#birliktecokguzeliz kampanyasıyla dijitalde 32 milyon kişiye ulaşıldı…
Hepimizi derinden sarsan hain darbe girişiminin ardından “birlik” vurgusunun altını çizen reklamlardan biri de Türk Telekom’un “#birliktecokguzeliz” çalışması oldu. “15 Temmuz akşamı ve aynı günü 16 Temmuz’a bağlayan gece boyunca yaşananlar, hepimizi derinden sarstı. Türkiye’nin lider entegre iletişim operatörü olarak biz de iletişimin sunduğu imkanlarla halkımızın ve kurumlarımızın iletişim ihtiyacını karşılamak üzere tüm imkanlarımızı seferber ettik” diyerek çalışmanın ortaya çıkış sürecini değerlendiren Türk Telekom Kurumsal İletişim Kıdemli Direktörü Kemal Kaptaner, “#birliktecokguzeliz” kampanyasının detaylarını anlattı.
Böyle bir kampanya yapmaya nasıl karar verdiniz? Süreç nasıl işledi?
15 Temmuz akşamı ve aynı günü 16 Temmuz’a bağlayan gece boyunca yaşananlar, hepimizi derinden sarstı. Sokakları dolduran milyonlarca insanımız, bütün renkleriyle şehirleri doldurarak demokrasiye karşı oldukça net bir duruş sergiledi. Türk halkının özgür iradesini ve devletini hedef alan darbe girişimine karşı gösterdiği bu tepki tüm dünyaya bir demokrasi örneği oldu.
Türkiye’nin lider entegre iletişim operatörü olarak biz de iletişimin sunduğu imkanlarla halkımızın ve kurumlarımızın iletişim ihtiyacını karşılamak üzere tüm imkanlarımızı seferber ettik. Milli birlik ve beraberlik içerisinde verilen demokrasi mücadelesinde üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek üzere 7 gün 24 saat işimizin başındaydık. Hizmetlerimizi kesintisiz sürdürebilmemiz, hayati önem taşıyordu. Bu uğurda Acıbadem bölge binamızda görevli bir arkadaşımızı da şehit verdik.
Türk Telekom Kurumsal İletişim Direktörlüğü’ne bağlı tüm birimler de en başından itibaren sürecin içinde yer aldı, birlik ve beraberliğe katkı sağlayacak iletişim çalışmalarını planlamak üzere hiç vakit kaybetmeden harekete geçti.
Hafta sonu olması dolayısıyla dağınık olan ekiplerimizle çok kısa bir süre içerisinde bir araya geldik. Hızlıca durum değerlendirmesi yaparak, daha fazla ne yapabileceğimizi değerlendirdik.
Türkiye’nin ve milletimizin gösterdiği net duruşu tüm varlığımızla desteklerken, bu duruşa güç katacak ve ortak amacımızı tek yürek ifade edebileceğimiz yöntemler düşündük. Bu iradeyi görsel ve sesli olarak, en iyi nasıl ifade edebileceğimizi masaya yatırdık.
İletişim dilimiz ve yöntemimiz; amacımızı, duruşumuzu net bir şekilde ortaya koymalıydı. Türk Telekom’un tüm imkanlarıyla, ülkemizi bölecek her türlü girişimin karşısında olduğunu ve olmaya devam edeceğini, bu uğurda hiçbir şeyden kaçınmayacağını da “birlik ve beraberlik’ mesajı ile vermeliydik. Türkiye’nin geleceğine duyduğumuz inanç ile demokrasiye sahip çıkan Türk halkının cesaretini tek bir sloganda bir araya getirmeliydik.
Milletimizin o gece yazdığı kahramanlık öyküsü en güçlü ilham kaynağımız oldu ve sonuç olarak 15 Temmuz’un sloganı haline gelen ‘Birlikte Çok Güzeliz’ kampanyası hayat buldu.
Aldığımız hızlı aksiyonlar neticesinde 15 Temmuz’a yönelik iletişim çalışmalarını başlatan ilk şirketlerden biri olduk, çalışmalarımızla yine sektörümüze liderlik ettik.
Kampanya stratejisi nasıl bir iç görüyle şekillendirildi?
Kampanyamızın görselinden söylemine kadar her detayda, yola çıkma amacımız olan Milli birlik ve beraberlik vurgusu yaptık. Bu mesajla Türkiye ve dışındaki tüm vatandaşlarımıza “demokrasiye sahip çık” çağrısında bulunduk.
Kampanyanın en önemli çıkış noktası, yaşananlarda birlik olmanın önemini vurgulamanın yanı sıra gelecek için de umut vadeden pozitif bir yaklaşım sergilemesiydi. Marka göndermesi yapmadan, tamamen durumu ve ortamı anlatacak, bizleri bir bütün olarak gösterecek olan bir söylemin çatısı altında birleşmek öncelikli konumuz oldu. Vermek istediğimiz mesajlarda, güç ya da zafer gibi ezen, tepeden konuşan, sert ifadelerin yerine, geleceğin birlik ve beraberliğimizle çok daha parlak olacağı algısını yaratan ve umut veren anahtar kelimelerden oluşmasını tercih ettik. Bizim içgörümüz, o gün sokaklarda dünyaya örnek olabilecek bir cesaret örneği gösteren, ülkesinin geleceği adına caddelerde kahramanca mücadele eden milletimizin hislerine tercüman olabilmekti. Yanlarına sadece bayrağını alan vatandaşlarımızın bir arada verdiği görüntü de görselimizde kullandığımız gelincik tarlasını andırıyordu.
