İhsanoğlu’nun kampanyası güne damgasını vurdu
Ajans Press’in medya analizlerine dayanarak hazırladığı 10 Temmuz 2014 tarihli Türkiye ve dünya gündeminde öne çıkan başlıklar şöyle:
Dünya
TÜRKLERE, ALMANCA TESTİ UYGULANAMAZ…
Avrupa Adalet Divanı’nın bu kararından sonra Almanya, aile birleşimiyle ülkeye gelecek Türklerden dil şartı talep edemeyecek. Ve dil testine tabi tutamayacak. Avrupa Adalet Divanı, kararına gerekçe olarak Türkiye ile AB arasındaki Ortaklık Sözleşmesi’ni gösterdi. 1970 yılında Türkiye ile AB arasında imzalanan sözleşme daha sonra eklenen katma protokol, Türk vatandaşlarının AB ülkelerindeki mevcut yerleşim haklarını koruyor ve bu hakların geriye doğru kısıtlanmasını yasaklıyor. Katma protokol, hakların kötüleştirilmesini değil, iyileştirilmesini öngörüyor. Avrupa Adalet Divanı, bu kararında “Aile birleşimi, Türk çalışanların aile yaşamına imkân tanıması açısından vazgeçilmez bir araçtır” dedi. Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği, Türkiye’de yaşayan Naime Doğan’ın, 15 yıldır Almanya’da yaşayan eşinin yanına gelme dilekçesini, okur yazar olmadığı için Almanca öğrenemediği gerekçesiyle geri çevirmiş ve vize vermemişti. Doğan, Berlin İdari Mahkemesi’ne dava açmıştı. Mahkeme de kararı Avrupa Adalet Divanı’na havale etmişti. Almanya’ya gidecek eşler için Türkiye’de kurslar açılmıştı.
ALMANYA’DAN ABD ‘Lİ DİPLOMATA SINIR DIŞI KARARI…
ABD’nin Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) Almanya’yı dinleme skandalının üzerine iki Alman dış istihbarat ajanının da deşifre olması, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerde krizi tırmandırdı. Almanya, dün ülkedeki ABD istihbarat diplomatını sınır dışı etme kararı aldı. Almanya hükümet sözcüsü Steffen Seibert, yaptığı açıklamada, “ABD istihbarat birimlerinin ABD Büyükelçiliği’ndeki temsilcisinin ülkeden ayrılması isteniyor” diyerek, diplomatın sınırdışı edileceğini duyurdu. Seibert, “Sınır dışı isteği, federal savcılık tarafından yürütülen soruşturma ve aylar önce ABD istihbarat birimlerinin Almanya’daki faaliyetlerine yönelik sorgulamaya karşılık getirildi” ifadeleriyle kararın gerekçesini aktardı. ABD’nin, Türkiye dahil birçok ülkeyi dinlediği istihbarat skandalı sonrası Almanya’yla ilişkileri gerilmişti. Eski NSA ajanı Snowden’ın yayınladığı belgeler Almanya Başbakanı Merkel’in de dinlendiğini ortaya çıkarmıştı.
175 BOŞNAK ŞEHİDİN BUGÜN KABRİ OLACAK…
Bosna savaşı sırasında Srebrenitsa’da katledilen Boşnaklardan kimliği tespit edilen 175’i bugün Potoçari’de defnedilecek. Cenazelerin bulunduğu yeşil çuhalara sarılı tabutlar üç gün süren yolculuğun ardından, savaş sırasında BM askerlerinin üs olarak kullandığı eski akümülatör fabrikasına getirildi. Cenazelerin taşınmasıyla duygulu anların yaşandı. Eski akümülatör fabrikasında kurbanlar için Kur’anı kerim okunuyor ve dualar ediliyor. 175 kurbanın en genci 14 yaşında öldürülen Senad Beganoviç, en yaşlısı ise 79 yaşındaki Hurem Begoviç. Potoçari Anıt Mezarlığı’nda defnedilen soykırım kurbanlarının sayısı bugünkü törenin ardından 6 bin 241’e yükselecek. 19 yıl önce Srebrenitsa’da 8 bin 372 Boşnak, Sırplar tarafından hunharca katledilmişti.
DEMİR KUBBE KENDİ REKORUNU KIRDI…
İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre, Hamas dün İsrail’e 96 roket fırlattı. Böylece üç günde Hamas’ın İsrail’e attığı füzelerin sayısı 442’ye çıktı. İsrail’in füze savunma sistemi Demir Kubbe’nin ise pazartesi akşamı yüzde 90 başarı oranına ulaşarak Kasım 2012’deki ‘Savunma Sütunu’ operasyonundaki performansını geliştirdiği belirtildi. Sistem, 2012’de yüzde 84 başarı oranına ulaşmıştı. Demir Kubbe, yalnızca roketler nüfusun bulunduğu alanlara yöneldiğinde aktive oluyor. Bu nedenle birçok roket boş arazilere düşüyor. Hamas ilk kez menzili 160 kilometre’ye uzanan roketler kullanırken kuzeydeki Hayfa kentini bile hedef almayı başarmıştı. Tel Aviv kentinde ise dün de iki roket Demir Kubbe tarafından engellendi. Roket saldırılarının günlük hayatın parçası haline geldiği İsrail’de vatandaşlar saldırıların yerlerinin ve saatlerinin bildirildiği “Kırmızı Alarm” adlı bir cep telefonu uygulaması kullanıyor.
İSRAİL’DEN KARA HAREKATI TEHDİDİ…
İsaril, Gazze sınırına yığdığı askeri birliklerine kara operasyonu için emir vermeyi beklediğini açıkladı. İsrail ordu sözcüsü Avichay Adraee, “Piyadeler ve zırhlı araçlar kara operasyonu için sınırda hazır emir bekliyor” dedi. Adraee, Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan planın kara operasyonunu da içerdiğine dikkati çekerek “Kara operasyonu bugün, yarın veya uygun görülen en kısa zamanda başlayabilir” ifadelerini kullandı. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları sınıra İsrail’in “kara harekatı” tehdidinden korkmadıklarını açıkladı. Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zühri, “Kara harekatı tehdidiniz aptalca. Bu bizi korkutamaz” dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki ise günlük basın toplantısında İsraillilerin de bir kara harekatı istemediklerini söyledi. Psaki “Hiç kimse bunu istemiyor. Gerginliği düşürecek adımlar atma şu anda bizim odak noktamız” diye konuştu.
DERHAL ÜLKEYİ TERK ET..
