Abdullah Gül’le 1095 gün
Cumhurbaşkanlığı Fotoğraf Film (Fotoğraf Editörü) Şube Müdürü olan ve 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü 33 ay boyunca fotoğraflayan Mehmet Demirci, “A Protokol” adlı kitabıyla Cumhurbaşkanı Gül’ün daha önce yayınlanmamış fotoğraflarını kamuoyuyla paylaştı. Demirci, “Bundan 50 yıl sonra da bakıldığında bu makamda oturan kişinin aslında gerçekten yaşayan bir kişi olduğunu göstermek, kurgusu olmayan, duygusu olan fotoğraflar çekmek istedim” diyor.
Röportaj: Mehlika Akgün [email protected]
Böyle bir kitap çıkarmaya nasıl karar verdiğinizi öğrenebilir miyiz?
2012 yılı Ocak ayında Cumhurbaşkanlığı’nda göreve başladığım ilk gün “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görev süresi bitene kadar çalışacağım ve bunu bir kitaba dönüştüreceğim” demiştim. Türkiye’deki resmi fotoğrafçılık anlayışını değiştirmeyi hedefleyerek işe koyuldum. Resmi fotoğrafçıdan çok, bir foto-muhabiri gibi çalışmaya özen gösterdim. Görünen Cumhurbaşkanlığı kavramının biraz arkasındaki işleyişe ışık tutmaya çalıştım. İşe başlarken aklımdakileri kısmen Cumhurbaşkanımıza da, “Sadece el sıkışma fotoğrafı çekmek istemiyorum. Bundan 50 yıl sonra da bakıldığında bu makamda oturan kişinin aslında gerçekten yaşayan bir kişi olduğunu göstermek ve kurgu olmayan, duygusu olan, tarihe kalacak gerçek fotoğraflar çekmek istiyorum” diyerek aktarmıştım.
Görev tanımınız, “Foto Film Şube Müdürü” olarak geçiyor. Görevinizin kapsamı tam olarak neydi?
Cumhurbaşkanlığı ile alakalı tüm görsel içerik benim sorumlu olduğum bu birim tarafından sağlanıyordu. Cumhurbaşkanımızın tüm resmi programları hem fotoğraf olarak hem de kamera kaydı olarak takip ediliyordu. Görev yaptığım süre boyunca resmi web sayfamızda ve sosyal medya platformlarında paylaşılacak tüm fotoğrafları kontrol ettim.
Şahsi olarak bulunduğunuz görevde ne tür farklılıklar yarattınız? Sizden önceki foto film şube müdürlerinden farkınız neydi?
İşimizin görünenin dışında bir de görünmeyen tarafı vardı ki bu kısmı daha zorlu ve yorucuydu. Cumhurbaşkanımız, kendisi ile fotoğraf çektiren herkese fotoğrafların gönderilmesini isterdi. Özellikle çocuklarla birlikte olduğu fotoğrafların muhakkak yerine ulaştırılmasını ister, ara ara fotoğrafların ulaşıp ulaşmadığını sorarak kontrolü bizzat yapardı. Bu zorluğa pratik bir çözüm yolu bulduk ve “Fotoİstek” kartları bastırarak, gittiğimiz her programda dağıttık. Klasik protokol fotoğraflarının ötesine geçebilmek için de sitemizde “Günün Fotoğrafı” uygulamasını başlattık. Buna ek olarak kurumsal kimliğe katkı sağlamak amacıyla “Köşk Arşivi” başlığıyla arşivimizi hareketli hale getirdik.
Bir Cumhurbaşkanı’nın fotoğraflarını çekmek, sürekli onu kadrajdan takip etmek nasıl bir duygu?
Ankara’nın dili, resmiyeti bana uzaktı. İstanbul’da eşimi ve iki yaşındaki oğlumu bırakacağım için de karar vermek kolay olmadı. Ama Çankaya Köşkü’nde tarihin bir dönemine tanıklık etmenin benim için müthiş bir deneyim olacağını düşünerek göreve başladım. Sıra dışı fotoğraflar üretmek için Cumhurbaşkanımızın makam odasında dört döndüğüm, içerde daha fazla vakit geçirebilmek için çabaladığım ise herkesin malumuydu. İyi bir fotoğraf çıkarmak için uğraşırken kimi zaman yaver ya da özel kalem müdürü, “Hâlâ istediğini çekemedin mi?” diye odadan artık çıkmamı ister, bense çoğu zaman söylenenleri duymadığım için çalışmaya devam ederdim. Kimi zaman ise tek kare çekmeden çıkardım; çünkü Cumhurbaşkanı Gül’ün keyifsiz olduğunu anlar, ortalıkta çok gözükmememin daha iyi olacağını düşünürdüm. Bazen de küçük bir el hareketiyle odada olmamam gerektiğini kendisi ifade ederdi.
Toplam ne kadar süre 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü fotoğrafladınız?
Cumhurbaşkanımızın son 33 ayında ki her programı takip ettim. Sayısız özel ana tanıklık ettim. Bu işi en başından beri kendim için önemli bir tecrübe olarak kabul ettim. Tüm bu süre içerisinde 200 binden fazla fotoğraf ürettim. Afganistan’da düşen helikopterimizde şehit olan 12 askerimiz için düzenlenen cenaze töreni, Cumhurbaşkanımızın meclis açılışına ilk kez eşiyle birlikte katılması, kulak rahatsızlığı sebebiyle Cumhurbaşkanımızı hastane odasında ziyaret etmemiz ve oğlunun mezuniyet töreninde diplomasını eline aldığı anda gözlerindeki ifade, benim için fotoğraf karesinin de ötesinde, aklımda kalan özel anlar.
Cumhurbaşkanı’nın resmi fotoğrafçısı olarak özel fotoğraflar yakaladınız mı peki?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, son derece kibardır. Ailesiyle birlikte geçirdiği özel zamanlarda, eğer fotoğraf çekilmesini istiyorsa bile rica ederdi. Kimi zaman, torunuyla fotoğraflarının hep yanında olmasını istediğini belirterek bu kareleri kendi cep telefonuyla çekmemi isterdi. Tanık olduğum özel anlardan biri ise Cumhurbaşkanımızın anne ve babasının, onu makamda ziyaret etmeleriydi. Makam odasında annesini, konuklarını ağırladığı yerde sürekli olarak kendisinin oturduğu koltuğa oturtmak istemesine rağmen Adeviye Hanım’ın “Oğlum orası senin yerin, Allah seni muvaffak etsin” diyerek misafir koltuğunda oturmasıydı.