2016’da karşılaşacağımız 7 mobil satış trendi
Geçtiğimiz birkaç yılda gerçekleşen mobilin patlaması, sektörleri sendelemeye uğrattı.
Mobil cihazların artışının yanı sıra, tüketicilerin onlara olan bağlılığı da artıyor. Öyle ki, Amerika’daki 10 tüketiciden 9’u cep telefonlarını 7/24 ulaşılabilir bir mesafede tutuyor.
Ayrıca önümüzdeki yıla kadar, 20 milyarıncı cep telefonunun satılması bekleniyor.
Bu veriler, perakendeciler için önemli yol haritaları niteliğinde. Amerika’daki online satışın %30’u mobil cihazlardan gerçekleşiyor ve mobil e-ticaretin, klasik e-ticaretten %300 daha hızlı büyümesi bekleniyor.
Hal bu olunca, akıllara gelen soru ise, “Bu yıl mobil ticaret için neler barındırıyor?” oluyor.
1-Fiziksel ve online dünyalar birbirine karışmaya devam edecek
Eğer online satış oranınız yüksekse, müşterileriniz alımlarını birkaç mobil cihaz üzerinden değişimli olarak yapması çok muhtemel.
Amerikan nüfusunun üçte ikisi, en az iki dijital cihaza sahip (masa üstü bilgisayar, akıllı telefon, tablet ya da diz üstü bilgisayar), ve üçte birinden daha fazlası bu üç örneğe de sahip.
Üstüne, müşterileriniz birkaç cihaz kullanarak alışveriş yapmalarının yanında, fiziksel ve online dünyanın çizgilerini de buğulandırıyorlar. Verilere göre;
-Akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 82’si bir mağazada alışveriş yaparken de telefonlarından daha detaylı bilgi alıyorlar;
-Online alışveriş yapan tüketicilerin yüzde 50’si kısa bir süre önce mağazaya da uğramış oluyor;
-Mağazalardan alışveriş yapan tüketicilerin yüzde 25’inden fazlası bir önceki 3 ay süresince mağaza yetkilileriyle online iletişime geçmiş oluyor.
Online alışverişten elde edebilecek fırsatlar şöyle sıralanıyor;
-Büyük markaların, ikincil ve kullanımı daha kolay olan uygulamalarla yaptıklarını ortaklıklar sonrasında alışveriş deneyimi müşteri için kolaylaştırılıyor.
-Online rezervasyonla satın alma sistemiyle, alımı düşünülen bir ürün ayırtıldıktan sonra mağazaya gidilip denenebiliyor.
-Kullanım verilerine bağlı olarak sunulan hedeflendirilmiş seçenekler, müdavimlik ödülleri ve mobil ödemeler fırsatlar arasında. 100 öncü perakendeciden 85’i 2016’nın sonuna kadar bu teknolojiyi sistemlerine katmayı planlıyor.
Gerek mağaza gerek online öncelikli teknolojiler olsun, 2016’nın, perakendecilerin dijital ve fiziksel kanallarda, müşterilerine iki dünyanın da en iyisini sunmak üzere, teknolojinin kalitesini arttıracakları bir sene olacağı belli.
2-Sosyal ticaretin havası sönmeyecek, ancak satın alma tuşları yeterli olacak mı?
Mobil ve sosyal medya arasında çok önemli bir ilişki var.
2015, Facebook, Twitter , Pinterest ve Instagram’da “satın alma tuşlarının” sunulmasıyla birlikte, sosyal ticaret için önemli bir seneydi.
Pinterest’te 60 milyon tane Buyable Pins (Satın Alınabilir Pin) olmasına rağmen bu teknolojinin popülerliği henüz klasik e-ticaret kadar değil.
Ancak, sosyallik faktörünün öneminin, mobil-ticaret sitelerine hem insan hem de gelir akışı ve müşterilerinin bu özelliğe bağımlı olup olmayacağı sorusu göz önünde bulundurulduğunda, bu trend de, 2016’da gözlenmesi gereken önemli mobil olaylardan biri.
3-Mobil web, uygulamaları geride bırakmaya devam edecek
Mobil cihazlarda geçirilen zamanının yüzde 85’i uygulamalarda geçiyor.
Bu sayıya bakıldığında satış ve pazarlamanın uygulamalar üzerinden sürdürülmesi doğru bir karar gibi gözükürdü.
Ancak bir seviye daha derine inerseniz, işler ilginçleşiyor: uygulamalarda geçirilen 10 dakikanın 8’i, sadece, bireyin en çok sevdiği 3 uygulamada geçiyor.
Endüstriler arasında, web, uygulamaların sağladığı akışın iki kat daha fazlasını sağlıyor.
