınaması üzerine Israil Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun dün Muhammed’in babasını arayarak başsağlığı dilediği açıklandı. Bu arada aşırı sağcı Avigdor Lieberman liderliğindeki “Evimiz Israil” partisi, Netanyahu’nun Gazze’ye yeteri kadar sert müdahalede bulunmadığını savunarak koalisyondan çekildi.
Ekonomi
MERALAR KENTSEL DÖNÜŞÜME AÇILIYOR…
Türkiye genelinde toplam 14.8 milyon hektar büyüklüğünde meralar, kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri kapsamında yapılaşmaya açılıyor. Tartışmalı düzenleme için CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, “Tüm meralar yapılaşmaya açılıyor. Bir belediye ‘Kenti doğuya doğru genişletme kararı aldım’ dediğinde dahi, meralarda yapılaşma olabilecek” diye konuştu. Hükümete göre ise, alternatif olmaması durumunda meraların kullanıma açılması ve yapılaşma söz konusu olacak. Torba tasarıya son dakikada eklenen düzenlemeye göre, meraların amacı dışındaki kullanımına yeni bir istisna geliyor. Buna göre ilgili il sınırları içinde alternatif alan bulunmaması durumunda, Bakanlar Kurulu’nca kentsel dönüşüm ve gelişim projesi ilan edilen yerlerde meralar amacı dışında kullanılacak. Tarım Bakanlığı yetkilileri, önceliğin başka alanlara yönlendirme olduğunu belirtti.
MARDAN PALACE’A RUM TEHDİDİ…
Avrupa’nın en pahalı otelleri arasında gösterilen, açılışında dünyaca ünlü yıldızların yer aldığı Mardan Palace’a Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden kötü haber geldi. Lefkoşa Rum mahkemesi, borçlarını ödemediği için ultra lüks otelin sahibi Azeri kökenli Rus milyarder Telman İsmailov’un mal varlığını dondurma kararı aldı. 2010’da Güney Kıbrıs’ta kurulan Sezaria LTD adlı şirket, kendisinden 100 milyon dolarlık borç alan İsmailov’un son ödeme tarihi olan 2013 geçmesine rağmen ödeme yapmadığını iddia etti. Şirket, faizleriyle birlikte 130 milyon dolara çıkan borcunu tahsil edemediği gerekçesiyle mahkemeye başvurdu. Mahkeme 130 milyon dolarlık alacağını ödeyemeyen işadamı İsmailov’un gayrimenkul ağırlıklı mal varlığının dondurulmasına karar verdi. Uluslararası Arbitraj Mahkemesi’ne de başvurmaya hazırlanan Sezaria LTD, alacakları için İsmailov’un gayrimenkullerine göz dikti. Azerbaycan medyası, tahkimin uluslararası bağlayıcılığı bulunduğunu ve borcun ödenmemesi durumunda Mardan Palace’a el konulmasının gündemde olduğunu iddia etti. 3 milyar dolarlık servete sahip İsmailov, 1.4 milyar dolara inşa ettiği Mardan Palace’ı Sharon Stone, Richard Gere, Monica Belluci, Mariah Carey, Seal ve Tom Jones, Paris Hilton gibi ünlü isimlerle Mayıs 2009’da açmıştı. Rus medyası, İsmailov’un bu kadar büyük bir yatırımı ülkeleri yerine Türkiye’de yapmasına tepki göstermişti. İsmailov’a ait Moskova’daki 2 milyar dolarlık Çerkez Pazarı adlı şirket de Temmuz 2009’da kaçakçılık yaptığı gerekçesiyle kapatılmıştı.
DOĞU’DA GAZ BELEDİYELERE TESLİM…
Hakkâri, Ağrı, Tunceli, Şırnak ve Artvin’de doğalgaz dağıtımına talip çıkmadı. Hükümet çareyi belediyelere dağıtım lisansı vermekte buldu. Buna göre doğalgaz iletim hatları BOTAŞ tarafından inşa edilen şehirlerde, 3 kez dağıtım ihalesine çıkıldığı halde başvuru olmazsa lisansı belediye ve il özel idareleri devralacak. Belediyeler bunun için bir anonim şirket kuracak. Özel sektörün dağıtımına ilgi göstermediği illerden biri de Ağrı. Şehirden boru hattı geçmesine rağmen üç kez çıkılan dağıtım ihalesine kimse katılmadığı için doğalgaz kullanılamıyor. Bu nedenle de kentte ciddi bir ısınma sorunu yaşanıyor. Sorunun çözümü için Meclis Komisyonu’nun önceki günkü toplantısında, AK Parti milletvekilleri bir öneri vererek lisans hakkının yerel yönetimlerce kurulacak şirketlere devredilmesinin yolunu açtı.