Almanya’da geçen hafta dış istihbarat teşkilatı BND’de görevli bir ajan, ABD için casusluk yaptığı gerekçesiyle tutuklanmıştı. Bu olay iki ülke arasında krize neden oldu. Dün Almanya, ABD’nin Berlin Büyükelçiliği’ndeki istihbarat biriminin başındaki kişinin, casusluk soruşturması kapsamında derhal ülkeyi terk etmesini istedi. Alman hükümet sözcüsü “Söz konusu talep, federal başsavcı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yapıldı” dedi. Sözcü, “Ortak güvenin tesisi önemli. En yakın müttefiklerimizden de bunu bekliyoruz” ifadesini kullandı. Almanya tarafından gelen bu hamle NATO müttefiki olan iki ülke arasında oldukça nadir karşılaşılan bir durum. Almanya Başbakanı Angela Merkel de müttefiklere yönelik casusluk faaliyetlerini “boşa harcanan enerji” olarak nitelendirdi.
KATLİAM ANONSU…
Israil’in Gazze’yi kanlı işgal operasyonunda besinci güne girilirken yarısı kadın ve çocuk 86 Filistinli katledildi, 570 Filistinli de yaralandı. Sadece 23 saatte Gazze’ye 322 hava saldırısı düzenlendi. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları da Israil’e füze fırlatmaya devam ediyor. Gazze’de sivil toplum kuruluşlarında faaliyet gösteren Muhammed Mürteca Aksam’a Israil saldırılarına ve Gazze halkının durumuna dair önemli bilgiler verdi. Bomba sesleri eşliğinde telefonda sorularımızı yanıtlayan Mürteca Israil ordusunun, saldırıların havadan, karadan ve denizden gerçekleştirdiğini anlattı. Neredeyse 10 dakika arayla bir evin yıkıldığını söyleyen Mürteca Israil ordusunun bir evi vurmadan önce anons yaparak evdekilere 10 dakika süre verdiğini ve o süre içinde kaçamayanın öldürüldüğünü anlattı. “Hatta çoğu kez 10 dakika bile sürmüyor” diyen Mürteca ölenlerin yüzde 80’inin siviller olduğunu belirtti. Mürteca Israil’in yasaklı silahları kullandığını da söyledi. Hastanelerde tıbbi malzemenin tükenme noktasına geldiğini söyleyen Muhammed Mürteca elektrik kesintisinden ötürü sürekli çalışan jeneratörler için yedek parçaya ihtiyaç duyulduğunu belirtirken Gazze’nin tüm Müslümanların duasına ihtiyacı olduğunu ifade etti. Mürteca Hamas füzeleri hakkında ise şunları söyledi: “Eminim dünyadaki herkes sunu soruyordur: Gazze halkı Hamas’a, füze atmayı durdur ki daha fazla çocuk ölmesin demiyor mu? Hayır demiyor. 7’den 70’e bütün Gazze halkı kaybedecek bir şeyimiz yok, ya özgürlük ya ölüm diyor.”
Ekonomi
YAŞAM ODASINI MECLİS REDDETTİ…
Soma’da 301 işçinin ölümünün ardından gündeme gelen madenler için “yaşam odaları”nın kurulması konusunda, CHP’li vekillerin verdiği önerge AK Partili vekillerin oyuyla reddedildi. CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, “Her 40 kişi için 1 tane yaşam odası kurulması öngörülüyordu. Ancak iktidar katılmadığını ifade etti” dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, madenlerdeki yaşam odalarını yönetmelikle zorunlu hale getireceklerini söyledi. Yaşam odaları için CHP’li vekiller tarafından verilen önergede, “kapalı kömür madeni ocaklarında her birinin içerisinde 30 günün üzerinde yaşanabilen, kişi başı günlük en az 2 bin kalori yiyecek ve 1 litre içme suyu bulunan, telefon bağlantısı, oksijen deposu, klima, elektrik için batarya sistemi, karbondioksit temizleme filtreleri ile ilk yardım çantaları ihtiva eden yaşam odalarının kurulması” öngörülüyordu. Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki torba yasa paketine eklenmesi için verilen önergeye hükümet katılmadığını belirtti ve önerge reddedildi. Çelik, ise yaptığı açıklamada, muhalefetin komisyondaki önerisinin saha gerçekliğini tam yansıtmadığını vurguladı. Çelik, “Birbirinden farklı pek çok sektör var. Bunların uygulamaları çok farklı” dedi. Çelik, yönetmelikle madenlerdeki yaşam odasını zorunlu hale getireceklerini bildirerek uygulamasını da “sıkı bir şekilde” takip edeceklerini söyledi.
YAZ SICAĞINDA PORTEKİZ KORKUSU…
Portekiz’in en büyük bankası Banco Espirito Santo’nun (BES) finansal durumuna yönelik endişeler, piyasaları sarstı. Avrupa borsalarındaki kayıplar BIST endeksini de etkiledi. BIST yüzde 1.14 değer kaybıyla 78.551 puana geriledi. Güne 2.1150 TL seviyelerinden başlayan dolar ise 2.13 TL’nin üzerine çıktı. Piyasalar tarafından hafta başından bu yana beklenen FED açıklamaları ise Portekiz’den gelen haberlerle ikinci planda kaldı. FED, piyasaların beklentileri doğrultusunda tahvil alımlarını ekimde sonlandıracağına dikkat çekti. Faiz artışının zamanlaması konusunda net bir ifadenin olmamasını ise piyasalar olumlu karşıladı. Ancak, Avrupa’dan gelen haberler bu olumlu havayı dağıttı. Reuters’ta yer alan habere göre, Portekiz bankası BES’in ana ortağı olan Espirito Santo Financial Group (ESFG), sahibi olan ESI’deki sorunlar nedeniyle hisse ve borçlanma senetlerindeki işlemlerin askıya alınmasını istedi. İşlemlerin askıya alınması talebinin ardından ortakların yaşadığı sorunlar nedeniyle Portekiz’in en büyük bankası BES’in sermaye tabanını zedeleyebileceğine dair endişeler arttı. BES’i kuran Espirito Santo ailesinin sahip olduğu holding şirketi ESI, mayıstaki denetimlerde tespit edilen usulsüzlükler nedeniyle inceleme altında bulunuyor. BES’in hisseleri yüzde 16 değer kaybetti. Öte yandan, İtalya’da sanayi üretiminin mayısta yüzde 1.2 ile Kasım 2012’den bu yana en büyük düşüşü kaydetmesi de piyasalardaki endişeleri artırdı. Analistlere göre, Avrupa’da ekim ayında yapılacak bankacılık stres testleri öncesinde Portekiz’den gelen haber yatırımcılarda endişe yarattı. Portekiz’in 10 yıllık tahvil faizleri 22 baz puan birden yükselerek yüzde 4’e çıktı. ABD 10 yıllık tahvil faizleri de 6 haftanın en düşük seviyesi olan 2.51’e kadar geriledi. İçeride 24 Şubat 2016 itfalı gösterge tahvilin faizi de yüzde 8.35’e yükseldi. 20 Mart 2024 itfalı 10 yıllık tahvilin faizi ise yüzde 9.13’e çıktı. Yatırım Finansman tarafından yayınlanan notta, Portekiz tahvillerindeki likiditenin düşük olmasının önümüzdeki dönemde durumu daha kırılgan hale getirdiğine dikkat çekildi.
