100 yıl sonra balon içinde su altı şehirlerinde yaşayabiliriz!
Teknolojinin gelişmesi her geçen gün günümüz insanının gelecek hakkında uçuk sayılabilecek fikirler üretmesini tetikliyor. 100 yıl önce şu anda sahip olduğumuz çoğu şeyin hayal gibi gözükmesi gibi, bundan yüzyıl sonra da hiç tahmin etmediğimiz şeyler gerçekleşmeye hazırlanıyor. Gelecek Yaşam Raporları da hayal gücü ve teknolojiyi birleştirerek geleceğe hayalgücüyle bakarken, düşüncenin sınırlarını zorluyor.
Samsung’un SmartThings Gelecek Yaşam Raporu’na göre, 100 yıl sonra en yüksek binaları gölgede bırakacak süper gökdelenler, balon içine kurulmuş su altı şehirleri ve origami mobilyalar gerçek olabilir.
Ayrıca; günümüz otomobilleri tarihe karışabilir, dekorasyon anlayışı tamamıyla değişebilir, 3D yazıcı sayesinde evde Michelin yıldızlı yemekler yenebilir, uzayda koloniler kurulabilir.
Samsung, önümüzdeki 100 yılda yaşamın nasıl olacağına dair hazırladığı Gelecek Yaşam Raporu’nu 10 yıl gibi kısa bir süre önce bilim kurgu olarak görülen ancak bugün bir gerçeğe dönüşen sistem “SmartThings”e ithaf etti.
SmartThings Gelecek Yaşam Raporu, televizyon sunucusu ve İngiltere’nin önde gelen uzay bilimcilerinden Dr. Maggie Aderin-Pocock, Westminster Üniversitesi’nde ders veren ödüllü fütürist mimarlar Arthur Mamou-Mani ve Toby Burgess ile öncü şehir plancıları Linda Aitken ve Els Leclerq’ün aralarında bulunduğu lider akademisyenler tarafından İngiltere’de 2000 kişiyle anket gerçekleştirilerek kaleme alındı.
Rapordan sorumlu Samsung SmartThings İngiltere Genel Müdürü James Monighan; “Gittikçe daha akıllı hale gelen evlerimiz artık insanlar, ev hayvanları, duman, nem, aydınlatma ve rutubet gibi şeylerin varlığını algılayabiliyor. Ve bu yalnızca başlangıç. Akıllı ev devrimi yaşam şeklimiz üzerinde son derece olumlu etkilere sahip olacak.” dedi.
Öngörülerin çoğu, artan nüfusla birlikte alan kısıtlamaları ve azalan kaynaklar ile daha iyi başa çıkabilecek yapıların geliştirilmesine zemin hazırlayan çevresel koşulları temel alıyor.
SmartThings Gelecek Yaşam Raporu’nda Öne Çıkanlar:
- Şehir alanı daraldıkça kazarak daha derine ineceğiz ve daha yüksek binalar inşa edeceğiz:
Süper gökdelenler: Karbon nano tüpler ve elmas nano düğümler sayesinde bugünün gökdelenlerinden çok daha yüksek, devasa megayapılar inşa edilecek.
Yer altı gökdelenleri: Gökyüzüne inşa ederken, aşağı doğru kazmaya devam edeceğiz; dev yapılar 25 kat aşağıya ya da daha derine inecek.
Su altı şehirleri: Nefes alınabilir bir atmosfer yaratmak için suyun kendisi kullanılacak ve bu süreçte hidrojenden yakıt elde edilecek, su altı şehirleri gerçeğe dönüşecek.
- Arabalar yerini kişisel uçan araçlara bırakacak:
Uçan araçlar: Bazılarımız kişisel hava araçlarımızla gökyüzünde seyahat edebilecek, bazı araçlar ise tatil için evin tamamını dünyanın dört bir yanına taşıyabilecek kadar güçlü olacak.
- Teknoloji geliştikçe yaşam alanlarımız ve standartlarımız değişecek:
3 boyutlu yazıcılardan çıkan ev ve mobilyalar: Uzaktayken bile evimizin rahatlığını yaşayabilmek için yerel ve geri dönüştürülebilir malzemelerden ev gibi büyük ölçekli yapıların tam kopyasını yazdırabileceğiz.
Esnek, akıllı duvarlar: Akıllı duvarlar sayesinde evi dekore etmek gerekmeyecek; LED oda yüzeyleri ruh halinize uyum sağlayacak.
3 boyutlu yazıcıdan Michelin yıldızlı yemekler: Artık pişirilemeyen yemek tarifleri ya da bir türlü gelmeyen pizza siparişi tarih olacak, bunun yerine ünlü şeflerin kişisel isteklerimize göre uyarlayabileceğimiz yemeklerini indireceğiz. 3 boyutlu yazıcılarla dakikalar içinde bir ziyafet hazırlayabileceğiz ya da en sevdiğimiz keki yazdırabileceğiz.
Sanal toplantılar: Evimizin konforunu geride bırakmadan sanal olarak toplantılara katılmamızı sağlayan hologramlar ile çalışma hayatımız değişecek.
Medikal kozalar: Medikal kozalara gireceğiz ve hastalıklarımız dijital olarak teşhis edilecek, ihtiyaç duyulan ilaç otomatik olarak verilecek ya da bir doktor kozaya uzaktan bağlanacak.
- Uzayda koloni kuracağız: Önce Ay, ardından Mars ve daha sonra galaksinin ötesinde koloniler kurulacak.