‘TORBA’DAN MİLYONLARCA MEMURA MÜJDE ÇIKACAK…
Memurlara Torba Kanun tasarısıyla yeni müjdeler geliyor. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri devam eden ‘Torba Kanun’ tasarısında yer alan düzenlemeye göre, bazı memurlara fazla mesai ücretinden prim muafiyetine kadar çeşitli düzenlemeler yapıldı. Bu düzenlemeler şöyle: İş yoğunluğu fazla olan mahkemelerde çalışan memur ve sözleşmeli personele, ayda 50 ve her bir personel için yılda 300 saati geçmemek ve kanunda yer alan sınırın 3 katını aşmamak üzere fazla çalışma ücreti ödenebilecek. Ödeme 14 milyon TL’yi bulacak. Sümer Holding’de çalışan sözleşmeliden işsizlik sigortası primi kesilmeyecek. Araştırmacı kadrosuna atananların atama işlemleri, Devlet Personel Başkanlığı tarafından gönderilen teklif yazısının ulaşmasının ardından 30 gün içinde gerçekleştirilecek. Aday memurlar uyarma ve kınama cezası aldığında dahi memurluktan atılıyordu. Bu uygulama sona erecek, sadece aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alan aday memurun işine son verilecek. Nöbetçi memurluğu kurulması ve olağanüstü hal tatbikatlarında mesainin 24 saat devamını sağlayan ve 1966 yılında yürürlüğe giren kanun yürürlükten kaldırılıyor. Tapu kadastro çalışanlarının sık sık mağdur olduğu ve çalışan aleyhine başlatılacak rücu işlemlerine ilişkin zaman aşımı süresi 2 yıl, işlem tarihinden itibaren ise 10 yıl olacak.
UYUYAN DEV UYANIYOR…
Türk Şeker Fabrikaları bünyesindeki en büyük iki tesisten biri olduğu belirtilen Susurluk Şeker Fabrikası’nda çarklar, 3 yıl aradan sonra tekrar dönecek. Şeker-İş Sendikası Susurluk Şube Başkanı İsmail Karadayı, sadece Susurluk ve Balıkesir için değil, Bursa, Çanakkale ve Manisa çiftçisi, hayvan yetiştiricisi için büyük önem taşıyan fabrikanın temelinin dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından 1954 yılında atıldığını, açılışının da 1955’te Başbakan Adnan Menderes tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Bayar ve Menderes’in emaneti dev tesisin, Türk Şeker Fabrikaları bünyesindeki en büyük iki fabrikadan biri olduğunu vurgulayan Karadayı, 2010’da 248 bin ton pancar işlenen kampanyadan sonra çarkların durduğunu anlattı. En yoğun kampanya dönemini 1998-1999 sezonunda 1 milyon 73 bin ton pancar işleyerek yapan fabrikanın 3 yıl kapalı kaldığını dile getiren Karadayı, üretim yapılmamasında civar çiftçisinin farklı ürünlere yönelmesinin etkili olduğunu ifade etti. Günlük 7 bin ton pancar işleme kapasiteli fabrikada çarkların tekrar döneceğini bildiren Karadayı, şöyle konuştu: “Bu yıl çiftçi, pancarı tekrar tarlasına taşıdı. Verilen taahhütlere göre fabrikanın kapılarını tekrar açması gerekti. Uyuyan dev gözlerini açıyor, uyanıyor. Kampanya döneminde yaklaşık 410 bin ton pancar işlenecek. En son 2010’daki kampanyada işlenen 248 bin tonun neredeyse iki katı.” Şeker işleme kampanyasının 13 Ekim’de başlayacağına dikkati çeken Karadayı, “Fabrikanın bölgeye kattığı katma değer 150 milyon lirayı buluyor” diye konuştu.
HER 10 ÜRÜNDEN BİRİ SAKINCALI…
Tüketicinin sıklıkla kullandığı ürün ve ekipmanların önemli bir bölümü belirlenen kriterlere uygun çıkmadı. Denetime tabi tutulan her 100 üründen 10 tanesinin istenilen kriterleri taşımadığı tespit edildi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre denetime tabi tutulan toplam 67 bin üründen 7 bin 298’i uygunsuz. Uygunsuzluk oranında yüzde 33.41 ile asansör ilk sırada yer alırken, bu ürünü yüzde 28.21 ile taşınabilir basınçlı ekipmanlar izliyor. Teste tabi tutulan ürünlere bakıldığında otomotiv sektörü, makineler, gaz yakan cihazlar, elektrikli ekipmanlar ve tekstilde dikkat çeken uygunsuzluklar tespit edildi. Otomotiv sektöründe 989 üründen 143’ü istenilen kriterleri taşımıyor. Tekstil ve hazır giyimde ise 10 bin 439 üründen 454 tanesi istenilen değerleri tutturamadı. 2013 yılının tamamında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 482 farklı ürün teste gönderilirken, 26 marka/model hakkında toplatma kararı verildi. 2 bin 791 adet ürüne uygunsuzluğun düzeltilmesi için süre verilirken, tespit edilen uygunsuzluklara ilişkin toplam 2 milyon 233 bin Türk Lirası idari para cezası uygulandı.
