Facebook ve Carnegie Mellon Üniversitesi’nin koronavirüs anket sonuçları yayınlandı
Facebook ve Carnegie Mellon Üniversitesi’nin koronavirüs anket sonuçları yayınlandı ve bu kapsamda Mark Zuckerberg koronavirüs salgını süresince Facebook’un araştırmalarını anlattığı bir makaleyi The Washington Post’ta kaleme aldı.
Koronavirüs salgını süresince Facebook’un araştırmalarını anlattığı bir makaleyi Mark Zuckerberg, The Washington Post’ta paylaştı. Zuckerberg makalesinde, “Dünya koronavirüse karşı savaşmaya ve ülkeler halklarını tekrar sokağa çıkarma planlarını yürürlüğe koymaya devam ederken virüsün nasıl yayıldığına dair net bir bilgi sahibi olmak önem kazanıyor. İyi bir veri hükümetlere koruyucu ekipmanlar gibi kaynaklarını nereye yatırmaları gerektiğine ve hangi alanların tekrar halka açılmasının uygun olduğuna dair fikir verebilir” cümlelerini kullandı.
Zuckerberg A.B.D’de de her eyalet için doğru bilgi sağlamanın global veriyi elde etmekten daha zorlu olduğunu belirtirken Facebook’un milyarlarca kullanıcısının söyleyeceklerinin araştırmacılara ve sağlık otoritelerine yardımda bulunabileceğini söyledi.
Nisan ayının başında A.B.D’deki kullanıcılar Facebook ana sayfalarında Carnegie Mellon Üniversitesi’nin Delphi Araştırma Merkezi tarafından sürdürülen ankete yönlendirme yapan bir linkle karşılaştı. Bu anketin amacı sağlık araştırmacılarına COVID-19’un yayılması ve kontrolü konusunda bilgi sağlamaktı.
Facebook’un da Delphi Araştırma Merkezi’yle katılımcı bilgilerini paylaşmadığı iş birliğinin sonucu olan anket kullanıcılara ateş, öksürme, nefes darlığı ve koku kaybı gibi belirtiler yaşayıp yaşamadıklarını sordu. Zuckerberg Delphi Araştırma Merkezi’nin ilk sonuçları pazartesi günü paylaştığını belirtirken ankete her hafta 1 milyona yakın kullanıcının katıldığı iletti.
Zuckerberg makalesinde, “Sonuçlar, bir örnek üzerinden ilerlemek gerekirse, New York’un dış mahallelerinde yaşayan katılımcıların yüzde 2 ila 3’ünün COVID-19 belirtileri deneyimlediğini gösterdi. Bunun üzerine Facebook Carnegie Mellon verilerini kullanarak ilk raporunu ve yeni interaktif haritalarını oluşturdu. Bu raporları ve haritaları salgın süresi boyunca her gün güncellemeyi hedefliyoruz” diye yazdı.
Facebook bu anketi kullanıcılarının dikkatine sunarken araştırmacılara salgının nasıl yayıldığına dair bilgi sağlamak amacıyla üç tür interaktif harita üzerinde çalıştıklarını da iletti.
Konum haritaları A konumunda bulunan insanların B konumunda bulunan insanlarla temas halinde olup olmayacağının olasılığını hesaplayıp salgın model uzmanlarının virüsün nasıl yayıldığını modellemelerini sağladı.
İtalya için ortak konum haritası
Hareket kapsamı trendleri insanların evlerinin etrafında mı yoksa başka alanlara mı gittiğini bölgesel olarak grafikleştirip araştırmacılara tedbirlerin işe yarayıp yaramadığı hakkında bilgi sağladı.
Sosyal bağlantılılık endeksi ise eyaletler ve ülkeler arasındaki arkadaşlıkları ortaya koyarak hem salgının yayılma şekillerine hem de hangi bölgelerin en çok etkilendiğine dair bir fikir oluşturdu.
Zuckerberg, “Sürdürdüğümüz projeyi sosyal ağların tamamı kolaylıkla yapabilir. Kim olduğunu bildiğimiz bir sürü insana bu anketleri sunarak görüşleri doğru bilgilerle destekleyebilir ve örnek grupların hata payı olabilecek en düşük şekilde oluşturulmasını sağlayabiliriz. Bu anketi tüm dünyaya yaymak için Maryland Üniversitesi’nden profesörlerle iş birliği yapıyoruz ve Carnegie Mellon ekibi de her araştırmacının bu anketlerin sonuçlarına ulaşabilmesi için bir arayüz oluşturuyor. Bu uygulamanın bu tür bir veriye başka türlü ulaşması mümkün olmayan hükümetlere ve sağlık uzmanlarına önümüzdeki birkaç hafta ve ay boyunca doğru kararlar verebilmeleri için yardımcı olmasını umuyoruz” dedi.
Sözlerine olumlu bir tonda son veren Zuckerberg, “İnsanların birbirine yardım etmek için bir araya gelmelerinin her türlü engeli aşmamızı sağlayacağını düşünmüşümdür. Bir araya gelmenin tanımında sadece kendi deneyimlerimizi aktarmak ve birbirimize destek olmak değil, hep birlikte aksiyon almak da bulunuyor. Dünya bundan önce de pandemiler yaşadı, ancak bu sefer yeni bir süpergücümüz var: veriyi iyilik için toplamak ve paylaşmak. Bu verileri sorumlu bir şekilde kullanırsak dünyanın yaşadığı sağlık krizine doğru reaksiyonlar verip iyileşme sürecine gireceğimize dair iyimserim” cümlelerini kaleme aldı.
Kaynak: Adweek