2016’da Öne Çıkan 4 Mobil Pazarlama Trendi
Teknolojinin bütün ürünleri arasında mobil cihazlar kadar nasıl yaşadığımızı, çalıştığımızı, oyunlar oynadığımızı ve sosyalleştiğimizi etkileyen bir ürün yok diyebiliriz.
İlk zamanlarında mütevazi bir “tuğlaya” benzeyen bu cihazların zaman içinde e-mail ve mesaj atmayı, fotoğraf ve video çekmeyi, GPS navigasyonu, yemek siparişi vermeyi ve eğlenceyi bu hale getirebileceğini ve bu evrimiyle dijital hayat tarzımızın değişmez bir parçası olacağını hiçbir kullanıcı düşünememişti.
Cihazlar ve teknolojilerimiz değiştikçe, pazarlama metotlarımız da değişiyor. 2015 yılı mobil akışın masaüstü kullanıcılarından gelen akışı aştığı ilk seneydi. Bu bilgi, pazarlamacılara, sundukları ürünleri reddedilmez kılmak adına yeni alanlara açılmak, bu kullanıcılara ulaşmak, dialoglar ve ilişkiler kurmak için yepyeni bir fırsat sunuyor.
Tepeden aşağıya doğru sağlanan iletişimin, davetsiz reklamların ve müşteriye etkisiz erişimin günleri sona erdi. Bugün, her zamankinden çok daha fazla verimiz var, ve bu verileri yenilikçi trendler ve fikirler üretmek adına kullanıyoruz.
Bu fikirlerden birkaçını şöyle sıralayabiliriz;
1)Müşteri bazlı yaklaşım, müşteriye takıntı haline getirecek.
İlk okuyuşta göz korkutucu gibi gözükse de, müşteri bazlı hale gelme yolunda pazarlamacılar zaten şimdi bile müşteriyi takıntı haline getirmiş haldeler. Şu anda tarihte ilk defa tonlarca verinin altında ezilmediğimiz bir zamandayız. Bu durumu da daha anlamlı iletişimler kurmak adına kullanmalıyız.
Mobil cihazlar bu anlamlı iletişimin gerçekleşmesini sağlayan araçlar. Her daim yanında taşıdığı mobil cihazlar dışında, müşteriyle “işi bağlamada” bu kadar önemli bir yer tutan çok az şey var. Bu büyük etkinin nasıl sağlanması gerektiği üzerinde hala çalışmalar yürütülüyor. Ancak emin olabilirsiniz ki bu sorunun etrafındaki buğuları silecek olanlar şirketler değil, müşterilerin tercihleri olacaktır.
2)Arama motorlarının sonuçları aranan sayfalardan çok daha fazlasını gösterecek.
Google’ın bir süredir arama sonuçlarında sayfalar ve dış linklerin yanında videoları da gösterdiğini biliyoruz. Ancak bir süredir “video reklamlarını” da kullanmaya başladılar. Facebook ve Twitter gibi sosyalmedya devleri Google’dan çok daha fazla süredir ve sayıda reklam videolarını oto-oynat seçeneği ve Vine’larla kullanıyordu. Ancak şu anda Google hala bu tekniğin kullanıcılar üzerindeki etkisini ve etkinliğini ölçüyor.
Kullanıcıların bu taktiğe olumlu bir yanıt verdiğini varsayarsak, bir süre sonra mobil uygulamaların da bu sistemi kullanmaya başlaması durumunda şaşırmayın. Şu anda zaten uygulamalarda belli yönlendirmeler olsa da, bu uygulamaların arama motoru sonuçlarında içlerindeki reklam değeriyle de arayan kişinin ekranında çıkması hem reklamı yapılan markaların hem de uygulamaların öne çıkmasına neden olacak.