PAKİSTAN’DAN TÜRKİYE’YE TREN SEFERİ…
Çin yönetiminin Şincan Uygur Özerk Bölgesi’nden Türkiye’ye uzanacak hızlı tren hattı için düğmeye basmasının ardından Türkiye’yi ilgilendiren bir demiryolu projesi açıklaması da Pakistan’dan geldi. Pakistan-İran-Türkiye arasında 2009’da seferlerine başlayıp 2011 yılında ekonomik ve siyasi nedenlerle sevkiyatı durdurulan konteyner treninin yeniden hayat bulması için çalışmalar hızlandı. Konuya yakın kaynakların Pakistantoday’e yaptığı açıklamaya göre, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na (ECO) üye ülkeler arasında taşımacılık hizmetlerini artıracak ve teslimat süresini kısaltacak projede sona yaklaşıldı. BALO Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonlar A. Ş. ile Pakistan Demiryolları arasında, İstanbul-Tahran-İslamabad ECO yük treninin 2014 yılı sonu itibariyle operasyonel hale getirilmesine ilişkin Mutabakat Anlaşması TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Çağlar ve Pakistan Demiyolları Operasyonlar Genel Müdürü ve CEO’su Anjum Perwaiz arasında imzalanmıştı. Karayolu uzunluğu 6.250 kilometre olan Türkiye ile Pakistan arasında yükler karayolu ile 17 günde, denizyolu ile ise 37 günde taşınabiliyor. ECO Yük Treni projesi ile ECO bölgesinde de malların hızlı ulaşımı hedefleniyor.
ÇİN’DE ‘TÜRK MALI’ MİNİBÜS ÜRETECEK…
Karsan, 22 milyon adetlik araç satışıyla dünyanın en büyük pazarı olan Çin’de Türk mühendislerinin geliştirdiği minibüsü üretmeye hazırlanıyor. Karsan ile Wuhan Zhong Yuan Bang Tai Investment Holding (ZYBT) arasında 15 Mayıs’ta imzalanan J10 markalı minibüs üretimine ilişkin anlaşma sonrası ek protokol imzalandı. Protokole göre, J10 ve diğer Karsan ürünlerinin Çin’de üretilmesi amacıyla yeni bir şirket kurulacak. Bursalı otomotiv üreticisi Karsan, 62 milyon euro sermayeli şirketin yüzde 35’ine sahip olacak. Ek protokolde varılan anlaşmaya göre, 15 Ekim tarihine kadar ortaklık anlaşmasının imzalanması, deneme üretimine 1 Ocak 2016’da başlanması ve 1 Mart 2016’da da seri üretime geçilmesi hedefleniyor. İlk yıl yaklaşık 10 bin adet J10 araç üretilmesi planlanırken bu üretimin kısa vadede 20 bin adedin üzerine çıkması öngörülüyor. İmza töreninde konuşan Karsan Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç, “Bu ek protokolün önemi, Türk otomotiv sanayinin kendine ait bir ürününün fikri mülkiyet haklarının ve teknolojisinin transferi ile dünyanın en büyük pazarı ve üretim merkezi olan Çin Halk Cumhuriyeti’nde üretilmesi konusunda öncülük yapmasıdır” dedi. İmzalanan ek protokole Xianning Hükümet Parti Üyesi ve Ekonomik Kalkınma Bölge Komite Başkanı Wang Fanfei tanık sıfatıyla imza attı. İmza törenine şahitlik etmek üzere Bursa Vali Yardımcısı Ahmet Hamdi Usta, Çin Komünist Partisi Hubei Eyalet Komitesi Parti Sekreteri Li Hongzhong hazır bulundu.
ÜCRET VE KOMİSYON AYARI İÇİN SON DÜZLÜĞE GİRİLDİ…
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) hazırladığı ve bankaların aldıkları komisyon ve ücretleri kısıtlayan düzenlemenin ayrıntıları ortaya çkıyor. Buna göre, kredi kartlarından çekilen nakit avanslar için ücret talep edilemeyecek, banka kartları için yıllık ücreti alınmayacak. Hazırlanan yönetmelikte yer alan bazı düzenlemeler şu şekilde: Bankalar reddedilen kredi taleplerinde kamu kurumlarına ya da 3. şahıslara yapılması gereken ödeme haricinde ücret talep edemeyecek. Kredili mevduat (KMH) hesaplarından kredi kullanımları ve kredi kartından çekilen nakit için bankaların ücret alması da yasak. Kredi çekilmesine ilişkin açılan hesaplar sadece krediyle ilgili işlemlerde kullanılırsa tüketiciden herhangi bir ücret ve masraf istenemeyecek. Tüketicinin onayı olmadan KMH hesabı açılamayacak. Bankalara tüketicilere yıllık ücret dahil, herhangi bir ücret tahsil etmeyeceği bir kart sunmak zorunda. Ayrıca bankalar, banka kartları ve sanal kredi kartları için yıllık üyelik ücreti alamayacak.