Nasıl bir iletişim planı yaptınız ve bu doğrultuda hangi mecraları kullandınız?
‘Birlikte çok güzeliz’; 360 derece iletişim kampanyası olarak planlandı ve hayata geçirildi. Sektöre hem zamanlama hem söylem olarak liderlik eden şirketimiz, gücünün yettiği her noktada vatandaşlarımızla birlikte olabileceği bir harita çizdi. Bu anlamda 8 kanalda 67 adet spot, 24 gazetede tam sayfa ‘Birlikte çok güzeliz’ ilanı yayınlandı, üç bine yakın açık hava mecrası kullanıldı. Hemen hemen her yerde organik yayılım gösteren sloganımız, bunun da ötesine geçerek bazı gazetelerde manşet olarak yer buldu.
Sloganımız kendi başına durumu net olarak ifade ettiği için bir alt metin kullanmadık. TV ve gazete mecralarında Türk Telekom logosunu kullandık. Çünkü bu, Türk Telekom’un darbeye karşı duruşunu net olarak ortaya koyuyordu.
Ne mutlu bize ki ‘Birlikte Çok Güzeliz’ Türk Telekom’un iletişim kampanyası olmanın ötesine geçerek 15 Temmuz demokrasi mücadelemizin genel söylemi, milletimizin tarihe geçen kahramanlık hikayesinin özeti oldu, Türk halkının kalbine dokunmayı başardı.
Bu iletişimin bir parçası olarak darbe girişiminden sonra Türkiye’nin dört bir yanındaki Türk Telekom binalarına bayraklar asıldı. Bu bayrakların fotoğraflarından Facebook ve Twitter’da oluşturduğumuz içerik de organik olarak toplamda 450 bin kişiye ulaştı.
#birliktecokguzeliz çalışmasıyla hedeflediğiniz neydi?
Daha önce de açıkladığım gibi hedefimiz; hiçbir ticari kaygı gütmeksizin, Türk Telekom’un darbe karşısındaki sağlam ve kendinden emin duruşunu anlatabilmek ve halkımızın yanında olduğumuz mesajını açıkça verebilmekti. Bunu yaparken bizim için önemli olan, gücü vurgulayacak ifadelerin ötesinde, daha geniş bir vizyonla geleceğe odaklanacak ve birlikteliğimizi pekiştirecek yapıcı bir söylem ile ilerlemekti. Bu doğrultuda ortaya çıkan “Birlikte Çok Güzeliz” sloganının, dönemin manşeti haline gelecek kadar güçlü olduğunu gördük. Söylem ile vermek istediğimiz mesaj ve içinde olduğumuz atmosfer öylesine iyi anlaşılıyordu ki içeriği alt metinle desteklemeye gerek duymadık.
Rakamsal olarak nasıl sonuçlar aldınız?
Kampanyamız gerçekten herkesi tek yürekte birleştirirken, rakamsal olarak da gerçekleşmesi zor bir yayılım yakaladık. Sosyal medya hesaplarımıza baktığımızda, Facebook iletimiz 830 bin beğeni aldı ve 90 bin kişi tarafından paylaşıldı. Twitter’daki #birliktecokguzeliz iletimiz, beş binden fazla beğeni aldı ve iki binden fazla kez retweet’lendi.
SocialBrands Ağustos analizinde, sosyal medyadaki performansımız ile Türkiye’de tüm markalar arasında lider olduk. Bu analiz, 16 binden fazla markanın Facebook, Twitter ve Instagram’daki varlıklarının değerlendirilmesiyle ortaya çıkan bir çalışma. SocialBrands Facebook sıralamasında da, tüm markalar arasında bugüne kadarki en yüksek puanı aldık. Bu doğrultuda yayılımın büyüklüğünü mukayese edebiliriz. Dijitalde, normalde pek rastlanmayan bu organik yayılım ile 30,6 milyon erişime ulaşılırken, 1,43 milyon etkileşim alındı. #birliktecokguzeliz hashtag’imiz Twitter Trending Topics listesinde birinci sıraya kadar yükseldi ve hiçbir tetikleyici olmaksızın 12 saat boyunca bu listede kaldı. Tabii hashtag’imizin, birçok ünlü ve sosyal medya fenomeni tarafından, yine organik olarak kullanılması da milyonlara ulaşmamıza vesile oldu. Marka olarak sosyal medya özelinde herhangi bir logo ya da marka adı kullanmaksızın paylaşımlarda da bulunmamız organik etkiyi artırdı.
Sonuç olarak elde ettiğimiz bu sonuçlar doğrultusunda, milletimiz tarafından bu kadar benimsenen bir işe imza atmış olmaktan gurur duyduğumuzu paylaşmak isterim.