BORSADA SEFERBERLİĞE ÇIKAN ŞİRKETLER YATIRIMCISINI ÜZDÜ..
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın hızlı halka arzı teşvik döneminde kaliteden büyük ödün verildiğini söylemesiyle ‘sayı mı nitelik mi’ sorusu gündeme oturdu. Halka arz seferberliğinin ardından 2010’da halka arz edilen 24 şirketin sekizinin borsa performansı pozitifken, 2011 yılında borsaya kote olan 25 şirketin ise sadece beşi borsadaki açılış fiyatı ile bugün karşılaştırıldığında yatırımcısına kazandırdı. 2012’de halka arz edilen şirketlerden ilk gün hisse alan yatırımcılardan 10’unun bugün yüzü gülüp 16’sı zarara uğrarken, 2013 yılına gelindiğinde ise halka açılan 19 şirketten 11’i borsaya kote oldukları ilk güne kıyasla artı değerde. Bu dönemde halka arz edilen şirketlerin ilk işlem gününden bugüne performansları değerlendirildiğinde, seferberliğin ilk yıllarında borsaya kote olan şirketlerde hisselerin yüzde 80’inin yatırımcısını üzdüğü görülüyor. Son yıllarda ise bu oran yüzde 50’lere gerilese de, yetkililer hızlı halka arzdan çok, nitelikli halka arzın önemini vurguluyor. Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver, bu tablonun sorumlularının o dönemin SPK’sı ve yatırımcı kuruluşlar olduğunu söyledi. Halka arzlarda fon talep edenlerin mali durumunun son derece önemli olduğunun altını çizen Ünver “Bankadan kredi alamayacak firmalar 2010’da halka arz seferberliği sürecinde kemer gevşediği için içeri giriş yaptı. Defter değeri eksiye yakın firmaların halka açılmasıyla tasarruf sahipleri zarar gördü. Bu dönemde 3-5 tane sağlıklı halka arz da oldu ancak genelde defolu halka arzlar yapıldı. Türkiye’nin geleceği bundan zarar gördü. Halka açık şirket sayısı bine, 2 bine böyle ulaşacaksa ulaşmasın. Böyle olursa eğer çoluğun çocuğu geleceği, ülke ekonomisinin itibarı zedelenir. Alan, yabancıların spekülatif oyunlarına maruz kalır” diye konuştu.
ŞEKERİN TADI IŞİD SALDIRILARIYLA KAÇTI…
İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB) Koordinatör Başkanı Zekeriya Mete, Irak’taki krizin şekerleme sektörüne 20 günde 50 milyon dolar zarar ettirdiğini söyledi. Irak’taki televizyon kanallarında reklam ve tanıtımlar yapmak üzereyken IŞİD saldırıları yaşandığını anlatan Mete “Reklamları durdurduk. Hele bölgeler ve kanallar belli olsun yine yapacağız” dedi. Irak’ın her yıl Ramazan ayı öncesinde ülkenin tatlı ve şekerleme ihtiyacını Türkiye’nin karşıladığını ifade eden Mete, “Özellikle Irak’a yakın kentlerimizde üretiminin yüzde 50’den fazlasını Irak’a bağlayan şirketlerimiz vardı. Bu şirketler şu anda çok zor durumda. Bu krizin kısa sürede durulmasını bekliyoruz ancak pek de öyle olacakmış gibi gözükmüyor. İnşallah uzun sürmez. Şirketlerimizi farklı pazarlara yönlendirmeye çalışıyoruz. Filipinler, Peru, Şili ve Arjantin gibi pazarlara da gideceğiz. Şeker buralarda var ama farklı ürünlerle yer almaya çalışacağız” dedi. 180 ülkeye ihracat yaptıklarını anlatan Mete, çikolata ve şekerlemede ihracatın kilosunun ortalama 3.8 dolar olduğunu belirtti. Sektördeki bürokratik sorunlara da değinen Mete şöyle devam etti: “Bürokratlar üniversiteyi bitirip mevzuat başına geçiriliyor. Gerekirse bürokrasi de özelleştirilmeli. Sivil hayatta sanayi ile sanayici ile temas kurmayan sanayide çalışmayan insanlar bürokrat olup mevzuat hazırlıyor. Sektörün isteklerini bilmeden mevzuat hazırlayıp sektörün önünü kesiyorlar. Belki bu anlamda bir özel sektör deneyimi olan bürokratlar yetiştirirsek çok daha yararlı olacağını düşünüyorum” dedi.
IRAK’TAN PETROL ALANA DAVA ŞOKU…
Kuzey Irak’taki Kürt Bölgesel Yönetimi (KRG) Irak’ın sattığı petrolden kendisine düşen payı alamazlarsa alıcı tarafları dava edeceğini açıkladı. Özerk statüye sahip olan KRG, merkezi hükümetin ulusal bütçeden Kürtlere düşen yüzde 17’lik anayasal payı ödememesi yüzünden Irak’tan petrol alan tüm tarafların anayasa ihlaline katılmış olacaklarını belirtti. Bu uyarının Irak’ın büyük petrol alıcılarını caydırıp caydırmayacağı belli değil ancak bu adım, Erbil’in kendi doğal kaynakları üzerinde Bağdat ile yaşadığı anlaşmazlıkta giderek daha kararlı bir tutum aldığını gösteriyor. Kürt yönetiminin doğal kaynaklar bakanlığından dün yapılan yazılı açıklamada, “Irak federal hükümetinin anayasa uyarınca gelir paylaşımı yapmaması karşısında, KRG haklarını korumak için böyle bir adım atma hakkına sahiptir. KRG’ye söz konusu ödemeleri yapmayan alıcılar, Irak hükümetinin KRG’nin haklarını ihlal etmesine ve KRG’nin hakkı olan paraların Irak federal hükümetine gitmesine yardımcı olmuş olacaklardır” denildi. Erbil ile Bağdat arasındaki sorun, Kürtlerin kendi inşa ettikleri boru hattı üzerinden Ceyhan terminali yoluyla son aylarda dünyaya petrol ihraç etmeye başlamalarıyla daha da derinleşti. Bağdat hükümeti de ülkenin tüm petrol ihracatının kendi onayına bağlı olduğu savıyla, Kürt bölgesinin bağımsız olarak petrol satmasına karşı çıkıyor ve bu kaynaktan petrol alan tarafları dava edeceğini belirtiyor.
