İçerik pazarlamacılığı X sosyal medya pazarlamacılığı: fark nedir?
Günümüz marka ve ajanslarında hala içerik pazarlamacılığına aşina olmayanlar var. Bu terimin açıklamasına girildiğinde ise, içerik pazarlamacılığının sosyal medya pazarlamacılığından farkı olmadığını savundukları oluyor.
İçerik pazarlamacılığının sosyal medyayla iç içe olduğu doğrudur. Sosyal medyada pazarlamacıların mesajlarını iletmek için içerik kullandığı da doğrudur. Ama her ne kadar bu iki tür pazarlamanın kesişim noktaları fazla da olsa, bu ikisi, farklı hedefleri, amaçları ve süreçleri olan, birbirinden gayet farklı iki oluşumdur.
Karışıklığı ortadan kaldırmak adına, aşağıda bu iki pazarlama türünün birbirinden nasıl ayrıldığını gözlemliyoruz;
1-Odak noktası
Sosyal medya pazarlamacılığında, pazarlamanın odak noktası sosyal medya sitelerinin içerisinde konuşlandırılmıştır. Pazarlamacılar sosyal medya kampanyalarını yürürlüğe koydukları zaman, bu yürürlük Facebook’un, Twitter’ın, Google+’ın vb. içinde sürer. İçerik oluşturdukça, onu bu ağların içine koyarlar.
Buna karşıt olarak, içerik pazarlamacılığının odak noktası bir marka web sitesidir. Bu Americanexpress.com gibi markalaşmış bir URL ya da bir markanın belirli bir ürünü için kurulmuş bir mikro site de olabilir, Amex’in Open Form’u gibi. Sosyal medya siteleri içerik pazarlamacılığında vazgeçilmez bir rol oynarken bu senaryoda Facebook, Twitter ve Google+, içeriğin konuşlandırıldığı kaynak olmak yerine, bu linklerin dağıtımcılığı görevini üstlenirler.
2-İçerik çeşitleri
Sosyal medya pazarlamacılığında, içerik seçilen sosyal platformun statüsü ve durumuna göre tasarlanır; Twitter’da 140 karakterden oluşan kısa mesajlar; Facebook’da yarışmalar, quizler ve oyunlar gibi. Bu modelde, markalar hareketlerini bu sosyal medyaları kullanan kişilerin hareketlerine göre şekillendirirler.
Öte yandan, içerik pazarlamacılığında, web sitelerinin tasarımları çok daha uzun içeriklerin sunulmasına olanak sağlar. Markalar blog postları, videolar, infografikler ve e-kitaplar gibi formatlar yayınlayabilirler. Bu türde, markalar hareketlerini medya yayıncılarının hareketlerine göre şekillendirirler.
3-Hedefler
Sosyal medya pazarlamacılığı ve içerik pazarlamacılığı birçok amaç için kullanılabilir olsalar da sosyal medya pazarlamacılığı genelde iki büyük amaç üzerinde yoğunlaşır. Bunlardan ilki, marka farkındalığı yaratmaktır; marka hakkında aktiviteler ve müzakereler başlatırlar. İkincisi ise, müşteriyi korumak ve tatmin etmektir; markalar sosyal medya kanallarını açık forum gibi kullanıp müşterileriyle direk iletişime geçebilir ve sorunlarını çözüp, sorularını yanıtlayabilirler.
Buna karşıt içerik pazarlamacılığının web sitesi odaklı yapısı, markaların talep şekillendirmesi yapmalarına olanak tanır. Kaliteli içerik, potansiyel müşterileri markaların web sitelerine getireceğinden, markalar bu insanlarla iletişimlerini geliştirebilir ve onları iletişime ve akabinde satın almaya yönlendirebilirler.
4-Online pazarlamanın evrimi
Sosyal medya pazarlamacılığı yapan markaların içerik pazarlamacılığı yapanlara olan oranı her ne kadar netleştirilmemiş olsa da, bu oran 1000’e 1 gibi bir rakamın etrafında döner. Sosyal medya pazarlaması her pazarlama departmanının başvurduğu B planıyken, içerik pazarlamacılığı önceline kıyasla daha yeni bir terimdir ve çoğu pazarlama departmanı için keşfedilmesi gereken bir kulvardır.
Ancak bu iki tür, birbirinden apayrı olmamakla beraber, bunun tam aksine, pazarlamanın evrimleşmesi için elele gitmesi gereken iki şekildir. İnternet, her markanın, medya endüstrisinden bir arabulucunun varlığına gereksinim duymadan, potansiyel ve var olan müşterileriyle iletişim kurmasını sağlayacak bir sistem oluşturdu.
Sosyal medya pazarlamacılığı bu süreçteki ilk adım: kullanıcılara ulaşım direk (kullanıcılar sosyal medya sitelerinde saatler geçiriyorlar), ve içerik de, yayınlanma sürecini kolaylaştıran küçük parçalar halinde tasarlanıyor.
Ancak, markalar yeni rolleri olan yayıncılığa aşina olmaya başladıkça, doğal süreç de onların pazarlamaya yönelmesini gerektiriyor. Evet, bu noktada çaba daha fazla: içerik pazarlamacılığında markalar daha uzun bir mesaj verip daha yüksek kalitede bir içerik tasarlamalılar ve izleyici kitlelerini kendi web siteleri üzerinde oluşturmalılar; kısaca, doğru medya yayıncılarına dönüşmeliler. Bu kadar çabanın ardından sonuçlar çok daha etkili. Markalar müşterileriyle daha derin bir ilişki oluşturabiliyorlar. Müşterileri kendi web sitelerine yönlendirerek, markalar hedef kitlelerine dair daha çok bilgi edinip ilerideki hareketlerini daha iyi planlayabilirler.
Kaynak: contentmarketinginstitute.com