Forrester Research’e göre gelire bakıldığında, bir perakendecinin gelirinin sadece %20 ila %30’u uygulamalardan gelen akışla sağlanıyor.
Ancak bu verilerin ardından çoğu kişinin düşünebileceğinin aksine, mobil uygulamaların önemsiz olduğunu göstermiyor. Hatta sadık müşteriler, uygulamalardan sık alışveriş yapmayı, web sitesine girmekten daha fazla tercih ediyorlar.
Bunun yanı sıra, Google App Indexing’in sonuçlarına göre, 2016’da, uygulamalara olan artış artacak. Ama bugünün verilerine bakıldığında görüldüğü gibi, mobil web önümüzdeki yıl da en çok gelir sağlayan mobil araç olmaya devam edecek.
4-Müşteri beklentileri, perakendecileri mobil anlar üzerine yoğunlaşmaya itecek
Müşteriler akıllı telefonlarına gün boyunca gelip geçen “mobil anlarda” ihtiyaç duyuyorlar. Hatta, kullanıcıların %91’i başka bir iş yaparken, akıllı telefonlarını kullanmaya da devam ediyorlar.
Müşteriler mobil cihazlarına daha da bağlı hale geldikleri için de, markaların mobil deneyimlerinde aradıkları şeyi hemen bulmayı beklenti haline getiriyorlar. Akıllı telefon kullanıcılarının;
-Yüzde 64’ü, bir sitenin 4 ya da daha kısa sürede yüklenmesini bekliyorlar;
-Yüzde 40’ı, daha iyi bir mobil deneyim için, rakip bir markayı tercih ediyor;
-Dördünden biri, sitede hareket etmek karmaşa yaratıyorsa bu süreçten tamamen vazgeçiyorlar.
Bu mobil anlar, perakendecilerin, müşterilerini kendi online deneyimlerinin rakiplerininkinden daha iyi olduğuna ikna etmek için çok önemli fırsatlar oluşturuyor.
Müşteriler gerek nerede kahvaltı etmek üzerine karar vermek için, gerek bir mağazanın nerede olduğunu bulmak için mobil cihazlarına başvurduğunda, markalar bu mobil anlardan yararlanıp, müşterilerinin anlık ihtiyaçlarına o an cevap verebilecek bir içerik tasarlamalılardır.
Bu durumda karşılaşılan bir sorun, masa üstünde yeterli olan bir deneyimi mobile taşıdığınızda içeriğin sağladığı deneyimin anında etkili olmaması. Bu durumu çözmek markalar, mobil deneyimi iyileştirmesi (mobile experience optimization, MEO) yapmayı, listelerinin ilk maddesine koymalılardır.
Ancak, kullandıkları teknoloji fark etmeksizin, 2016’da göreceğimiz trend, perakendecilerin müşterilerinin ihtiyaçlarını dolaysız yoldan karşılayan mobil deneyimler yaratmak olacak.
5-Sadakat ve kolaylık, mobil ödemelerde çarpışacak
Mobil cüzdanların yaygınlaşması, bunu Apple Pay ile başlatan kurum “trendsetter” Apple olmasına rağmen, yavaş ilerliyor.
Bunun nedeni mobil cüzdanların müşterilerine, normal ödemelere rakip olacak kadar kolaylık sağlamaması. Bu durum 2016’nın tamamı boyunca da böyle devam edecek gibi gözüküyor.
Bir başka alternatif ödeme yöntemi de perakendecilerden geliyor; oluşturacakları mobil cüzdanları kendi uygulamalarından sunmak. Starbucks, mobil uygulamasından alışveriş yapan müşterilerine şimdiden %16’ya varan indirimler hediye ediyor.
Walmart da kısa süre önce kendi ödeme sistemi olan Walmart Pay’i pazara çıkarttı. Target’ın da bu yolda olduğuna dair söylentiler var.
Perakendecilerin mobil ödeme sistemlerinin başarısızlığı, müşterilerine, uygulamalarını kullandıkları takdirde sunacakları sadakat ödülleriyle sıkı bir şekilde bağlantılı. Örneğin, Starbucks uygulaması, ziyaret sayısını ve ücretsiz bir kap kahveyi ne zaman alabileceklerini müşterilerine bildirecektir.
Tabii ki 2016’da, mobil ödeme sistemlerinden en çok yararı, sadakatli bir müşteri ağı olan büyük markalar görecek. Ve mobil cüzdanlar, eğer sadakat puanlarını sistemlerine entegre edebilirlerse perakendecilerin mobil uygulamalarını zorlayacaktır.
