
Z kuşağından ilhamla “başına buyruk” moda
Davranışları ve tutumlarıyla farklılaşan adını geçmişte olduğundan çok daha sık duyduğumuz Z kuşağı, son dönemde herkesin olduğu gibi markaların da gündeminde. Vizyonunu dünya meselelerine duyarlılık, iyilik, iyileştirme ve dönüştürme olarak belirleyen Zhoppers, kendisini sosyal marka olarak tanımlıyor. Hedef kitlesini “eşitsizlikleri ortadan kaldıracak Z Kuşağı” olarak belirleyen marka kitlesinin değerlerini üzerlerinde taşıma olanağı sunuyor…
1995 ve sonrasında doğanları temsil eden Z kuşağı, en çok “bağımsızlığına düşkün” kimliği ile tanınıyor. Bu kimliği bir slogana dönüştüren Zhoppers “başına buyruk’’ mottosu ile tüm ürünlerini unisex olarak tasarlıyor. Bu durum ise cinsiyet eşitliğini önemseyen Z kuşağını anlamış olduklarının bir başka göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
“Sosyal Marka”
Özel olarak tasarlanan ürünler, dünya meseleleriyle ilgilenen, paylaşmayı bilen, dayanışmayı önemseyen eşitlikçi ve özgürlük anlayışı yüksek yeni nesile hitap ediyor. Zhoppers, kurulduğu günden beri ürünlerinden elde ettiği gelirden düzenli olarak Sivil Toplum Örgütleri’ne paylaşmayı “iyiliği üzerine giy” sloganıyla ilke ediniyor.
‘‘Biz kendimizi başına buyruk olarak tanımlıyoruz’’
Zhoppers Kurucu Ortağı Tolga Yücel ‘‘Biz, dünyaya karşı sorumluluğunun bilincinde ve kendi kararlarını alıp, kendisine, insanlığa fayda üretecek özgür gençleri destekliyoruz. Bu farkındalıkla Zhoppers olarak Türkiye’nin ilk ‘sosyal markası’ olmak için yola çıktık. Bu yolda kendi inandığımız değerlere önem verirken, yönetimde ve danışma kurullarında 18 yaş üstü ve altı gençlerle birlikte çalışmaktan keyif alıyoruz. Her kazandığımızı toplumla ve kendi topluluğumuzla paylaşan, kendi topluluğumuz gibi dertlenen, dünyayı onlar gibi anlamaya çalışan ve en önemlisi bir fikri veya görüşü olan bir marka olmayı amaçlıyoruz. Biz, kendimizi ‘başına buyruk’ olarak tanımlıyoruz. Anlayacağınız, özgür, umut dolu ve en değerlisi ‘başına buyruk’ tavrımızla, gezegenini evi bilen, dünyayı anlama çabasına ortak olan, özgün tasarımlarıyla var olan sosyal bir markayız’’ diyor.
Markanın isminin Z kuşağına atıfta bulunduğunun altını çizen Yücel, “Markanın mimarisini, dilini ve tonunu oluştururken kendimizi doğru ifade edebileceğimiz ve bizi biz yapan değerlerimizi de en başta ilan ettik. Bunların ilki ‘paylaşımcılık’. Sivil toplum kuruluşlarının meselelerini kendi meselemiz edinip, fırsat engelini ortadan kaldırmak için kendi imkanlarımızı kullanıyoruz. İkinci değerimiz dayanışma. Oluşturmaya çalıştığımız kendi topluluğun içinden bu dünyayı iyileştirmek için çalışanlara destek olabilecek, fırsatlar sunabilecek şekilde bir yapı hazırlamayı hedefliyoruz. Üçüncü değerimiz ise; doğaya saygı. Biz, insanoğlunun doğaya verdiği zararın farkındayız. ‘Bunu azaltmak için ne yapabiliriz?’ sorusu bizim için önemli. Hatta marka vaadimize uygun, yüzde 100 pamuk ve organik ürünleri tercih etmemizin sebebi de bu değerimizden kaynaklanıyor. Dördüncü değerimiz bilgelik. Biz sadece ürün satan bir marka olmayacağız. Önümüzdeki dönem için, kendi topluluğumuzun ihtiyaç duyduğu bilgileri, hikayeleri kendi sosyal medya kanallarımızdan paylaşacağız. Beşinci değerimiz ise eşitlik. Biz, markamızı kullananları din, dil, ırk, cinsiyet olarak ayırmıyoruz. Hepsine saygı duyuyoruz. Son olarak da özgürlük. Yaşadığı gezegenin meselelerine sorumlu olan bir özgürlük anlayışımız var. Zhoppers’ın içinde rütbeler değil, fikirler konuşuyor. Hiç kimsenin havalı unvanları yok. İnsanların bir şey üretme, bir şeyin peşinden koşup o konuyu merak etme özgürlüğünü destekliyoruz” şeklinde konuştu.