Dijital içeriklerdeki telif hakkı uygulamaları tekrar düzenleniyor!
İnternet kullanıcılarının büyük bir çoğunluğunu oluşturan gençlerin televizyon yerine internettren yayın takip etmeyi tercih etmesi, dünya genelinde telif haklı dijital içerikler hakkında tartışmalar yaratıyor.
İçeriği telif hakları ile korunan dijital teknoloji hizmetlerinde coğrafi ayrımcılık ve telif hakkı konuları son günlerde çok konuşuluyor. Avrupa Komisyonu dijital hizmetlerin coğrafi kapsamı konusunda özellikle telif hakkı uygulamaları çerçevesinde yeni bir mevzuat hazırlıyor. Değişiklikle AB ülkeleri kullanıcılarının dijital içeriklere, AB üye ülkelerinde her yerden her zaman erişmesi hedefleniyor.
Netflix gibi internet üzerinden yayın yapan hizmet sağlayıcılarının kullanımında, tüketiciler bu hizmet sağlayıcılara üye oldukları ülke dışına çıktılarında, üyeliklerini kullanamama sorunu ile karşılaşıyorlar.
Bu uygulama sebebiyle, bir ülkede telif hakları ödenmiş bir yayının bir başka ülkede aynı hizmet sağlayıcı tarafından sağlanamaması veya aynı hizmet sağlayıcının her ülkede aynı şartları sunmaması durumu yaşandığında kullanıcılar için sorun oluyor.
Tüketicilerin, bu tip hizmet sağlayıcıları üye oldukları ülkeden başka bir ülkeye örneğin seyahat ettiklerinde karşılaştıkları sınırlamalar, Türkiye’de de tartışılıyor.
Film, TV dizileri ve diğer video içeriklerine Avrupa’nın yüzde 30’u çevrimiçi hizmet sağlayıcılar aracılığıyla ulaşıyor.
Avrupa Komisyonu bugünlerde telif hakları çerçeve çalışmasında AB üye ülkelerineki kişilerin seyahatteyken kendi ülkelerindeki abonelikleriyle diğer üye ülkelerde de hizmet sağlayıcılarına ulaşması için bir mevzuat hazırlığında. Mevzuat, dijital teknoloji kullanımında ulusal sınırların açılmasına yönelik dönüşümleri içeriyor.
Özellikle telif haklarının internette korunması anlamında Türkiye’de henüz bu tip bir adım atılmadığını belirten Mine Güner, “AB’nin üye ülkelerdeki ulusal farklılıkları asgariye indirerek hedeflediği bu uyumlaştırma çalışmasının, Türkiye’ye de olumlu bir etkisi olacağını düşünüyoruz. Özellikle VPN kullanımı sebebi ile telif haklarının korunmasına ilişkin oluşan gri alanın açıklığa kavuşturulması için bu tip modern revizyonlar Türkiye için de son derece gerekli. Böylelikle hem tüketiciler hem de eser sahiplerinin daha etkili bir şekilde korunması söz konusu olabilir” dedi.
Avrupa Komisyonu, üyesi olan 28 ulusal ekonomiyi ‘Dijital Tek Pazar’ stratejisiyle birleştirmeyi planlıyor.
‘Dijital Tek Pazar’ ile 415 milyar Euro’ya varacak dijital pazarda binlerce yeni iş imkanı yaratılacak.
Avrupa Birliği’nin bu dönüşüm ile hedefleri dijital ekonomiyi büyütmek, tüketici ve işletmelerin dijital ürün ve hizmetlere erişimlerini kolaylaştırmak. Dijital sınırlarda çevrimiçi ayrımcılıkları ortadan kaldırarak tek pazarda birleştirecek stratejide AB’nin tüm bölgeleri için kapsayıcı olacak ekonomik büyüme üzerinde önemle duruluyor.
Kullanıcılar seyahatleri sırasında internet üzerinden yayınlanan spor etkinlikleri, televizyon dizileri ve yarışmalara VPN ve DNS ayarlarında yaptıkları değişiklikle erişebilse de aslında sağlanmayan bir hizmetten ve içerikten yararlanmak gri bir alan olarak ortaya çıkıyor.
Çevrimiçi dizi ve film yayını yapan internet hizmet sağlayıcılarının Türkiye’ye gelmesi ardından konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Esin Avukatlık Ortaklığı’ndan Av. Mine Güner konuyla ilgili: “2015 yılının sonunda Avrupa Birliği (AB) Dijital Tek Pazar Stratejisi’ni açıklayarak AB üyesi vatandaşların, AB içindeki seyahatleri sırasında online hizmetlere ulaşımın önünü açmak için yeni bir mevzuat çalışması içinde olduğunu belirtti. Buna göre, online içerik sağlayıcı platformlara AB ülkelerinden birinde üye olan bir kişi, kendi ülkesi dışındaki bir AB ülkesine gittiğinde, aynı üyelik şartları ile hizmeti almaya devam edebilecek. 2017 yılında uygulamaya geçmesi öngörülen bu mevzuat ile birlikte internet çağına uyumlu ve modernize edilmiş bir telif hakları düzenlemesi hedefleniyor. Uygulamanın temel amacı, hem tüketicileri AB üyesi bir ülkede üye oldukları ve ücretini ödedikleri bir sisteme diğer AB ülkelerinde de yasal olarak ulaşmalarını sağlamak hem de hak sahiplerinin haklarını daha iyi izlemek ve korumak. Aslında böylelikle, dijital platform üyelerinin ülke değiştirdiğinde üyeliklerine VPN üzerinden devam etmeleri de engellenmiş olacak” Açıklamasında bulundu.