SGK 33 MİLYAR TL’LİK ALACAĞA RAĞMEN İCRALIK…
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, SGK’nın icraya intikal etmiş alacak miktarının 33 milyar 68 milyon TL, kurumun belediyelerden icraya intikal etmiş olan borç miktarının da 4 milyar 596 milyon TL olduğunu açıkladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesine Bakan Çelik’in verdiği yanıt, SGK’nın alacağı, borçlu belediyeleri ve icraya düşen belediyeleri ortaya koydu. Bakan Çelik, 30 Eylül 2013 tarihi itibariyle kurumun icraya intikal etmiş alacak miktarının 21 milyar 103 milyon TL borç aslı ve 11 milyar 964 milyon gecikme cezası ve zammı olmak üzere toplam 33 milyar 68 milyon TL olduğunu iletti. Bakan Çelik’in soru önergesine verdiği yanıtta, 31 Aralık 2013 tarihi itibariyle kurumun belediyelerden icraya intikal etmiş olan borç miktarının 3 milyar 98 milyon borç aslı, 1 milyar 498 milyon gecikme zammı ve cezası olmak üzere 4 milyar 596 milyon TL olduğunu belirtti.
TÜRKİYE, ABD VE AVRUPALI ŞİRKETLER İÇİN KATALİZÖR OLUR…
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), ABD ile AB arasındaki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) anlaşmasına Türkiye’nin de dâhil olabilmesi için lobi faaliyetlerine hız verdi. Bakanlıklar, düşünce kuruluşları, ABD Ticaret Odası ve şirketlerle görüşen TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, ABD Ticaret Odası’ndan da Türkiye için destek istedi. ABD’li muhataplarına konunun hassasiyetini aktaran Hisarcıklıoğlu “Amerikan şirketlerinin Türkiye’de yaşadıkları sıkıntıların farkındayız. Türkiye’nin dâhil olduğu TTIP müzakereleri, bu tip sıkıntıların giderilebilmesi için önemli fırsat” mesajı verdi. Hisarcıklıoğlu, ABD’li şirketlere üçüncü ülkelerde ortak yatırım çağrısında da bulundu ve “Türkiye’nin etrafındaki 1,5 milyar nüfustan oluşan pazara Türklerle ortaklık kurarak erişmek daha kolay. Arap Baharı’nın bölge istikrarını bozması nedeniyle ABD’li ve Avrupalı şirketlerin bölge pazarlarında faaliyeti için bir katalizöre ihtiyaç var. Türkiye ekonomisinin bu tür ortaklıkların rahat faaliyet gösterebileceği bir yatırım ortamına sahip olması için gereken altyapı Türkiye’nin de dâhil olduğu bir TTIP sürecinde hızlıca oluşturulabilir. Biz bu konuda US Chamber ile birlikte bir rapor hazırlıyoruz” dedi.
ÜÇ KEZ KIRMIZI ISIK İHLALİ YAPANIN EHLİYET ALINACAK…
Karayolları Trafik Yönetmeliği değişiyor. İlk defa sürücü belgesi alacak olanlar sınavı kazansalar dahi, iki yıl aday sürücülük yapmadan ‘asli sürücü’ olamayacaklar. Yönetmelikte yapılacak değişiklik 1 Ocak 2015’te uygulamaya girecek. Aday (stajyer) sürücüler, iki yıllık deneme dönemindeki kural ihlallerine göre değerlendirilecekler. İçişleri Bakanlığı yetkilileri, yeni uygulamanın ilk kez ehliyet alacak olanlar ile daha önce aldıkları ehliyetleri çeşitli nedenlerle iptal edilen sürücüler için geçerli olacağını belirttiler. Buna göre, alkollü araç kullandığı için veya 100 ceza puanını aştığı için ehliyeti iptal edilmiş olanlar da, iki yıllık aday sürücülük dönemini tamamlamadan yeniden sürücü belgesi alamayacak. Aday sürücülük döneminde üç kez kırmızı ışık ihlali yapanlar, alkollü araç kullananlar ve hız limitini üç kez ihlal edenlerin sürücü belgeleri iptal edilecek. Dönüşlerde kural ihlali yapanlar, yayalara yol vermeyenler, emniyet kemeri takmayanlar da aynı ihlali üç kez tekrar ederlerse aynı sonuçla karşı karşıya kalacak. Belgesi iptal edilen aday sürücüler tekrar sürücü belgesi almak zorunda kalacak.
KÂHİNİN ‘BALON’U PATLADI…
The Wall Street Journal’ın Türkiye’de ‘konut balonu var’ diyenlerin sayısının artmasından yola çıkarak hazırladığı araştırmaya göre ekonomistlerin son çalışmaları hem böyle düşünenleri hem de konut balonu listesine Türkiye’yi de koyan ünlü kâhin Roubini’yi yalanlıyor. The Wall Street Journal Türkiye’nin haberine göre konuya ilişkin detaylı bir rapor kaleme alan Finans Yatırım Ekonomisti Burak Kanlı, “Türkiye’de bugün itibarıyla bir konut balonundan bahsedilemez” diyor. Birçok ülke ile karşılaştırıldığında Türkiye’de konut fiyatlarının hâlâ çok düşük olduğunu söyleyen Kanlı, “Hane halklarının konut talebi sürüyor. Fiyat artışlarında hâlâ alan var” diye konuşuyor. Habere göre dünyada konut Fiyat/ Kira oranı ya da başka bir ifadeyle konut yatırımının kendini amorti etme yılı ile Fiyat/Gelir oranları balon tartışmalarında en sık kullanılan göstergelerden. Bu oranların ortalamalardan aşırı yüksek olması balon oluştuğunun işareti olarak görülüyor. Kanlı, 112 ülke ile Türkiye’yi karşılaştırdığı çalışmasında, “Dünyadaki pek çok ülkey göre bu oran oldukça düşük. Göstergeler Türkiye’de balon olabileceği endişeleri için daha çok yol olduğunu gösteriyor” diyor.
Güncel/Siyasi
ÖZGÜCÜMÜZLE ALT EDECEĞİZ…
Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, halkın kendini yönetebileceğini belirterek, “Bu yarışta özgücümüzle alın terimizle, bütün o şaşalı kampanyaları altüst edecek, gerçek bir halk iradesini ortaya çıkaracağız” dedi. İstanbul’da Şişli Kent Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda, konuşan Demirtaş şunları söyledi: “Yaşam tarzımızı kendisi açısından tehdit olarak gören bir devlet istemiyoruz. Bunu değiştirebiliriz. İşte cumhurbaşkanlığı seçimi bunun en büyük fırsatıdır. ‘Bize hakaret etsin’ diye parayla adam mı tuttuk? Mecbur muyuz? Değiştirebiliriz. Güç elimizde. Halk olarak biz kendimizi yönetebiliriz. En otoriter, en despot krallara bile haddini bildiren gerçek güç; halk gücüdür. Bu yarışta özgücümüzle alın terimizle bütün o şaşalı kampanyaları altüst edecek, gerçek bir halk iradesini ortaya çıkaracağız. Ben sizi kurtarmak üzere özel olarak gönderilmiş bir aday değilim. Bunu söyleyen herkes yalan söylüyordur. Kim ki ‘Ben bu toplumu tek başıma kurtarabilirim’ diyorsa ondan korkun. Biz sadece toplumun ve halkın kendini yönetebileceği, kurtarabileceği yolun sadece küçük bir noktasını açabiliriz.”