Güncel/Siyasi
GÜCÜ NEFRET İÇİN KULLANANI SINIRLAYAN YARGI GEREKLİDİR…
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, “Dünyada farklı olanların ayrışarak duygusal kopuşların yaşanmasına tanık olmaktayız. Büyük bedeller ödenerek oluşturulan evrensel değerler küçülürken, nefret söylemleri ve eylemleri büyümektedir. Bu sebeple yaşanan hak ihlalleri en çok AYM’leri ilgilendirmektedir. Kamu gücünü ve imkânlarını kin ve nefretlerinin aracı olarak kullananları sınırlayacak tarafsız ve bağımsız bir yargı gücünün gerekliliğine olan inancımı belirtmek isterim” dedi. Fransa’nın Strasbourg kentinde Avrupa Konseyi ülkeleri Anayasa Mahkemesi Başkanları Toplantısı’na katılan Kılıç, anayasa mahkemelerinin verecekleri mesaj ve kararlarıyla nefret kültürüne karşı sevgi ve hoşgörü eksenindeki bir iklimi yaşatmak zorunda olduğunu vurguladı. “Nefret kültürünün esaretine karşı, sevgi ve hoşgörü temeline dayalı demokrasi kültürünün, özgürleştirdiğine inanıyoruz” diyen Kılıç, ‘Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlali karşısında mağduriyetlerin giderilmesi konusunda anayasa mahkemelerinin giderek artan rolü’nün masaya yatırıldığı toplantıda şöyle konuştu: “Avrupa Konseyi ile yeni bir ortak projeye başlayacağız. Bu projede özellikle hâkim, savcı ve avukatlarımızın, bireysel başvurunun işleyişi ve mahkememiz içtihatları konusunda bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır. Türkiye Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuru yolunun açılmasıyla farklılıkların bir arada yaşamasının teminatı olma noktasında önemli bir rol üstlenmiştir. Bu görevi yerine getirirken kullandığımız evrensel değerlere bağlılığımızı güçlü bir iradeyle teyit ediyoruz. Esasen anayasa mahkemelerinin meşruiyeti de hak ve özgürlükleri koruma noktasında ortaya koyacağı bu iradeye bağlıdır. Zira, bireylerin hak ve özgürlüklerini her türlü endişe ve korkudan arındırılmış, hukuk güvenliğinin teminatı altındaki bir alanda yaşamaları en doğal haklarıdır
SAVCI: KASTEN ÖLDÜRDÜ EN AZ 20 YIL VERİN…
Gezi Parkı protestolarına destek eylemleri sırasında Kızılay’da polis kurşunuyla öldürülen Ethem Sarısülük’le ilgili davanın 6’ncı duruşması dün Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmayı çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi, Uluslararası Af Örgütü görevlilerinin yanısıra bazı CHP milletvekilleri de izledi. Duruşma salonunun içinde ve dışında jandarma geniş güvenlik önlemi aldı. Duruşmanın başında Sarısülük Ailesi’nin avukatları, sonradan ortaya çıkan ve sanık Ahmet Şahbaz’a ait olduğu ileri sürülen “Çektim, sıktım 3 el” şeklindeki görüntülerin bilirkişi incelemesi için fotoğraf talebinden vazgeçti. Sarısülük Ailesi avukatlarından Murat Yılmaz savunmasında, iddianameyi hazırlayan savcı Veli Dalgalı’nın terfi aldığını kaydederek “Sanki iddianame değil sanık savunması gibi” dedi. Avukat Kazım Bayraktar da Gezi eylemleri sırasında bazı polislere halkın üzerine ateş açılması yönünde gizli talimat verilip verilmediğini sordu. Avukat Eylem Hakverdi ise geçen duruşmada hâkimlerin müzakere yaptıkları salonda takım elbiseli kişiler bulunduğunu ve bunların kim olduğunun açıklanmasını istedi. Mahkeme Başkanı Affak İllez de, odasındaki kişilerin, sanığın korumaları olduğu ve yangın eğitimi almış kişiler olduğunu açıkladı. Hakverdi’nin “Heyet karar verirken korumaların odada bulunup bulunmadığı” sorusuna da İllez “Biz girdiğimizde onlar dışarı çıkıyor” karşılığını verdi. Avukat Şanal Sarıhan bir önceki duruşmada salonun arka kısmında yüzü maskeli resmi görevliler gördüğünü iddia ederek “Bu durum herkeste bir can güvenliği endişesi uyandırmakta” dedi. Duruşma Savcısı Cuma Doğan’ın esasa ilişkin mütalaasını verdiği sırada bazı izleyicilerin fotoğraf çekmesine tepki gösteren İllez’in “Film çekmeyin” uyarısı üzerine izleyiciler de “Sizin tiyatronuzu çekiyoruz” yanıtı verdi. İllez “Tiyatro da çekmeyin” dedi.
