Eğitimde “sanal gerçeklik deneyimi” dönemi başlıyor
Firmalar ve okullar için henüz yeni kavramlar olan sanal gerçeklik ve arttırılmış gerçeklik, zaman ve mekandan kazandırıp hızlı öğrenmeyi sağladığı için ilgi çekiyor.
Eğitim sektörünün geleceğini etkilemesi beklenen sanal gerçeklik ve arttırılmış gerçeklik uygulamaları dünyada henüz yaygınlaşmadı. Konuyla ilgili Enocta Teknoloji ve Üründen Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emre Tok, kalıcı öğrenme oranının okuyarak öğrenmede yüzde 10, dinleyerek öğrenmede yüzde 20, deneyerek öğrenmede ise yüzde 90 olduğunu açıkladı.
Veriler doğrultusunda eğitim sektörünün geleceğini sanal gerçeklik ve arttırılmış gerçeklik gibi teknolojiler doğrudan etkileyecek gibi görünüyor.
Bu teknolojiler riskli işlerdeki uygulamalı eğitimlerde büyük kolaylık sağlarken,
Sanal gerçeklik, yerinizi değiştirmeden bambaşka bir dünyaya gitmenizi sağlıyor.
Enocta tarafından 21. İK Zirvesi katılımcılarına uygulanan anketin sonuçlarına göre şirketlerin e-öğrenme hizmeti almasının veya almayı planlamasının en önemli üç sebebi sırasıyla şöyle:
-Zamandan ve mekândan bağımsız olması,
-Eğitimde sürekliliği sağlaması,
-Bütçelerde tasarruf ağlaması.
Kurumların tercih ettiği ilk üç öğrenme aracı ise sınıf içi eğitim, etkileşimli online içerikler ve videolar olarak öne çıkıyor. Bu sonuç da bir kez daha, sınıf içi eğitimlerin sektördeki önemini koruduğuna işaret ediyor.
Anket sonuçlarına göre kurumların e-öğrenme projeleri kapsamında sunduğu/sunmayı düşündüğü konu başlıkları ise ürün eğitimleri, mesleki ve teknik gelişim programları ve temel yetkinlik gelişim programları.
Ankete katılanların yüzde 37’si kurumlarında henüz bir eğitim yönetim sistemi kullanılmadığını belirtirken, eğitimde mobil teknolojileri kullanan kurumların oranı yüzde 33 seviyesinde kalıyor.