Bunun yanı sıra, mobil üzerinden internet aramalarında da değişimler görmeye hazır olun. UI ve UX uzmanları hala mobil cihaz kullanıcılarının parmaklarını nasıl kullandığının detaylı verisini çıkarmaya çalışıyorlar. Büyük ekran için üretilmiş bir programı mobil cihazlarda kullanmaya çalışmak can sıkıcı bir süreç olabiliyor. Aynı zamanda kullanıcılara açık olan bu kadar çok veri varken küçük bir ekranda bu bilgilerin hepsini görmeye ve almaya çalışmak zor bir süreç. Bu yüzden artık arama sonuçları ürünün varlığının yanı sıra, aranan ürünün kullanıcının tercihleri doğrultusunda rengini, boyutunu, bulunduğu yeri, fiyatını vb. de otomatik olarak sunacak.
3)Markalar uygulamalar, e-ticaret ve sosyal ağların arasındaki çizgileri buğulandıracak.
“Tanınan sosyal platformlar aynı zamanda bir alışveriş merkezi haline gelme yolunda ilk adımlarını atıyorlar.”
2016 uygulamalardan bildiklerimizin ötesinde, daha da yenilikçi adımlar ve planlar gördüğümüz bir yıl olacak. Uygulamaların ortaklaşa çalıştığı e-ticaret ve sosyal pazar markaları arasındaki ilişkinin kusursuzluğu normal bir beklenti olacak. Birçok sosyal platform e-ticaret özelliklerini ürünlerine ve ağlarına bağlamaya başladı bile. Instagram’ın Shop Now’ından, Pinterest’in Buyable Pins’ine, bugünün en gözde platformları, web, sosyal medya, uygulamalar ve e-ticaretin arasındaki çizgileri silmeye çalışıyor.
Bu bilgi üzerine pazarlamacıların ortak nidası olan “insanlar sosyal medya üzerinden alışveriş yapmaz!” tabi ki her yerden yükseldi. Ancak bu durum mobilde değişiyor. Sosyal medya ve e-ticaret birbirlerine karışıyorlar ve markalar için satın alma döngüsünde daha etkili değişimlere gitme fırsatı doğuyor.
4)Uygulamalar hayatlarımızın bir yansıması haline geliyor.
İstikrarlı uygulamaları stratejiye entegre etmenin oluşturabileceği sorunlar bir taneyle sınırlandırılabildi; hafıza. Verinin çokluğu ve sınır geçildiği takdirde faturası kesilen büyük ücretlerle, markalar istedikleri kadar yaratıcı ve ileri görüşlü olamıyorlar. Bugünlerde uygulamaların bir tanesi hava durumu, biri kondisyonunuzu ölçmek ve yemek tüketiminiz, bir diğeri ise çocuklarınızı okuldan ne zaman almanız gerektiğini hatırlatmak için.
2016’da uygulamaların tek bir amaca hizmet etmekten çıkıp hayatınızın daha önemli bir noktasına etkili bir şekilde oturmasını bekleyin. Öyle ki bir uygulama düşünün ki, kondisyonunuzu ölçeceği koşunuzun hemen öncesinde size hava durumunu aktarırken koşunuzu ne kadar süreyle sınırlandırırsanız çocuklarınızı okuldan zamanında alabileceğinizi belirtiyor. Kulağa çok mu uzak geliyor? Uygulama geliştiricilerine göre o kadar değil… Cihazınıza indirebilecekleriniz üzerinde zorlama bir sınır olduğu sürece, uygulamaların kendileri “yeni iyi şey çıktıktan sonra vazgeçilebilecek geçici araç” olmaktansa, hayat tarzınızda daha önemli bir yere sahip olan unsurlar olacaklar. Mobil hafızaların belirli bir kontenjanı var; uygulamanızın, kullanıcının gözünde, bu hafızayı uğruna harcayacak bir unsur olmasına özen gösterin.
Bir sonraki büyük şey mi?
2016’nın dikişleri, giyilebilir teknoloji ve mobil otomasyon sistemleri Echo, Cortana ve Siri’yi saymadığımızda bile, mobil cihazların gelebileceği ihtimallerin potansiyeliyle patlıyor. Gelecek yılın sonunda geriye bakıp bu trendlerin nasıl geliştiğini inceleyeceğiz. İhtiyaçlara cevap verebildiler mi yoksa unutulup gittiler mi? Bu listede bahsetmediğimiz, yeni ve beklenmedik bir trend dünyanın ilgisini çekti mi? Hep beraber izleyip göreceğiz…
Kaynak:Kissmetricks