ÇİLLER AYAĞINI KIRDI BULDAN ‘YETMEZ’ DEDİ…
Türkiye’nin ilk kadın Başbakanı Tansu Çiller’in ayak bileği kırıldı. İzmir’de yürüyüş yaparken dün ayağı burkulan Çiller, havayoluyla İstanbul’a getirilerek, Acıbadem Maslak Hastanesi’ne kaldırıldı. Sağ ayak bileğinde kırık tespit edilen Çiller, hemen ameliyata alındı. Hastaneden yapılan açıklamada, “Sağ ayak bileğinde burkulma sonucunda parçalı kırık oluşan hastamız Sayın Tansu Çiller ameliyat edildi. Ayak bileğindeki parçalı kırıklara başarıyla müdahale edildi. Ayak bileği yeniden anatomik yapısına getirildi” denildi. Çiller’in kısa sürede taburcu olabileceği belirtildi. Haberin ardından HDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, bir tweet atarak “Tansu Çiller’in ayağı kırılmış. Yetmez ama EVET.!” dedi. Pervin Buldan’ın eşi işadamı Savaş Buldan, Çiller’in başbakanlık yaptığı dönemde faili meçhul cinayete kurban gitmişti.
ATATÜRK BİYOGRAFİLERİNİN DUAYENİ VEDA ETTİ…
“Atatürk” biyografisinin İngiliz yazarı Andrew Mango, 88 yaşında hayatını kaybetti. İstanbul’da 1926’da doğan Mango, 1940’lı yıllarda İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği’nde basın biriminde çalıştı. 1947’de Londra’ya taşınan Mango, İran edebiyatı üzerine doktora yaptı. İyi derecede Türkçe bilen Mango, BBC Türkçe Servisinin ve Güney Avrupa Servisinin başkanlıklarını da yaparak 1986’da BBC’den emekli oldu. Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili yazdığı “Atatürk- Modern Türkiye’nin kurucusu” isimli biyografi kitabıyla da bilinen Mango, Türkiye’ye ömrü boyunca yakın ilgi duydu ve sık sık ziyaret etti. Mango’nun üzerinde 5 yıl çalıştığı ve 1999’da yayımlanan Atatürk biyografisi, Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili en kapsamlı biyografilerden biri olarak kabul ediliyor. Bu arada İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Atatürk biyografilerinin ve Türkiye çalışmalarının duayeni, büyük Andrew Mango’nun dün akşam vefat ettiğini duydum ve çok üzüldüm. Kariyerimin başlarındayken bana inanılmaz nazik davranmıştı. Engin bilgisini ve insanlığını özleyeceğiz” ifadesini kullandı.
CUMHURBAŞKANLIĞI VİTRİN MAKAMI DEĞİLDİR…
Erdoğan dün seçim kampanyasının yürütüleceği Ankara Kuleli Sokak’taki seçim koordinasyon merkezinin açılış törenine katıldı. Cuma günü ‘Vizyon Belgesi’ni açıklayacaklarını belirten Erdoğan, “Bu vizyon belgesinin hazırlık çalışmaları işte bu merkezde yapılıyor. Bir kolektif akıl tarafından bu hazırlanıyor. Bu kolektif aklın ortaya koyacağı vizyon belgesiyle de Türkiye’de halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı neler yapar, neler yapacaktır, nasıl yapacaktır? Bunların hepsini bu belgede göreceğiz” dedi. Erdoğan, siyasetin dışında bir cumhurbaşkanı düşünmenin asla mümkün olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti: “Cumhurbaşkanlığı makamı bir vitrin makamı değildir. Cumhurbaşkanlığı makamı siyasetin, tepe noktasıdır ama bunu anlamayanlar, bilemeyenler olabilir. Dünyanın her yerinde bu böyledir. Ülkemizde de bugüne kadar böyle olmuştur ama bunun bir gelenek anlayışı içerisinde yürütenler olmuş olabilir. Buna tabii Sayın Gül’ü dahil etmem mümkün değil. Çünkü biz birlikte ciddi bir mücadele verdik ve kendisinin cumhurbaşkanlığı döneminde 7 yılda da Türkiye’nin nereden nereye geldiğini biliyorsunuz. 12 yıl aynı şekilde ülkemizi nereden nereye getirdiğimiz ortadadır.”