SANDIĞA ULAŞMAK ÇOK ZOR OLACAK!…
Türkiye’de ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri yurtdışında yaşayan vatandaşlar için ayrı bir heyecan taşıyor. Zira Almanya’dan Avustralya’ya dünyanın 54 ülkesinde yaşayan 2 milyon 771 bin 632 kayıtlı seçmen ilk kez anavatandaki seçimler için sandık başına gidiyor. ABD’de de en az 89 bin seçmen birinci tur için 31 Temmuz-3 Ağustos, ikinci tur için 17 Ağustos-20 Ağustos tarihlerinde oy kullanacak. Hazırlıklar ise çoktan başladı. California’nın Santa Monica ve San Francisco kentlerinde nisan ayında seçmen kütüğüne birlikte yazılmak için etkinlikler düzenlenmişti. Türk Amerikan gezi parkı Platformu isimli aynı grup şimdi San Francisco’da yaşayanların oy vermesini kolaylaştırmak için 2 Ağustos’ta Los Angeles’a otobüs kaldırıyor. Hatta 70 dolarlık ücreti ödemeye gücü yetmeyen öğrencilere sponsor da buluyorlar. Türklerin en yoğun yaşadığı bölgelerden biri olan güney New Jersey’de de vatandaşlar otobüs kiralayarak topluca New York’a gideceklerini söylüyor. Türklerin yoğun yaşadığı birçok bölgede benzer organizasyonlar yapılıyor. ABD’de Türk vatandaşlarının oy kullanması için 6 merkezde 35 sandık açılacak. Başkent Washington’da yaklaşık 14 bin kişi, New York’ta yaklaşık 40 bin kişi sandık başına gidecek. Los Angeles’ta bu sayının 14 bin 600, Chicago’da 8 bin 500, Houston’da 6 bin ve Boston’da 5 bin civarında olacağı tahmin ediliyor. Kayıt süreci 9 Temmuz’a kadar devam ettiği için seçmen sayısı önümüzdeki günlerde kesinlik kazanacak. ABD’de yaklaşık 200 bin civarında Türk yaşıyor. Ancak mesafeler çok uzak olduğu için vatandaşların ne kadarının seçim merkezlerine ulaşabileceği şüpheli…
BOZOK YAYLASI’NA KAÇ KERE GELDİN?
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun memleketinde İhsanoğlu’na ve muhalefete yüklendi. İhsanoğlu’na ait “Bozok Yaylası’nın yiğit evladı” afişlerini hatırlatan Erdoğan “‘Bozok Yaylası’nın yiğidi’ demekle yiğit olunmuyor. Sormak lazım, sen Bozok Yaylası’na kaç kere geldin?” dedi. Konuşmasında İhsanoğlu’ndan ismiyle söz eden Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi kapsamında geldiği Yozgat’ta şunları söyledi: Kılıçdaroğlu, “yalan söyleyenden cumhurbaşkanı adayı” olmaz dedi. Zaten yalan söylediğin için başbakan dahi olamıyorsun. “Ahlaki değerleri yüksek olmayan kişilerden cumhurbaşkanı adayı olamaz” dedi. “Geçmişi şaibeli olan cumhurbaşkanı adayı olamaz” dedi. Gerçekten cumhurbaşkanı adayı olmadı. Doğru söylüyor, yalancıdan cumhurbaşkanı adayı olmaz. Nitekim kendisi olmadı. SSK’nın genel müdürüyken SSK’yı nasıl dolandırdığı, berbat ettiği, kuyruklarda benim vatandaşımı nasıl inim inim inlettiği bilinen bir gerçek. Ne diyor bunların adayı? Ben CHP’nin adayı değilim diyor. Çünkü babasını CHP iktidarı sürdü Mısır’a. Sürdüğü için orada kendisi de doğdu. Dışarıdan aday ithal ettiler. O adayı da hem CHP’ye hem MHP’ye dayattılar. Ülkücü camia içinden, MHP’li vekiller arasından bir tane bulamadın mı? Bahçeli geometrik şekiller çizmede maharetlidir. Üçgenler çizer, hesapları onun üzerinden yapar. Ortaya çıka çıka paralel çıktı. Kendilerine paralel çatı kurdular. Şu anda çatı akıyor. Şimdi bakın sahada yoklar. Adaylarının dahi arkasında durmuyorlar. Hiç kimse Yozgat’ı, Yozgatlı’yı kandırmasın. Burası yiğidin harman olduğu yerdir, burası Bozok Ovası’dır. Billboard’lara “Bozok Yaylası’nın yiğidi” demekle yiğit olunmuyor. Sormak lazım, sen Bozok Yaylası’na kaç kere geldin ya? Öyle mi? Sormak lazım kaç kere geldin? Acaba Bozok Yaylası’nın yolunu biliyor musun diye sormak lazım. Bugün CHP ve MHP’nin adayı ‘ben icranın başı’ değilim diyor. Anayasayı da okumamış. Cumhurbaşkanı bu ülkede birinci derecede icranın başıdır, başbakan ikinci derecede. Niye? Bunlar çalışmaya alışmamışlar. Neymiş? İşte İslam dünyasında şunları yapmış, bunları yapmış vesaire. İslam dünyasında, Türkiye’nin bu dönemde yapmış olduklarıyla sen de bir yer edindin, o kadar. Türkiye yaptıklarıyla kalmadı hala yapıyor. (Ekmeleddin İhsanoğlu) Marmaray’a binmiş. Buranın diyor, proje çalışmalarını Süleyman Demirel, Ecevit yürüttü. Yahu Osmanlı’dan projesini biz aldık. Biz arşivlerden çıkararak, bu projeyi hayata geçiriyoruz. Marmaray’ı adım adım takip ederek bitirdik. Ama ben Ekmel Bey’e teşekkür ediyorum, hiç olmazsa buradan istifade etti. Ama diğerleri edemedi. Hala binemediler.