Ancak unutmamamız gereken bir şey var ki, buradaki önemli olan, bir çeşit mobil cüzdanın bir diğer mobil ödeme sistemiyle olan kıyaslaması değil, müşteri deneyiminin mobil ortamda da iyileştirmesi.
6-Nesnelerin interneti (Internet of Things, IoT) potansiyeline ulaşamadı; giyilebilir teknoloji revaçta
IoT, operasyon maliyetlerini azaltarak ve daha anlamlı müşteri deneyimi sunarak şirketlere, gelirlerini arttırmak için bir olanak sağlıyor.
Gartner 2016’da, 6.4 milyar nesnenin internete bağlanacağını söylüyor (2015’ten %30 daha fazla). The IDC tahminleri de, dünya üzerindeki IoT için yapılan harcamaların 2019’a kadar 1.32 trilyon dolara ulaşacağını söylüyor.
Bunun yanı sıra giyilebilir teknolojinin değeri hemen bu yıl anlaşılacak. eMarketer’ın tahminlerine göre, 63.7 milyon ürünle, giyilebilir teknoloji sahipliğinde %61’lik bir artış görülecek.
Giyilebilir teknolojilerin kullanıcılarına sağladığı kolaylıklar şöyle sıralanabilir;
-Kupon ve ödüller: bilek, kupon ve ödülleri ihtiyaç duyulduğunda çıkarmak için harika bir yer. Kohl’un Apple Watch uygulaması, kullanıcılarına kupon, sadakat ödülleri ve Kohl’s Cash tarama imkanı tanıyor.
-Anlık satışlar: akıllı saatler, markaların, müşterilerini çabuk harekete geçirmeleri için etkin bir kanal. Anlık satış perakendecisi Rue La La’nın akıllı saat uygulaması, bu satışlar başlamadan önce kullanıcılarına bildirim yolluyor.
-Bugün mobil ödeme, yarın dokunmadan ödeme: günümüzde müşteriler Apple Watch’larını, Apple Pay de kullanarak ödeme yapmak için kullanabiliyorlar. Gelecekte, bir mağazaya girip, istediklerini alıp, sırf giydikleri cihaz sayesinde otomatik ödeme yapıp, ödemek için beklemelerine gerek kalmadan mağazadan çıkıp gidebilirler.
-Tek parmakla alışveriş: giyilebilir teknolojilerin en uyumlu olduğu alanın sığ, iletişim gerektirmeyen aksiyonlar olduğu kabul edilmiş bir faktördür. Ancak, bunun yanı sıra, tek parmakla alışveriş deneyimi sunmak da mümkün; Amazon’un, Apple Watch kullanıcılarının bir ürünü Siri üzerinden araştırıp, seçeneklerini inceledikten sonra tek bir tıkla satın almasını sağlayan bir uygulaması var.
Nisan 2015’te, Apple Watch’ın piyasaya sürülmesiyle, akıllı saat pazarının varlığı ciddi bir boyut ve önem kazandı.
-Apple Watch, Fitbit’ten sonra en çok kullanılan ikinci giyilebilir teknoloji.
-Apple Watch için hazırlanmış 10,000 tane uygulama var.
-Apple, Apple Watch’ın ardından, Amerika’da bulunan 265 mağazasının ve dağıtım partnerlerinin sayısını arttırmaya devam ediyor; Best Buy ve Target’ın üzerine Walmart da bu listeye eklenmiştir.
2016, IoT ve giyilebilir teknolojiler için bir dönüm noktası olup, perakendecilere müşterilerinin dikkatini çekmek ve sadakatlerini muhafaza etmek için daha çok fırsat verecek.
7-Mobil büyüme, markaları mobil check-out’larını güçlendirmeye ve yalınlaştırmaya itecek
Perakendeciler, online alışverişten vazgeçmelere bağlı olarak, yılda 18 milyar dolar kaybediyorlar.
Araştırmaya göre, üç kullanıcıdan ikisi, sonunda satın almadan, online kartlarına ürün ekliyorlar.
Mobilde bu sonuçlar daha da kötü; masaüstüne kıyasla iletişim oranı %70 düşüyor.
Ancak, 2015 mobil alışveriş için unutulmayacak bir yıl oldu. Bu yılbaşı arifesi, mobil her zamankinden daha büyük bir yol oynadı ve akışı %45 daha fazlayken, sağladığı gelir de %82 artış gösterdi.
Daha da detaya indiğimizde akıllı telefonların akışın %57’sini ve gelirin de %30’unu sağladığını görüyoruz.
2016’da, mobil ticaretin, klasik e-ticarete kıyasla %300’lük bir değerle büyümesi beklenirken, markalar yalınlaştırılmış bir check-out/satış sistemine yoğunlaşacaklar.
Kaynak: moovweb.com