‘CEMEVLERİ CAMİNİN ALTERNATİFİ DEĞİLDİR’…
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez Al Jazeera’nin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. “Aleviler için, tanımlayıcı değil anlayıcı olmaya çalıştık diyen Görmez, şöyle dedi: “Cemevleri Allah’ın adının anıldığı yerlerdir ancak caminin karşısında gösterilmemelidir. Cemevi cemevidir. Akademisyen olarak cemevini bir Mevlevihane gibi, Bektaşi dergahları gibi birer niyaz evi, içinde Allah’ın zikredildiği mekanlar olarak biliyorum. Cemevlerini caminin karşısında camiye alternatif farklı bir dinin mabedi gibi görmek mümkün değildir. Aleviliği farklı bir din gibi göstermenin bir çabası olarak ortaya çıkmıştır. Aleviliği teolojik bir tartışmaya çekmek yerine, memleketimizin önemli bir meselesi olduğu için daha çok inanç özgürlüğü çerçevesinde ele alıyoruz.” “Tabii kırmızı çizgilerimiz de var” diyen Görmez şöyle devam etti: “Kimse Aleviliği İslam’ın dışında farklı din olarak tanımlamaya kalkışmamalı. Alevi kardeşlerimiz ehlibeyt yolunun tasavvufi bir yorumu üzerinde yoğunlaşırlar. İnançların yorumlarına bağlı hikmetlerinin izahında farklılıklar olabilir. İnanç esaslarında birleştikten sonra hiçbir insanı İslam dairesi dışında gösterme hak ve salahiyetinde değiliz.”
ROLLERİ BİRLEŞTİRMEK TEHLİKELİ YOLCULUKTUR…
Cumhurbaşkanlığı seçimi için ülke turuna devam eden CHP ve MHP’nin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu dün Ege’deydi. Eşi Füsun İhsanoğlu’yla birlikte İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na gelen İhsanoğlu burada yerel basın temsilcileriyle buluştu. İhsanoğlu daha sonra Aydın’a geçti. İhsanoğlu konuşmalarında özetle şunları söyledi: “Cumhurbaşkanlığı görevini hakkıyla yapacak insanlar var. Bürokratlar, bilim adamları, sanat adamları sendika liderleri var. Avusturya, Almanya, Polonya, İtalya ve birçok ülkede cumhurbaşkanları birinci derece siyasilerden seçilmiyor. Neden? Çünkü orada parlamenter sistem var. Siyasilerin geleceği yer parlamentodur. İcranın başına geçecekler, hükümetleri kuracaklardır. Devletin başına seçilecek insan ise devletin bütünlüğünü, milletin birliğini ve toplumun dirliğini temsil eden, koruyan birisi olmalıdır. “Eşitsiz şartlarda yarıştığımızı biliyoruz. Orantısız, ölçüsüz şartlar var. Ama bunların hepsinden büyük hakkın iradesi, halkın iradesi var. ‘Ben Aydın’ yol yapacağım, köprü yapacağım…’ Cumhurbaşkanının böyle bir yetkisi yoktur. Bu aradaki farkı görmemiz lazım. Burası böyle bir ülke değildir, anayasa vardır. Diyorlar ki bu ilk olacak, halk seçecek. Doğrudur. Fakat bunu nasıl kullanacaksınız. Size oy veren yüzde 50 deniliyor. Biz yüzde 60 bekliyoruz! Bana yüzde 60 oy verdiler, diğer yüzde 40 ne olacak? ‘Hayır ben onları adam yerine koymam’ yok öyle bir şey! Siyasi programla Çankaya’ya giderseniz çatışma olur. ‘Başbakanın görevlerini de ifa edeceğim’ derseniz kanunsuzluk olur. Rolleri birleştirmek, değiştirmek gibi bir şey olamaz. Bu fevkalade tehlikeli bir yolculuktur.
ARABULUCU İZLEYECEK SÜREÇ DEVAM EDECEK…
Hükümet’in çözüm süreci konusundaki kararlılığı sürüyor. Atılan adımlara yasal dayanak oluşturacak 6 maddelik tasarı bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. Tasarının yasalaşmasının ardından, yeni yol haritası da şekillenecek. Sekretaryası Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı (KDGM) tarafından yürütülmesi beklenen çalışma kapsamında, ‘Akil İnsanlar’ uygulamasına benzer, yeni bir yapılanma oluşturulacak. Çözüm Sürecini İzleme Kurulu adıyla faaliyet gösterecek yeni oluşumda akademisyenler, yazarlar, kanaat önderleri, STK temsilcileri ve milletvekilleri görev alacak. Çözüm sürecinin kesintiye uğramadan devam etmesi konusunda çalışmalar yapacak olan kurul, sürecin aksayan yanlarını tespit edecek ve taraflar arasında yaşanabilecek sıkıntılarda arabuluculuk rolü üstlenecek. 20-30 kişiden oluşacak Çözüm Sürecini İzleme Kurulu’nda, HDP’nin görüşüne de başvurulacak. HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Hükümet’le görüştüklerini belirterek şunları söyledi: Kurulda yer alabilecek isimlere ilişkin çalışmalarımız sürüyor. Tasarı yasalaştıktan sonra Hükümet yetkilileri ile yeniden bir araya gelip, düşündüğümüz isimleri önereceğiz. Sürecin kesintiye uğramadan devamı son derece önemli. Kurul olası sıkıntılarda devreye girerek tıkanıklığı çözecek. Sadece AK Partili ve HDP’li vekiller değil, CHP’li vekillerin de sunmalarını bekliyoruz.