CHP’Lİ ÖZEL’E SOMA YUMRUĞU!…
TBMM’de Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, ‘torba yasa’ görüşmeleri sırasında Ak Partilili milletvekilleriyle CHP milletvekilleri arasındaki tartışma kavgaya dönüştü. 60 madde olarak başlayan ve 150 maddeyi geçen tasarının görüşmelerinde CHP’li Özgür Özel, Soma işçilerine iki asgari ücret verilmesini öngören maddenin brüt olarak hesaplandığı için aslında 2 bin liranın altında kaldığını, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın işçilere 2 bin lira ücret sözü verdiğini öne sürdü. Erdoğan’ın Soma’dan gelen işçilerle görüşmesinde yer alan Ak Partili İlknur Denizli ise görüşmede böyle bir konuşma geçmediğini belirterek, “ayıp” diye çıkıştı. Ak Parti sıralarında bulunan bazı milletvekilleri de Özel’e, “Bir aydır seni dinliyoruz. Aynı şeyleri söylüyorsun. Git basın toplantısı yap” sözleriyle tepki gösterdi. Bu arada Özel de, Denizli’ye, “Asıl sana ayıp” diye karşılık verdi. Gerginlik bir anda tırmanırken, Plan ve Bütçe Komisyonu Sözcüsü Vedat Demiröz, toplantıya yarım saat ara verdi. Verilen arada Özel ve Denizli’nin sözlü tartışması devam etti. Özel, Denizli’ye, “yalancısın” derken, Denizli de, “Sen yalancısın” karşılığını verdi. Tartışmaya dahil olan Ak Partili Feramuz Üstün , CHP sıralarında bulunan Özel’in üstüne yürüdü. Üstün, “Bir kadınla ne biçim konuşuyorsun” diyerek Özel’in boğazına sarıldı ve yumruk attı. Kavga sırasında Özel’in aldığı yumruk darbesiyle gözlüğü düşerken, araya Ak Partili ve CHP’li vekillerin girdi. Kavga sırasında küfürler havada uçuştu. Verilen aranın ardından Özel, tekrar komisyonda konuşma yaparak, kendisine saldırı yapıldığını, kaba kuvvetin kınanmasını istedi. Özel, “Soma’daki ayıbı yumrukla, kaba kuvvetle örtmeye çalışıyorsunuz. Yerimden kalkmadığım halde AKP’li Feramuz Üstün üzerime yürüdü, gelip dosyaları attı, fiziki olarak bana saldırdığı sırada kendisine karşılık vermemeye çalıştım. Şimdi bana, ‘Özgür Özel, Feramuz Üstün’e saldırdı’ diyorsunuz, ayıp ayıp” dedi. Komisyon Başkanı Berber ise, söz hakkı vermediği halde konuşma yapılmasına tepki gösterdi. Bunun üzerine Ak Partili Mehmet Yüksel, “Sen genel başkan yardımcısısın, provokatörlük yapma” diye yerinden kalkarak bağırdı. Ağbaba, “Sen kimsin, haydi gel” diye bağırdı. Milletvekillerinin birbirinin üzerine yürümesini mileltvekilleri araya girerek engelledi. Komisyonda bulunan Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu, ayağa kalkarak, “Arkadaşlar sakin olalım, lütfen” diyerek şaşkınlığını ifade etti. Kavganın büyümesi üzerine oturuma yeniden ara verildi. Öte yandan HDP’li Levent Tüzel’in, facianın ardından iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına Soma’da uyulup uyulmadığına yönelik sorusunu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız yanıtladı. Soma faciasında sorumluluğun işverende olduğunu söyleyen Yıldız, kaçış ve yaşam odalarıyla ilgili mevzuatta, “işverenin çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü” tutulduğunu belirterek, bu kapsamda mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil her türlü tedbirin alınmasından işverenin sorumlu olduğunu bildirdi.
BAHÇELİ’DEN ‘PROVOKASYON’ UYARISI…
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun katılacağı iftar yemeğinde silahların patladığı kavga yaşanırken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli teşkilatlara gönderdiği bir genelge ile seçim sürecinin sabote edilebileceği uyarısında bulundu. Bahçeli, “İçimize sızan bazı AKP kontrollü unsurların ve devlet içinde yuvalanmış karanlık odakların değişik platformlarda provokasyonlara kalkışma ihtimali yabana atılmamalıdır. Bu vesileyle hiçbir dava arkadaşımız herhangi bir gerginliğin, herhangi bir çatışmanın, herhangi bir çekişmenin taraf ve faili olmayacaktır” dedi. Tüm parti teşkilatlarının İhsanoğlu’nun kampanyasına aktif destek vermesini isteyen Bahçeli, “şöyle dedi: Sayın İhsanoğlu bir partinin değil, milletin adayı olup siyasi bir kaygı gütmeksizin herkese, her kesime seslenmek durumundadır. Asılsız ve yersiz sözlerle Sayın İhsanoğlu’nu destekleyenlerin şevkini kırmaya, arasını açmaya dönük AKP kumpasına karşı çok hazırlıklı olunacak, hiçbir şekilde aleyhte icra edilen propagandalara aldırış edilmeyecektir. Erdoğan’a milliyetçi – ülkücü hareketten bir oy bile gitmesi söz konusu değildir.”
ÇOCUK PKK’LI PKK’DAN KAÇTI, ASKERLER KURTARDI…
Çözüm süreci kapsamında bir çok PKK’lı silahlarını bırakarak güvenlik güçlerine teslim oluyor. Dün de G.Kurmay Başkanlığı’nın yaptığı yazılı açıklamada bir kişinin güvenlik güçlerine teslim olduğu bildirildi. Yapılan açıklamada, iki PKK’lının Hakkari Çukurca’da sınırı geçerek güvenlik güçlerine teslim olacağı sırasında, sınırın diğer tarafından güvenlik güçlerine ateş açıldığı, ateşe karşılık verildiği bilgisi paylaşıldı. Kaçan iki PKK’lıdan birinin teslim olurken diğerinin durumu hakkında bilgi verilmedi. G.Kurmay’nı yaptığı bu açıklamanın arkasından ise film gibi kaçış öyküsü çıktı. Askeri kaynaklar, saat 14:00 suları, Hakkari Çukurca 2. Hudut Tugay Komutanlığı Serbest Üs Bölgesi’ne iki militanın yaklaştığının tespit edildiğini belirtti. Yapılan gözlemde 2 militanın peşinde 5 PKK’lının olduğu da görüldü. Bunun üzerine sınır bölgesine müdahale için komandolar sevk edildi. İki militanın sınırı geçmesiyle birlikte peşlerindeki PKK’lılar tarafından yakalandığını ve boğuşma çıktığını belirten askeri kaynaklar yaşanan olayı şöyle anlattı: “İki PKK’lı kaçarken onları takip eden 5 PKK tespit edildi. Ancak takip eden PKK’lıların hepsi sınırı geçmedi. Bir kısmı Kuzey Irak’ta kaldı. Ancak diğer gurup sınırı geçti ve kaçak iki PKK’lıyı yakaladı. Türkiye toprakları içinde boğuşma çıktı. Olayı gören komandolar müdahale etmek istediğinde ise Kuzey Irak’ta kalan PKK’lılar komandolara ateş açtı. Bunun üzerine ateşin geldiği yerlere karşılık verildi.” Askeri kaynakların verdiği bilgiye göre, komandoların ateş açması üzerine, PKK’lılar ateş etmeyi kesti. Sınırı geçip diğer PKK’lıları yakalayan grup ise yakalanmamak için tutukları PKK’lıları bırakmak zorunda kaldı. Bu esnada ise kaçan iki PKK’lıdan biri hemen askere teslim oldu. Diğer PKK’lı ise karışıklıktan faydalanarak kaçtı. Yapılan ilk tespitte güvenlik güçlerine teslim olan PKK’lının 15 yaşında bir erkek olduğu öğrenildi. Diğerinin ise 14 yaşlarında bir kız çocuğu olduğu tespit edildi. Yapılan ilk sorguda, kaçak iki militanın arkadaş olduğu ve örgütten kaçtığı öğrenildi. Kaçan diğer PKK’lının bulunması için de bölgede aramalar yapılıyor.
