Gençler paralarını nereye harcıyorlar?
Türkiye çok genç bir ülke. Nüfusun yüzde 36’sı 24 yaş altı çocuk ve gençlerden oluşuyor. 18-24 yaş arası her 3 gençten biri üniversiteli. Yüksek öğrenimdeki öğrenci sayısı son 8 yılda yüzde 70 arttı. Yeni üniversitelerin açılması ile bu rakama her gün yeni bir grup genç daha ekleniyor. 10 sene içinde bu sayının yüzde 23 ila yüzde 35 arasında artması bekleniyor. Bir Youth Republic grup şirketi olan Youth Insight’ın 5 ay boyunca üç büyük ildeki devlet ve vakıf üniversitelerinde okuyan toplam 2.000 üniversite öğrencisi ile yüz yüze görüşerek gerçekleştirdiği ‘Youth Pulse’ araştırması gençliğin nabzını yokladı ve tüketim alışkanlıklarını ortaya koydu.
Araştırmanın sonuçlarına göre, metropol gençlerinin akıllı telefon kullanım oranlarına ilişkin rakamları dikkat çekici. Metropollerde okuyan üniversite öğrencilerinin akıllı telefon kullanım oranı yüzde 38. Yapılan araştırmalar, bu oranın Türkiye geneli için yüzde 15-yüzde 25 arasında olduğunu gösteriyor. Devlet üniversitesi öğrencilerinin yüzde 31’i, vakıf üniversitesi öğrencilerinin ise yüzde 55’inin akıllı telefonu var. Youth Republic Ajans Başkanı Serhat Gürcü bu çarpıcı sonuçla ilgili: “Akillı telefon kullanım oranlarındaki artış kaçınılmaz ancak bu rakamlar tahminlerinde üzerinde bir hızla penetrasyonun arttığını gösteriyor. Bu çok şaşırtıcı bir durum değil zira gençler bu telefonları çoğunlukla kendi harçlıkları ile değil anne ve babalarına (bazen kuzen, hala ve amcalara kadar gidebiliyor) satın aldırıyorlar. Harçlık Pazarı araştırmasına göre 2010 yılında 15-25 yaş arası gençliğin aylık geliri 500 TL civarı idi. Bu rakam aynı yıl metropollerde yaşayan gençler için 636 TL’ydi. Öte yandan akıllı telefonların fiyatları da bu gençlerin ulaşabileceği seviyelere gelmeye başladı. Markaların ve operatörlerin cazip teklifleri için gençler açıklar. Bu noktada en büyük sorun gençlerin farkındalık seviyesinde gözlemleniyor. Youth Republic kuruluşu olan araştırma şirketimiz Youth Insight’ın yaptığı son araştırma bu konuda bize ışık tutuyor. Özellikle 300–600 TL bandında olan akıllı telefon markaları için büyük fırsatlar var. Ben bu pazarda Blackberry’nin ciddi pay alacağını düşünüyorum.” dedi.
Hızlı yaşam biçimleri gençlerin yeme-içme alışkanlıklarını da etkiliyor. Üniversite öğrencilerinin neredeyse tamamı (yüzde 97’si) dışarıda yemek yiyor. Ve dışarıda yemek yemeyi tercih ettiklerinde, en çok fast-food restoranları tercih ediyorlar. Youth Republic Ajans Başkanı Serhat Gürcü : “Bu sonuç bize gençlik markalarının neden fast food anlaşmaları yaptıklarını gösteriyor. Gençler için sosyalleşmek çok kritik. Hem online hem de offline–artık bunu ayırmak dahi anlamsızlaştı- arkadaşlarla vakit geçirmek arada birşeyler yemek ve içmek, yeni insanlarla tanışmak en önemli boş zaman değerlendirme yöntemi. Fast food restoranları hem hızlı ürün sunmaları, hem sosyalleşme imkanı vermeleri hem de ucuza yeme imkanı sağladıkları için çok önemli gençler için. Örneğin şu an bir Vodafone FreeZone üyesi genç iki arkadaşıyla birlikte restorana gittiğinde 5 TL’ye 3 adet menu alabiliyorlar. Bu örnek durumu oldukça net anlatıyor aslında.”
Youth Pulse araştırmasına göre dış görünüş üniversiteli gençler için çok önemli. Ağırlıklı olarak kıyafet, ayakkabı ve çantaya para harcıyorlar. Kendisi için bir şey satın alan gençlerin yüzde 80’i en son hazır giyim, çanta ya da ayakkabı satın almış olduğunu belirtiyor. Hazır giyimin tüketim kalemleri içindeki ağırlığı, favori markalar sorulduğunda da göze çarpıyor. Gençlerin en çok beğendiği markaların yüzde 65’i hazır giyim sektöründen. Favori markalar sıralamasında ikinci sırada toplam yüzde 11 ile teknoloji markaları, üçüncü sırada ise yüzde 9 ile de otomotiv markaları yer almakta. Youth Republic Ajans Başkanı Serhat Gürcü: “Bu sonuçla ilgili biraz daha derine indiğimizde gördüğümüz şey şaşırtıcı olabiliyor. Gençler kendi harçlıklarından kıyafete para harcıyorlar fakat bunlar genellikle az paraya satın alabilecekleri şeyler. İndirimden alınan bir etek, aksesuar gibi. Mont, spor ayakkabı gibi biraz daha pahalı şeyler satın almak istediklerinde yine ailelerine aldırtıyorlar.
Hazır giyimde yaşam tarzlarına hitap eden markalar (örneğin Adidas Originals) onlar için favori haline geliyor. Öte yandan uygun fiyat / performans bileşimini sunan markalar da çok hızlı büyüyebiliyorlar. Bu kategoride LCW gençlikte çok yüksek Pazar payına sahip ve gerçek bir başarı hikayesi. Teknolojisiz bir hayat bilmiyorlar. Fakat burada % 11 oldukça düşük bir oran. Gerek teknoloji perakendecileri gerekse bilgisayar, cep telefonu üreticilerinin gençlik stratejilerini gözden geçirmelerinde büyük fayda var. Teknosa için fırsatlar olduğunu düşünüyorum, Casper ise yaptığı yatırımların karşılığını almaya başladı. Lise öğrencileri Casper’ı beğenerek kullanıyorlar fakat üniversiteli ve çalışan gençlere yatırım yapmalı, gençlik stratejisini oluşturmalı. Sony Playstation’a yatırım yapmayı sürdürmeli. Apple ise arzulanan ve hayranlık duyulan bir marka ancak hala Türk gençliği için ulaşılabilir değil. Otomotiv markalarında durum daha karışık. Türkiye’de gençlik stratejisi olan bir otomotiv markası var mı bu soru işareti.”
Youth Pulse araştırmasına göre, yaz aylarında her 3 metropol öğrencisinin 1’i tam ya da yarı zamanlı bir işte çalışıyor ya da staj yapıyor. Çalışma oranları, derslerin de yoğunlaşması ve staj döneminin bitmesi etkisi ile okul dönemlerinde düşüyor. Metropollerde, gençlerin %56sı ailesinden ayrı yaşıyor. Erkek öğrencilerin, kızlardan daha fazla ailesinden ayrı yaşadığı dikkat çekiyor. İl dağılımı incelendiğinde ise, Ankara’da ailesi ile yaşayan gençler çoğunluğu oluşturuyor iken, başta İzmir olmak üzere İstanbul’da ailesinden ayrı yaşayanların daha çok olduğu görülüyor.