TEOG’DA 4 SORU İPTAL…
1 milyon 200 bini askın ortaokul 8’inci sınıf öğrencisinin puanları yeniden hesaplandı. 28-29 Kasım’da yapılan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı’nda itiraz edilen 4 soru iptal edildi. Fen ve Teknoloji Testi A kitapçığının 9’uncu (B kitapçığında 6’ncı), İngilizce Testi A kitapçığının 4’üncü ve 6’ncı (B kitapçığında 5’inci ve 7’nci), Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Testi A kitapçığının 7’nci (B kitapçığında 1’inci) sorularının hatalı olduğu gerekçesiyle Ankara 13. İdare Mahkemesi’nde yürütmeyi durdurma istemli olarak iptal davası açılmıştı. MEB, Fen ve Teknoloji, İngilizce, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine ait puanları yeniden hesaplayarak internet sitesinde yayımlandı. Sınav sonuçları ‘teog2014.meb.gov.tr’ adresinden, TC Kimlik numarası ve doğum tarihi yazılarak öğrenilebiliyor.
Spor
SON ADAY SAMARAS…
Almeida’nın ayrılmasının ardından golcü eksiğini gidermek için yaptığı hamlelerden bir türlü istediği cevabı alamayan Beşiktaş, Mitroglou’dan sonra bir başka Yunan futbolcuyu gündemine aldı. Chelsea’nin yıldızı Demba Ba ile başlayan forvet görüşmelerinde son olarak Salomon Kalou’ya teklifte bulunan siyah-beyazlılara, menajerler Samaras’ı önerdi. Geçirdiği ağır sakatlık sonrası hazır bir görüntü vermeyen Mitroglou’yu alıp almama konusunda kararsız kalan Beşiktaş, Celtic’ten ayrılan ve bonservisi elinde olan 29 yaşındaki Georgios Samaras’ın maç temposunun hazır olması sebebiyle transferine sıcak bakıyor. Dünya Kupası’nda forma giydiği 4 maçta 1 gol atan Yunan golcüyle bir görüşme gerçekleştirecek olan siyah-beyazlılar, anlaşma sağlanırsa 2 yıllık sözleşme imzalayacak. Öte yandan Beşiktaş’ta Gökhan Töre ve Olcan Adın transferlerinin gerçekleşmemesi üzerine Kayserisporlu Sefa Yılmaz’ın ismi yeniden gündeme geldi. Futbol Genel Direktörü Önder Özen’in çok yetenekli bulduğu Sefa’yı sağ kanatta oynatma fikrine Bilic’in de onay vermesi üzerine Kayserispor’un daha önce belirlediği 4 milyon avroluk bonservis bedelini düşürmeye çalışacak olan siyah-beyazlılar aynı zamanda Gökhan Töre için Rubin Kazan’la görüşmelere de devam edecek. Fiyat kırdırmaya çalışacak olan Beşiktaş, böylelikle hangi futbolcunun maliyeti daha az olursa o isme imza attıracak.
CAS’TAN KÖTÜ HABER…
UEFA’dan sonra CAS’tan da Eskişehirspor ve Sivasspor’a kötü haber geldi. UEFA Tahkim Kurulu’nun iki kulübe verdiği Avrupa’dan 1 yıl men cezasını CAS onadı. UEFA, Eskişehirspor ve Sivasspor hakkında 2011 yılındaki şike davası kapsamında 21 Mayıs’ta soruşturma başlatmış, temsilcilerimiz İsviçre’nin Nyon kentinde sözlü savunmalarını yaparak konuyu CAS’a taşımıştı. Eskişehirspor, Türkiye Kupası ikincisi olarak, Sivasspor da Süper Lig’i 5. sırada bitirerek UEFA Avrupa Ligi’ne katılma hakkı elde etmişti. Bu karar sonrasında Bursaspor’un Avrupa Ligi Play-Off 2. turunda, Karabükspor’un da Avrupa Ligi 3. turunda oynaması kesinleşti. Üst üste 5. kez Avrupa’ya gitme hakkı elde eden Bursaspor, UEFA Avrupa Ligi 2. ön eleme turunda Makedonya’dan FK Turnovo ile Gürcistan’dan Chikhura Sachkhere takımlarından bir üst tura yükselen ekip ile eşleşecek. İlk maçı Gürcistan ekibi Chikhura Sachkhere deplasmanda 1-0 kazandı. Karabükspor ise kura çekimine seri başı olarak katılamayacak.