ÇAPULCUYA ‘EKMEK’ ÇIKTI: LAF SÖYLETMEM…
CHP ile MHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimi için aday gösterdiği Ekmeleddin İhsanoğlu, propaganda kampanyasının detaylarını Çırağan Sarayı’nda düzenlenen basın toplantısında açıkladı. Konuşmasında seçim bildirgesini metinden okuyan İhsanoğlu, eleştiri yağmuruna tutuldu. Toplantı için hazırlanan sahnede, buğday tarlası şeklindeki Türkiye haritasının üzerine yazılan ‘Ekmek İçin Ekmeleddin’ sloganı daha ilk andan itibaren tartışılmaya başlandı. Konuşmasını metinden okuyan İhsanoğlu’nun verdiği mesajların anlaşılmaması da eleştiri konusu oldu. Gezi olaylarına katılan gruplara sahip çıkan İhsanoğlu, “Gezi Parkı’na ilk gün gelen gençler çok vatanperver insanlardır. Dün nasıl yanındaydım, bugün de yanındayım” dedi. Gazetecilerin sorularını yanıtladığı bölümde de tartışma yaratacak ifadeler kullanan İhsanoğlu, “Filistin olayları için Türkiye’nin tarafsız olması gerektiğini söylemiştiniz. Gazze’de ölenlerin sayısı 75’i buldu. Hala aynı fikirdemi nisiniz?” sorusuna, “Bu konuda taraf tutmanın, bölgeye ve Türkiye’ye neler getirdiğini izah etmeye ihtiyaç var” sözleriyle yanıt verdi. Basın toplantısında İhsanoğlu, “Cumhurbaşkanı olursanız anayasayı değiştirecek misiniz?” sorusuna ise şu sözlerle yanıt verdi: Anayasamızın değişmeye ihtiyacı vardır. Türkiye’de parlamenter seçimin değişmesine ‘hayır’ diyorum.
YENİ TÜRKİYE YOLUNDA TARİHİ MANİFESTO…
Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, resmi propaganda dönemine, bugüne kadar görülmemiş bir gövde gösterisiyle girecek. Tarihi manifesto niteliğindeki ‘Cumhurbaşkanlığı Vizyon Belgesi’ni, bugün İstanbul Haliç Gösteri ve Kongre Merkezi’ndeki programla kamuoyuna açıklayacak olan Erdoğan, seçilmesi halinde izleyeceği yol haritasını anlatacak. Cumhurbaşkanlığı Vizyon Belgesi, Başbakan için seçim kampanyasının en önemli ayağı olarak kabul ediliyor. Cuma Namazı’nı İstanbul’da kılacak olan Erdoğan, öğleden sonra ‘manifesto’ niteliğindeki yol haritasını kamuoyuna anlatacak. Organizasyon için 4 bin 500 kişi davet edildi. Bakanlar Kurulu, AK Parti MYK, MKYK ve Kurucu Üyeleri, Kadın ve Gençlik Kolları yönetimi ile il Başkanları ve il yönetimleri de toplantıda hazır bulunacak. Başbakan’ın tanıtımına ‘milletin adamı’ sloganı damga vuracak. Slogana uygun olarak toplumun her kesiminden davetliler salonda yerini alacak. Ajda Pekkan’dan Orhan Gencebay’a kadar ünlü sanatçılar, Fatih Terim’den Arda Turan’a kadar spor adamları, Patrik Bartholomeos’tan İsak Haleva’ya kadar dini cemaatlerin temsilcileri davetliler arasında bulunuyor. Sanatçı, sporcu ve din adamlarının yanı sıra akil insanlar, akademisyenler, yazarlar, yurtdışındaki sivil toplum kuruluşları, yabancı misyon temsilcileri, cemaat temsilcileri ve yurtdışındaki Türk milletvekillerinin de toplantıya katılımı bekleniyor. İşçi, memur, esnaf kesimin temsilcileri salondaki yerlerini alacak. Bu kapsamda; TOBB, Türk-İş, TESK, Memur-Sen, TESKOMB, Hak-İş temsilcileri, MÜSİAD, ASKON, TÜMSİAD gibi iş dünyasının önde gelen kuruluşların başkan ve yöneticileri tarihi güne tanıklık edecek. Kadın derneklerinin başkanları da davetliler arasında bulunuyor. Organizasyona tüm işitme, görme, bedensel, zihinsel engelli gruplarını temsil eden federasyon ve konfederasyon başkanları davet edildi. Bedensel engelli konuklara, salonda en ön sıradan yer ayrıldığı öğrenildi. Toplantıya 7 bölgeden 70 işadamı katılacak. İstanbul 3’üncü Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İzmit Körfez Geçişi, Marmaray, Avrasya ve hızlı tren projelerinin mühendis ve işçilerinden temsilciler salonda olacak. 200’ü aşkın basın mensubu toplantıya isimlerine basılmış kartlarla girecek. Davetliler, kartlarıyla aynı renkteki salonda yerlerine oturacak.
