İDA “etik”i tartışmaya açtı
İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği (İDA), Uluslararası İletişim Danışmanlığı Organizasyonu (ICCO) ve İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Lisans Programı iş birliğiyle üniversitenin santralistanbul Kampüsü’nde siyasette, medyada, kurumlarda ve marka iletişiminde etik üzerine tartışma ortamı sunan bir konferans düzenledi.
Moderatörlüğünü gazeteci Ahu Özyurt’un üstlendiği konferansın açılış konuşmasını yapan İDA Yönetim Kurulu Başkanı Esra Şengülen Ünsür, etik değerlerin temeli ve etiğin halkla ilişkilerdeki yeri ve önemi üzerine görüşlerini paylaştı. Ünsür “Etik, doğduğumuzdan beri bizim hayat pratiğimizdir ve bunu iş hayatına her zaman taşımak zorundayız. Etik, mesleğimizin temel değeridir. Derneğimiz nezdinde söylüyorum ki hiçbir etik dışı davranışın cezasız kalmayacağı bir sürece başladık.” dedi. İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu ise karar verme sürecine etiği dahil etme yöntemlerini içeren bir sunum yaptı.
“Ajanslar ve yatırımcılar gelecekleri, büyüme fırsatları ve sektör hakkında iyimser”
ICCO CEO’su Francis Ingham, ICCO’nun dünya genelinde etik gibi ortak konuları tartışmak üzere bir topluluk oluşturmaya çalıştıklarını hatırlatarak ajansların öğrenmesi gereken birçok farklı disiplin olduğunu belirtti. Ingham “ICCO ağımıza dahil olan ajansların paylaştıkları veri ve görüşler ışığında hazırladığımız rapor şu tespitleri ortaya koyuyor: İlk olarak ajanslar ve yatırımcılar gelecekleri, büyüme fırsatları ve sektör hakkında her geçen gün daha iyimser hale geliyor. Ayrıca önceki yıllara göre sektördeki karlılığın artacağını öngörüyor ve bu öngörü gerçekleşen verilerle de tutarlı seyrediyor. CEO’lar itibara yatırım yapmaya devam ediyor ve sektörün iş disiplinine bakıldığında çeşitlilik pratiği de artıyor. Bir diğer yandan pazarlama alanı, halkla ilişkiler faaliyetlerinin içinde artık daha etkili bir noktada duruyor” dedi.
“Tüketiciler amaç çerçevesinde yönetilen şirketlerin ürünlerini tercih ediyor”
Finlandiya Etik Konseyi Temsilcisi Sari Liia Tonttila konuşmasında amaç odaklı liderlik konusunu ele aldı. Tonttila “Amaç, kurumların değerlerini tanımıyor. Şirketler amaçlarını ortaya koymasının pozitif etkilerini, örneğin rekabet avantajlarını görüyorlar. Bir amaç çerçevesinde yönetilmek her şeyi kolay kılıyor. Tüketicilerin yüzde 88’i bir amaç etrafında yönetilen şirketlerden ürün satın almayı tercih ediyor” dedi.
Siyasal İletişim Uzmanı Dr. Gülfem Saydan Sanver, siyasi etik üzerine yaptığı konuşmasında farklı ülkelerden dikkat çekici örnekler paylaştı. Sanver “Popülizmin yükselmesiyle büyük kutuplaşmalar yaşıyoruz. Siyasetçiler hoşumuza gidenleri söyledikçe ilgilenmiyor, önemsemiyor ve gerçeklikten uzaklaşıyoruz. Halbuki söylenenleri sorguluyor olmalıyız. Özellikle siyasi adayları bağımsız olarak düşünemeyiz. Popülist liderlerin arkasında partiler ve toplumsal güçleri var” dedi.
Karşılıklı soru ve cevap bölümleri ile katılımcıların merak ettiği soruları yönelttiği ve önerilerini paylaştığı konferansta Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici’nin gazetecilik ve halkla ilişkilerde etik ilkelere dair konuşmasını içeren videosu da izleyicilerle paylaşıldı.
Konferansın son bölümünde İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Nazan Moroğlu kurumları etik tutmak üzerine konuştu. Moroğlu “Kurumları etik tutmak gerçekten çok önemli. Ülkemizde hukukun etik tarafını sorgulamıyoruz ve uygulamıyoruz. Çünkü ne yazık ki henüz hukukun uygulanmasında problem yaşıyoruz. Bizler olayları etik açıdan değerlendiremiyoruz. Adalet talep etmiyoruz, uzlaşma yoluna gidiyoruz“ dedi.