İŞTE ROMALI SALİH UÇAN…
F.Bahçe’nin genç yıldızı Salih Uçan dün Roma’ya resmen kiralandı. Salih, 2 yıllığına kiralandığı sözleşmeyi imzaladı. İtalyan kulübün yaptığı açıklamada, milli futbolcunun 4 milyon 750 bin euro bedelle 2014- 2015 ve 2015-2016 sezonları için kiralandığı, üçüncü yılda ise satın alma opsiyonu 11 milyon bedelle Roma’da olmak üzere başka herhangi bir ek ücret olmaksızın transfer edildiği belirtildi. Salih Uçan’ın yeni takım arkadaşı 2008-2009 sezonunda Galatasaray’da forma giyen kaleci Morgan De Sanctis, Türkçe olarak “Hoşgelmiş” diyerek başarı dileğini iletti. Emre Belözoğlu da, “Sen kendini yarım kanıtladın, şimdi ispat etmen gerekiyor. Çok iyi çalışıp, bu şansını kullanmalısın” diye Salih’e nasihatta bulundu.
4.YILDIZ İÇİN CİM-BOM’DAYIM…
Galatasaray İtalyan Teknik Direktör Cesare Prandelli’ye kavuştu. İtalyan hoca dün akşam saatlerinde Aysal’ın özel uçağıyla İstanbul’a geldi. Ayağının tozuyla Florya Metin Oktay Tesisleri’ni gezen Prandelli, Florya’da İdari Menajer Cenk Ergün, Sportif Koordinatör Erdal Keser ve kulüp çalışanları tarafından karşılandı. Taffarel ve kaptan Sabri ile de görüşen İtalyan hoca çalışanlarla tanıştı. GS TV’ye açıklamalarda da bulunan Cesare Prandelli, Galatasaray’a geldiği için çok mutlu olduğunu ifade ederek, “Şampiyonluk için geldim. Öncelikle tesisleri gezdim. Oldukça güzel ve teknolojik bir tesis. Kulübün ne kadar başarılı olduğu tesislerinden belli. Gelecek planlarımızı yarın (bugün) konuşalım” diye konuştu. Deneyimli teknik adam bu sabah Florya’da da futbolcularla tek tek tanışacak. Ardından kulüp, saat 14.00’te Türk Telekom Arena’da Aysal’ın da katılacağı resmi imza töreni düzenleyecek. Kendisini 2 yıllığına Galatasaray’a bağlayacak olan imzayı atacak olan Prandelli, yarın Sarı-Kırmızılı kulüpte ilk idmanına çıkacak.
DÜNYA ONLARA ÇALIŞTI…
Dünya Kupası’nda gözler yarı final heyecanına çevrilirken ünlü Forbes dergisi yayınladığı ilginç istatistik ile tüm teknik direktörleri mercek altına aldı. Turnuvaya katılan 32 takımın teknik adamlarının kazandığı paraları listeleyen Forbes, bu rakamları o ülkelerin vatandaşlarının yıllık gelir ortalaması ile kıyasladı, ortaya ilginç rakamlar çıktı. ÜCRET olarak yıllık 11 milyon 235 bin 210 dolar kazanan Rusya Teknik Direktörü Fabio Capello, meslektaşlarına fark atarken ayrıca ortalama bir Rus vatandaşından da 763 kat para kazandı. Rusya’nın elenmesinin ardından çok tartışılan Capello’nun istifası istenirken İtalyan hocanın ardından ise en çok kazanan isim İngiltere’nin patronu Roy Hodgson oldu. İngilizler’den 143 kat fazla kazanan Hodgson 5 milyon 874 bin 570 dolar alıyor. Listenin 3 numarasında ise Cimbom’un yeni teknik direktörü Cesare Prandelli var. İtalya’dan yıllık 4 milyon 322 bin dolar alan Prandelli İtalyanlar’dan 125 kat fazla aldı. 32 teknik adamın ücretleri ve kazanç ortalamaları farklılık gösterirken Scolari 3 milyon 973 bin dolarıyla vatandaşlarına 334 kat fark yaptı. EN az kazanan teknik direktör olan Meksika’dan Miguel Herrera 200 bin dolar alırken sadece 21 kat fark yapabildi. Listedeki en az fark ise Belçika’dan… Vatandaşlarının 19 kat fazlasını kazanan Marc Wilmots 864 bin dolarla yılı kapatırken Kamerun Teknik Direktörü Volke Finke 394 bin dolarlık yıllık kazancı ile 322 kat fark yapabildi.
HENRİQUE’NİN PARASI TRABZON’U KURTARDI…
Trabzonspor’da Alexandru Bourceanu kaosu sonunda çözüme bağlandı… Steaua Bükreş, Fırtına’nın transfer ücretini ödememesi üzerine FIFA’ya gitme kararı aldı. Bordo-Mavililer, dün Bourceanu’nun transferinden dolayı Bükreş’e olan borcunu ödedi. Çin ekibi Shanghai, Trabzonspor’dan aldığı Paulo Henrique’nin bonservisini dün Trabzon’a verdi. Bu para da Bourceanu’ya gitti… Başkan Yardımcısı Abdi Serdar Üstünsalih, “Borcumuzu ödedik. Bourceanu’nun sözleşmesi devam ediyor. Dolayısıyla UEFA veya FIFA’lık bir durum, şikayet söz konusu değil” dedi.