Spor
‘HALILHODZIÇ PAZAR GÜNÜ GELECEK’…
Trabzonspor Başkan Yardımcısı Yakup Aslan, Boşnak asıllı teknik direktör Vahid Halilhodziç’in Trabzonspor’a söz verdiğini, bu konuda her hangi bir sorun yaşamayacaklarına inandıklarını söyledi. Aslan, bazı basın organlarında Halilhodziç’in Trabzonspor’a gelişi konusunda kararsız olduğu yönündeki haberleri değerlendirdi. Halilhodziç’in daha önce Trabzon’da görev alan bir teknik adam olduğunu dile getiren Yakup Aslan, “Trabzonspor camiasını seviyor, gönülden bağlılığı var. Kendisiyle uzun süredir görüşüyoruz. Bize verdiği sözü var. Kulübün geleceğiyle ilgili tüm planlarımızı onunla yaptık. Biz hocamızın bir yanlış yapmayacağına, sözünü tutacağına inanıyoruz. Vahid Hoca sözünün eridir, delikanlıdır. Söz vermişse gelir” dedi. ASLAN, Dünya Kupası öncesinde Vahid Halilhodziç ile görüştüklerini ifade ederek, şöyle devam etti: “Vahid Hoca’nın Türklere benzer yapısı var. Daha önce kendisine neden Türkiye’ye gideceği soruldu. O da ‘Minnet borcum var’ yanıtını verdi. Biz kendisiyle kupa öncesi konuştuk. Şimdi büyük kulüplerden teklif alması da ne kadar öngörümüzün, teklifimizin doğru olduğunu gösteriyor. Onunla anlaşırken ‘Trabzonspor’a uygun mudur, başarılı olabilir mi’ diye eleştirenler, bugün ‘Niye elinizde tutamıyorsunuz’ diyor.” Bordo mavili kulüp yetkilileri de Halilhodziç’in gelişi konusunda daha önce açıkladıkları programda bir değişiklik olmadığını, 13 Temmuz’da Trabzon’da olacağını kaydettiler.
SAMBACI KARTAL…
Beşiktaş’a geldiği günden beri sadece transferlerde değil, siyah – beyazlı kulübün geleceğine yönelik adımlarda da yer alan Futbol Genel Direktörü Önder Özen, kısa bir süre önce anlaşmaya varılan pilot takım KSV Roeselara’nın yönetim ve teknik heyetiyle İngiltere’de bir araya gelecek. Beşiktaş’ın alt yapı hocalarının da yer alacağı toplantıda başta Musa Muhammed olmak üzere dört tane futbolcu Belçika kulübüne verilecek. İkinci etap kampının yapılacağı Leeds şehrinde gerçekleşecek toplantı öncesinde her iki kulübün yetkilileri, yaklaşık bir ay önce maddi konuların tamamında el sıkışmıştı. İngiltere’deki buluşmada Belçika’ya gönderilecek futbolcuların kimler olacağı ve Beşiktaş’ın görevlendireceği hocanın ismi netleşecek. Her bir oyuncuya 30 maç oynama garantisi alan Önder Özen, bu projenin Brezilya versiyonu için de en kısa zamanda bu ülkeye uçacak. İngiltere kampından sonra Brezilya’da adını sır gibi sakladığı pilot bir takımla sözleşme şartlarını konuşacak olan Özen, bu ülkede kulüp avukatlarıyla birlikte gidecek. Her sene belirli tarihlerde düzenlenen ve Avrupa’nın büyük kulüplerinin de takip ettiği gençlik turnuvasını takip edecek olan Önder Özen, belirleyeceği dört yetenekli oyuncuyla kulüp avukatlarına sözleşme imzalattıracak. Daha önce bulunan dört genç Brezilyalı ile pilot takımla anlaşılmadığı için sözleşme yapamayan Önder Özen, bu oyuncuların artık herkes tarafından takip edilmesi nedeniyle başka isimleri gündemine alacak. Beşiktaş Futbol Genel Direktörü Önder Özen, Brezilya’da anlaşacğı pilot takıma da, Türkiye’den bir hoca gönderecek.
HAJROVİC KAVGASI…
Bundesliga takımlarından Werder Bremen, geçen sezonun devre arasında Galatasaray’a transfer olan ve alacaklarını zamanınca tahsil edemediği gerekçesiyle FIFA’ya başvuran Boşnak futbolcusu Izet Hajrovic’i transfer etti. Kulüpten yapılan açıklamaya göre, İsviçre doğumlu Hajrovic, kendisini 2018 yılına kadar Werder Bremen’e bağlayacak 4 yıllık sözleşmeye imza attı. Boşnak yıldız 19 Temmuz’da kampa katılacak. Galatasaray, Werder Bremen’e transfer olan Hajrovic ile ilgili bir açıklama yaptı: “Her şeyden önce altı çizilmelidir ki bir futbolcunun bir kulüple sözleşme imzalaması için bir lisansa ihtiyaç bulunmamaktadır. Yönetim Kurulumuz tarafından ifade edildiği üzere İzzet Hajroviç için çıkarılmış geçici FIFA lisansı bulunmamaktadır. Mezkur şahsa lisans çıkarılabilmesi için FIFA kuralları gereği öncelikle TFF aracılığıyla Galatasaray Sportif A.Ş.’nin görüşünün talep edilmesi zorunludur.” “Galatasaray’a bugüne kadar gelen hiçbir başvuru olmamıştır. Hajroviç sözleşmesini haksız olarak feshini takiben FIFA Uzlaşmazlık Çözüm Kurulu’na başvurdu; 18 Temmuz’a kadar dilekçemizi ileteceğiz. Werder Bremen eğer gerçekten İzzet Hajroviç ile sözleşme imzaladıysa sözleşmesini haksız şekilde fesheden futbolcunun kusuruna ortak olmuştur. Gerekli itirazları yapacağız ve Hajrovic’e ödediğimiz paraları geri isteyeceğiz”
BU YARIŞ ÇEKİLİR…
THY Euroleague’de kura çekimi dün gerçekleştirildi. Buna göre Anadolu Efes A, F.Bahçe Ülker C, G.Saray D Grubu’nda yer aldı. Bu sezon Final Four organizasyonuna İspanya’nın başkenti Madrid ev sahipliği yapacak. Madrid Spor Sarayı’ndaki büyük heyecan 15-17 Mayıs tarihlerinde yaşanacak. Ligde final serisinde G.Saray’ın çekilmesiyle yarım kalan ezeli rekabet THY Euroleague’de yeniden başlayabilir. Çünkü statü buna uygun. 3 takımımız da ilk turda gruplarından çıkarsa, ikinci turda 2 Türk takımının birbirine düşmesi kesin. Çift devreli lig usulüne göre oynanacak grup maçları sonunda ilk 4 sırada yer alan takımlar gruptan çıkacak. Daha sonra 4 gruptan gelen 16 takım E ve F olmak üzere 2 grupta yarışa devam edecek. Burada gruplar oluşturulurken yeni bir kura çekimi olmayacak. E Grubu; A1, B2, C3, D4, C1, D2, A3, B4 takımlarından, F Grubu ise, B1, C2, D3, A4, D1, A2, B3, C4 takımlarından oluşacak. Bu 2 grupta ilk 4’e giren takımlar da çapraz eşleşmeye göre karşılaşacak. Ardından 5 maçlık çeyrek final serilerinde 3 maç kazanan takımlar Final Four’a kalacak ve İspanya’nın yolunu tutacak.